Şirket ve çalışanların çıkarlarını korumak için dijitalleşmek şart
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, Türkiye’de KOBİ’lerin dijitalleşmesinin önemi ve STEM kapsamında kodlama eğitiminin yaygınlaştırılması konusundaki vizyonunu paylaştı.
MURAT YILDIZ
Geçtiğimiz yıl eylül ayında Microsoft Türkiye Genel Müdürü olarak atanan Murat Kansu’nun köklü bir teknoloji sektörü geçmişi var. Microsoft Türkiye’nin eğitim yatırımları ve dijitalleşme hakkında sohbet gerçekleştirdik. Murat Kansu özellikle KOBİ’lerin dijitalleşerek kalkınmasına yönelik Microsoft’un vizyonu ve çocuklara yönelik kodlama eğitimi konusundaki çalışmalara dikkat çekti.
- Microsoft Türkiye eğitim konusunda yoğun çaba gösteriyor. Bu alandaki yatırımlarınız nedir?
Microsoft Türkiye olarak bu ülkeye birçok yatırım yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Küresel bilişim üretiminde binde 8 düzeyinde pay alan Türkiye’nin zaman kaybetmeden bu alanda güçlü bir dönüşüme imza atması lazım. Microsoft olarak Türkiye’nin küresel bilişim pazarındaki payını daha yukarılara çekerek dijital dönüşümü yakalamasını ve bir adım daha atarak bir bilişim merkezine dönüşmesini arzuluyoruz.
Bu amaçla 2012 yılında Microsoft Türkiye olarak sosyal sorumluluk bilinciyle hayata geçirdiğimiz Açık Akademi, ilkokuldan başlayarak her yaşta bireye online olarak kod yazmayı öğretmeyi hedefliyor. www.acikakademi.com web sitesi, bugün Türkiye'nin en büyük programlama eğitim platformu haline geldi. 190 binden fazla kayıtlı kullanıcının bulunduğu Açık Akademi'de toplamda 110 saatin üstünde online video olarak programlama eğitimi bulunuyor.
Geçtiğimiz yıl Finansbank ve HABİTAT ile bir araya gelerek, “Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor” adı altında başlattığımız projeyle bütün bir yıla yayılan faaliyetler yürüttük. Eğitimlerin başladığı Haziran 2015’ten bugüne kadar Siirt’ten İstanbul’a 22 farklı ilde; 8-12 yaş arası 5 bin çocuk, 16 saatlik kod yazma eğitimi aldı.
Bilgisayar programlama, öğrenilmesi kolay bir beceri değil. Ancak erken yaştan başlayarak temellerin verilmesi ve kolaydan zora doğru ilerleyen bir müfredatın takip edilmesiyle herkes programcı olabilir. Programlama eğitimine erken yaşlarda başlanıldığında ve eğitim hayatı boyunca devam edildiğinde algoritmik düşünme becerisinin geliştiğini ve bu beceriden kişinin hayatın her alanında faydalanabileceğini görüyoruz.
- Dijital Dönüşüm son yıllarda çokça konuşulan başlıklardan biri. İşletmelerin ve bireylerin yaşantısı nasıl değişecek?
Teknoloji, gerekli deneyime sahip olan çalışanların ortaya çıkabileceği süreden çok daha hızlı ilerliyor. 2025’e kadar dijitalleşmenin neredeyse 12 milyon orta-becerili çalışanı ortadan kaldıracağı düşünülüyor. Gelişimi hızlandırmak ve verimliliği övmek adına dijital becerinin herkese sunulması, dijital araçlar hakkındaki bilginin yayılması ve özellikle dijital gelişmelerin müşteriler ile çalışanlar tarafından kullanılması çok önemli. Bir başka Sanayi Devrimi’nin ortasındayız. Buhar gücünün 18. yüzyılda, elektriğin 19. yüzyılda, IT ve otomatik üretimin 20. yüzyılda alıp götürdüğü gibi bu sefer ise Dijital Çağ Sanayi Devrimi’ni alıp götürüyor.
