'Sanal devriye' suçluların korkulu rüyası
Her ortamda suç ve suçlularla mücadele eden Türk polis teşkilatı, sanal dünyada da suçluların korkulu rüyası haline geldi.
Bilişim teknolojileri kullanılarak işlenen suçları soruşturan ve "sanal devriye" olarak da anılan Antalya Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, internet ortamında suçlulara karşı etkili müdahale yürütüyor.
Denizde, havada ve karada suç ve suçlularla mücadele eden Türk polis teşkilatı, sanal dünyada da suçluların korkulu rüyası haline geldi. Bilişim teknolojileri kullanılarak işlenen suçların önüne geçmek amacıyla kurulan Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü suçlulara göz açtırmıyor.
Terörle Mücadele ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele gibi şube müdürlüklerinin yaptığı kritik operasyonlarda ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesinde kilit rol oynayan siber polisler, 7 gün 24 saat çalışma esasıyla sanal ortamda vatandaşın güvenliği için çabalıyor.
Aynı zamanda Türkiye'nin tek kadın Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olan Antalya Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Emine Akbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, suçun oluşmasını önleme, suç oluştuktan sonra suçu araştırma ve delilleri inceleme gibi görevleri bulunduğunu belirtti.
Akbaş, şubelerinin görev alanına giren suçların kişisel bilgilerin ele geçirilmesi, interaktif dolandırıcılık, banka ve kredi kartlarının kopyalanması, bu bilgilerle internette alışveriş yapılması, kurumsal ya da kişisel web sayfalarının başka kişilerce ele geçirilmesi olduğunu kaydetti.
Sosyal medya üzerinden işlenen hakaret, terör örgütü propagandası gibi suçlarını da araştırdıklarını ifade eden Akbaş, başka şubelerce yapılan operasyonlarda elde edilen dijital materyallerin incelenmesini uluslararası düzeyde onay görmüş yazılım ve donanımlarla yerine getirdiklerini anlattı.
Akbaş, inceleme neticesi oluşturdukları raporları adli birimlere aktardıklarını, bu raporların soruşturmalara esas teşkil edebildiğine işaret etti.
"Ortam sanal da olsa işlenen suç gerçek"
TÜİK verilerine göre Türkiye'deki sosyal medya kullanımının yüzde 85'lere ulaştığına dikkati çeken Akbaş, şunları kaydetti:
"Oran bu kadar yüksek olunca insan yoğunluğunun oluştuğu bir platformda suçun oluşmaması mümkün değil. Art niyetli insanlar bu ortamı kullanıyorlar. Sokakta suç işlendiği gibi internette de bu suçlar işleniyor. Ortam sanal da olsa işlenen suç gerçek. Ortamın sanal olması, birileriyle fiziki olarak karşı karşıya gelinmesi 'suç işlerim ama herhangi bir adli tahkikatı olmaz' diye düşünülmesine yol açmasın. Sokakta işlenen suçlarda olduğu gibi sanal dünyada da suçların Türk Ceza Kanunu'nda karşılığı bulunmakta. Meslektaşlarımız suçun önlenmesi, vatandaşların güvenliği için sokaklarda, caddelerde nasıl devriye geziyorsa biz de sanal devriye atıyoruz. Suçlular artık sadece sokakta değil sanal dünyada da var. Devletin kolluk gücü olarak sanal devriye görevimizi yerine getiriyor ve suçlar işlenmeden önlenmesi, suç işlendikten sonra tespit edilmesi ile adli tahkikatın başlanması yönünden 7 gün 24 saat görevimizin başındayız."
Kendilerine ulaşan her türlü ihbarı titizlikle değerlendirdiklerini anlatan Akbaş, vatandaşların özellikle sosyal medyadaki suçlulara yönelik kendilerine büyük destek verdiğini vurguladı.
Sanal devriye görevini yaparken ilginç olaylarla da karşılaştıklarına dikkati çeken Akbaş, şunları söyledi:
"Bir kişi ilaç içerek intihar ettiğini sosyal medyadaki hesabından paylaşıyor. Arkadaşlarımız bunu görüp bana ilettiler. Hemen şahsın kimlik bilgilerine ulaşarak adres tespitini yaptık. Bize uzak bir bölgede olduğu için Konyaaltı ilçesindeki en yakın ekibi intihar girişiminde bulunan kişinin evine gönderdik. Ekipler eve ulaştıklarında kişinin gerçekten ilaç içmek suretiyle intihar girişiminde bulunduğunu tespit ettiler. Sağlık kuruluşuna götürülerek tedavinin yapmasını sağladılar. O gün biz çok mutlu olduk. Bir insan hayatının kurtulmasına yardımcı olmak çok mutlu ediciydi. Sosyal medyada bu olayı duyanlardan çok sayıda teşekkür paylaşımı aldık."