Yazılımcılardan KDV'de istisna talebi

Sektörün yıllık ortalama yüzde 15 büyüdüğünü ve 35 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip olduğunu kaydeden yetkililer, 160 milyar dolarlık 2023 hedefini yakalamaları için teşvik edici unsur olarak KDV istisnası ve özel Ar-Ge teşvikleri istiyorlar

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

GÜLAY SOYDAN PEHLEVAN

BURSA - Bilişim Sektörü İş Adamları Derneği (BİSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Akın, yazılım sektörünün ivme kazanması için KDV istisnası getirilmesinin ya da yazılımın demirbaş olmaktan çıkarılmasının şart olduğunu söyledi. Akın, ayrıca özel Ar-Ge teşviklerine ihtiyaçları olduğunu bildirdi. 

Sektörün Türkiye’de her yıl %15 oranında büyüdüğünü ve yaklaşık 35 milyar dolarlık bir hacme ulaştığını kaydeden Akın, 2023 hedefi olan 160 milyar dolara ulaşılması için sektörde her yıl %30-40 oranında büyüme kaydedilmesi gerektiğini savunarak, “Sektörün ivme kazanması için KDV istisnası getirilmeli ya da yazılım demirbaş olmaktan çıkarılmalı. Yazılımı sarf malzemesi yani doğrudan giderleştirilen bir ürün haline getirmeliyiz” dedi. Sektörün özel Ar-Ge teşviklerine ihtiyacı olduğuna da dikkati çeken Akın, “Bugün teknoloji geliştirme bölgelerinde tüm sektörlere yönelik KDV, kurumlar vergisi, çalışanların stopaj gelir vergisi gibi teşvikler bulunuyor. KOSGEB, TÜBİ- TAK projelerinde de benzer teşvikler söz konusu. Çalışanların %75’i destekleniyor. Belki diğer alanlarda %75 uygun bir destek olabilir ama bilişimde insan işgücüne dayalı bir yapı var. Personel teşviklerinde brüt maaşın %100 oranında desteklenmesi gerekir ki Ar-Ge çalışmaları artsın” dedi. 

‘Sektörün altına dinamit koymaktır’ 

Sektörün bir diğer sorununun ise “kamu kurum ve kuruluşları ile bazı özel sektörlerin kendi yazılımlarını üretmeleri” olduğunu iddia eden Akın, bu durumun ‘sektörün altına dinamit koymakla eşdeğer’ dedi. “Amerika ya da Almanya en stratejik alanlarda bile bunu asla yapmaz” diyen Akın, “Kamu ya da özel sektör kendisi için yazılım üreterek dünyanın en pahalı işini yapıyor. Her yıl belki 10-15 milyar dolarlık bir pazarı bu şekilde yok ediyoruz” açıklamasında bulundu. Teknolojik Ürün Belgesi ile yerli ürün kavramı getirildiğini ve yabancı menşeli ürünlere göre %15 fiyat avantajı konulduğunu anımsatan Akın, ihale şartlarında da koruyucu önlemler alınmasını istedi. Diğer yandan yurtiçinde aradığını bulamayan bazı firmaların Türkiye'ye yabancı markalarla girmek amacıyla özellikle Almanya’da firma kurmaya hazırlandığına değinen Akın, “Bu doğru bir yaklaşım değil, ama çözüm olarak görülüyor. Sektörün gelişmesi adına milli yazılım anlayışı mutlaka oluşturulmalı. Ülkemizde yabancı marka yazılımlar çok maliyetli olmalarına karşın tercihte ilk sırada yer alıyor. Özellikle sanayicinin kullandığı üretim otomasyon yazılımlarına bakıldığında yabancı ve yerli yazılımlarda lisans ve hizmet fiyatı açısından ciddi farklar bulunuyor” diye konuştu.

“Avrupa’da sektör minimum KDV ile hareket ediyor” 

Bursa Mikro Destek Genel Müdürü Kemal Güler, sektör sorunlarının başında teknoloji geliştirme bölgesi dışında faaliyet gösteren yazılımcılara uygulanan yüzde 18 oranındaki KDV’nin geldiğini söyledi. Birçok dünya ülkesinde, özellikle de Avrupa’da sektörün minimum KDV ile hareket ettiğinin altını çizen Güler, “KDV oranının düşürülmesini istiyoruz. Böylece rekabet şansımız artar” dedi. Türk markası olarak Türkiye’de satış yapmanın zorluklarına değinen Arnilnet İdari Koordinatörü Serkan Aksoy da, “Almanya’da ayrı bir firma açmayı hedefliyoruz. Alman markası adı altında bizim de olduğumuz coğrafyalara gireceğiz” diye konuştu. Yalın Software firma ortağı Melih Gürtunca ise, firmaların yerli yazılımcıdan aynı kalitede ve uygun fiyata alacakları hizmeti milyon eurolar verip ithal ettiklerini belirtti.