Yaşadığımız bu devrimin sonucunda yaşayış, çalışma ve iletişim kurma biçimimiz tamamen değişecek. Her CEO ve her şirket dijitali önceliğe dönüştürmek için yeniden yapılanıyor. Dijital yayılma ile hızlı hareket ederek şirketlerini dijital kültür şokunu atlatarak yeni dijital kültürler oluşturmaya iten yönetimler avantajlı olacak. Gerçek liderler insanları öncelik sayarak bu kültürel değişimde deneme yanılma yollarıyla risk alacak, teknolojiyi insanları sonsuz değişime iten bir araç olarak kullanacak. Değişimi hızlandırmak ve dengeyi bozabilecek etkenlere karşı çıkmak için, şirketler iş yerlerinde dijital stratejilere başvurarak şirket ve çalışanların çıkarlarını koruyacak.
Girişimcilerin ve küçük işletmelerin en büyük problemi rekabet koşullarında maliyeti azaltıcı tedbirleri hayata geçirebilmek. Bu nedenle günümüz dünyasında ayakta kalabilmeleri ve rekabet avantajı elde edebilmeleri için teknolojiyi çok yakından takip etmeleri gerekiyor. Maliyet avantajı sağlayan ürünlerin yanında müşteriyi tanıyarak doğru analiz ve teklifl erle gitme, müşteriye ulaşma konusunda da teknoloji KOBİ’lerin en büyük yardımcısı.
- Bu dijital dönüşümden KOBİ’ler nasıl faydalanacaklar?
Gelişen bulut teknoloji ile birlikte artık KOBİ’lerin en iyi teknolojiden çok uygun maliyetlerle faydalanması çok kolaylaştı. KOBİ’ler artık kullandıkları kadar ödeyerek istedikleri teknolojiye erişebiliyorlar. Microsoft’un bulut çözümlerinin başında gelen Off ice 365 bulut üretkenlik çözümü artık bilinen Off ice uygulamaları Word, PowerPoint, Excel’in yanında KOBİ’lerin günlük iş ihtiyaçlarına katkıda bulunan çözümlerle geliyor. Off ice 365 bir bulut çözümü olduğundan, Off ice 365 ile birlikte gelen SharePoint portali üzerinde geliştirilmiş, KOBİ’lerin iş hayatlarını kolaylaştıracak e-fatura, e-izin, e-eğitim gibi farklı çözümlerle geliyor. Yani KOBİ’lerimiz artık Off ice 365 satın alırken sadece en güncel Off ice uygulamalarını kullanmakla kalmıyor, e-izin formuna da sahip oluyor. Böylelikle çalışanlarının izin tarihlerini Off ice 365’in içerisinde takip edebiliyor ya da Off ice 365 ile birlikte gelen e-fatura çözümüne sahip oluyor. 2015 yılında Gelirler İdaresi Başkanlığı’nın yayınladığı tanım ile senelik cirosu 10 Milyon TL ve üzerinde olan tüm KOBİ’ler artık e-fatura mükellefi sayılıyor. Türkiye’de e-fatura mükellefi olduğu düşünülen 20.000 KOBİ bulunmakta. İşte KOBİ’lerimiz Off ice 365 satın aldıklarında SharePoint üzerinde geliştirilen e-fatura çözümüne de otomatikman sahip oluyor. KOBİ’ler yine Off ice 365 üzerinde geliştirilen e-eğitim çözümü ile kolaylıkla İngilizce öğrenebiliyor. ISV dediğimiz bağımsız yazılım evleri tarafından Microsoft ürünleri üzerinde geliştirilen bu çözümler ile KOBİ’lerimizin işlerine daha fazla güç katıyoruz.
- Yeni teknolojilerin maliyet avantajı sağlaması da mümkün mü?
