Sesi işarete, işareti sese dönüştüren teknoloji
Akıllı telefonların ya da internetin olmadığı dönemlerde, işitme engelli kişiler tarafından yönetilen şirketler sipariş almak için faks makinelerini kullanıyorlardı. Akıllı telefonlar ve tabletler engellilerin iletişim şeklini tamamen değiştirdi.
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Pizzacının telefonu çalar; fakat kimse telefonun sesini duymaz. Telefon çaldığında, yeşil bir ışık yanar. Garsonlar o yöne doğru hareketlenir. Birkaç dakika sonra, aşçı pizzayı tahta bir kürekle yanmakta olan fırının içine atar.
Işık yeniden yanıp söner. Melody Stein telefona cevap verir: “Buyrun, burası Mozzeria. Siparişinizi alabilir miyim?”
Melody işitme engellidir aslında. Diğer garsonlar ve aşçılar gibi. Fakat buna rağmen her biri, sipariş vermek için telefon edenlerle iletişim kurabilirler.
Bu iletişimi sağlayan bir video iletim sistemi. Ve bu sistem, işitme engelli bir insanın, diğerleri ile iletişim kurmasını mümkün kılıyor.
Sistemin temelini oluşturan tercüman, telefonda verilen siparişi dinliyor ve bunu restoranın iPad’ini izlemekte olan Melody’ye işaretler yoluyla iletiyor. Daha sonrasında ise Melody’nin mesajını sese çevirerek telefonun diğer tarafına ulaştırıyor.
The Wired dergisinde yer alan bu pizzacının haberi, Video İletim Sistemi (VRS)’nin özellikle işitme engeli iş sahipleri için çok önemli bir rol üstlendiğinin somut bir kanıtı. Öyle ki, mobil veri ve gelişmiş telefon satışlarının ciddi bir patlama yaşadığı ABD’de, VRS her yıl yarım milyar dolara ulaşan bir endüstriye dönüşmüş ve işitme engelli nüfus ile diğerleri arasında bir iletişim ağı kurmuş durumda.
Faks makineleri ile iletişim kuruyorlardı
Akıllı telefonların ya da internetin olmadığı dönemlerde, işitme engelli kişiler tarafından yönetilen şirketler sipariş almak için faks makinelerini kullanıyorlardı.
Akıllı telefonlar ve tabletler ise işitme engellilerin iletişim şeklini tamamen değiştirdi.
VRS’nin tercümanı işitme engellilere ses oluyor ve söylemek istediklerini hemen karşı tarafa yansıtıyor. Hatta Mozzeria’nın sahibi Russ Stein, VRS aracılığıyla iletişim kurarken, bulunduğu odada başka bir insan daha varmış hissine kapıldığını ifade ediyor. Sistem o derece başarılı ki, müşteriler telefonun diğer ucundaki kişinin kendilerini duyduğunu düşünüyor. Melody, “Restorana geldiklerinde, bizim işitme engelli olduğumuzu görüyorlar ve çok şaşırıyorlar. ‘Ama biz telefonda sizinle konuşmuştuk’ diyorlar” yorumunu yapıyor.
İletişim sadece sözlerden ibaret değil
VRS sunucuları iki farklı dünya arasında iletişim kurarken veri ve tasarım açısından zorluklar yaşamışlar. Sonuçta bir tarafta sadece işaretler var, diğer tarafta ise kelimeler. Duyduklarını işarete, işareti sese dönüştüren bir teknoloji söz konusu. Bugün yaşanan en büyük sıkıntı ise, yeteri sayıda tercüman bulabilmek, çünkü bir video tercümanı olmak için altı ila sekiz yıl arasında eğitime ihtiyaç duyuluyor.
Dolasıyla tasarım ve güvenilirliğin yanı sıra, rekabet avantajı açısından en iyi tercümana sahip olmak da önemli.
İşaret dilini çevirmek hiç de kolay bir iş değil. Duyguları da yansıtabilmek gerekiyor. Örneğin işitme engelli bir kişinin ‘Polis İmdat’ hattını aradığını düşünün. Tercümanın, kelimelere dökülmeyen paniği de iletebilmesi gerekiyor karşı tarafa.