KOBİ’lerin bulut bilişimin sunduğu “kullandığın kadar öde” imkânını kullanması özellikle mevsimselliği olan sektörlerdeki işletmelere büyük bir maliyet avantajı sunuyor. Turizm, lojistik gibi çalışan sayısının ve iş yoğunluğunun dönemsel olarak değiştiği şirketler Azure tabanlı çözümlerden çok daha yüksek fayda görüyorlar. Ancak verimliliği artıran ve üretime hız kazandırdığı için tüm sektörler açısından bulut çözümlerimiz KOBİ’lere katma değer yaratmaktadır.
Ayrıca, siber saldırı ve felaketlere karşı KOBİ’nin verisini koruması da onun açısından önemli bir avantaj ve olası mali kayıpların önüne geçen bir uygulama. Türkiye’den örnekler verecek olursak çok az çalışanı olmasına rağmen ayda 1 Milyon kişi tarafından ziyaret edilen Zargan. com, internet sitesini Azure platformunda tutuyor, böylelikle olası felaketlerden her zaman korunuyor. Ya da yaklaşık 50 çalışana sahip Beyaz Fırın, Off ice 365 Exchange Online mail çözümünü ve Skype for Business iletişim çözümünü kullanarak çalışanları arasındaki iletişimi güçlendiriyor ve işini hızlandırıyor. Microsoft Kobi Çözümleri Simit Sarayı, Saint Benoit Lisesi, Yatsan, Ege Yapı vs gibi inşaat, gıda, lojistik, eğitim sektörlerinden birçok küçüklü büyüklü firma tarafından kullanılıyor ve tüm kullanıcılarımız işlerini güçlendiriyor. Türkiye’de KOBİ’lerin teknoloji kullanımı yüzde 10 arttığında, 15 milyar USD ek gelir ve 360 bin yeni istihdam fırsatı çıkıyor. Türkiye’de teknolojiye yatırım yapan KOBİ’lerin %95'i verimlilik artışı yaşarken, %93'ü iş süreçlerindeki maliyetini düşürüyor.
AÇIK AKADEMİ İLE GELECEĞİ PROGRAMLIYORUZ
Açık Akademi’de olduğu gibi Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor eğitimlerinde de çocuklar ve gençlerin programlamaya eğlenceli bir şekilde giriş yapabilmeleri için basit bir dille oyun programlama öğretiliyor. Microsoft'un, çocuklar ve gençlerin programlama öğrenmesi içi özel olarak geliştirdiği “Kodu” programını kullanarak bilgisayar programlamanın temellerini edinen gençler, daha sonra gerçek programlama dilleriyle tanıştırılıyor. Kodu eğitimlerimiz pek çok özel okul tarafından kullanılıyor ve öğrencilere tavsiye ediliyor. Üstelik, Kodu Game Lab ile beraber, Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor projesinde, çocuklara oyun programlarken algoritma geliştirmeyi, senaryo yazmayı, yazılan senaryoya uygun müzik seçmeyi, oyuna tasarımsal bir gözle bakmayı öğrettik. Böylece, yalnızca kodlamaya giriş değil, 21. Yüzyıl yetenekleri arasında en önemlilerinden olan multidisipliner düşünceyi, ekip çalışmasını ve analitik düşünceyi bir araya getirdik. Bu dönem boyunca yerel eğitimlerle 5 bin kişi eğitim alırken, Açık Akademi’den online eğitimlerde 21 bin kişi eğitimlere kavuştu.
Kodu Cup, Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor projemizin ilk senesini taçlandıran, müthiş bir yarışma oldu. Nisan ayında duyurduğumuz ve mayıs ayında tamamlanan ve tüm Türkiye’den 8-14 yaş arasına açtığımız bu yarışmaya, öğrenciler 3’er kişilik ekipler halinde katıldılar. Bu ekiplerle ilgili özet bilgiler:
• Katılan ekiplerin sayısı: 165
• Yarışmaya katılanların 20’si devlet okulu, 130’u özel okul, 15’i ise eğitim merkezi kurumu.