YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman: Amsterdam ve Berlin için hazırlanıyoruz

Silikon Vadisi, Dubai ve Taşkent’in ardından Londra’da ofis açan YTÜ Yıldız Teknopark’ın Genel Müdürü Orhan Tanışman, bundan sonra hedeflerinin Amsterdam ve Berlin olduğunu söyledi. Tanışman, “ArGe teşviklerinde Türkiye dünyanın bir adım önünde” dedi

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sevilay ÇOBAN

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye'nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ofisin açılış programına Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Etkinlikte konuştuğumuz Orhan Tanışman, globalde söz sahibi olmak adına 2015’te Silikon Vadisi'nden başladıkları yolculuğu Taşkent›e, Dubai'ye götürürken asıl varmak istedikleri nokta olan Londra'ya gittiklerini belirterek, Amsterdam ve Berlin için de çalışmaların devam ettiğini duyurdu.

“Sanayi devrimi, kas gücünü katladı yapay zekâ da teknolojiyi katlayacak”

Tanışman, Londra’ya ofis açılmasının nedenlerini şöyle özetledi; “Londra’ya gitmememizin ana sebeplerinden birisi İngiltere’nin yapay zekâ ile ilgili çok ciddi adımlar atıyor olması. Ve bu noktada dünya üzerindeki bütün yetenekleri kendi ülkesine çekmek için atak başlatmış durumda. Yapay zekâ dünyadaki birçok ülkenin çaba harcadığı bir alan. Nasıl ki sanayi devrimi kas gücünü katladıysa yapay zekâ da insanın teknoloji adına ortaya koyduğu her şeyi katlama dönemi olarak nitelendiriliyor. Yapay zekâda kim daha iyi teknolojiler geliştirebilirse o bir adım öne geçecek. Mal veya ürün ihracatında sınırlar olabiliyor. Çelikte’ şu kalitenin altında almam’ diyor ya da tekstilde. Yapay zekâda ise kim ne kadar ne geliştirebilirse alıcısına ulaşıyor. Londra ve Türkiye’nin bizden beklediği en önemli şey yapay zekâ yetenekleri. Biz de bu alandaki girişimleri ülkemiz adına bir araya getirip belli bir noktaya gelmiş olanları yurt dışına taşımak istiyoruz.”

“Türk teknolojisi dünyada kabul görüyor”

Amaçlarının Türkiye’deki teknolojiyi dünyaya satabilmek olduğunu kaydeden Tanışman, lokasyonları da ona uygun seçtiklerini ifade etti. “Pazar nerdeyse ilk oraya gitmeye odaklanıyoruz” diyen Tanışman, “Londra ve Dubai aynı zamanda finansın de merkezi konumunda. İlk aşamada hem pazara hem de finansa ulaşabilme imkânlarını araştırdık. Türk teknolojisinin dünyada kabul gördüğünü görüyoruz. Mesela Hintliler çok fazla üretiyorlar aynı şey Ruslar için de geçerli. Türk teknolojisi ve Türk yazılımcısının kalitesi ve proje sürdürme kabiliyeti dünyada belli bir repütasyona ulaşmış durumda. Bu da bizim işimizi kolaylaştırıyor. Biz de Türkiye’deki teknoloji şirketlerini başta dünyanın geneline hitap edebilen noktalara ve pazarın ihtiyacı olan finansmana erişimin kolay olduğu bölgelere ulaştırmak için çalışıyoruz” vurgusunu yaptı. Londra için 1,5 yıldır çalıştıklarını kaydeden Tanışman, “Dubai’ye 2 yıl çalıştık, hakeza Özbekistan Taşkent’e de gittik. Biz öncü birlik gibi bölgeleri keşfediyoruz ve yerel oyuncularla iş birlikleri geliştirmeye çalışıyoruz. Girişimleri, buradan bir şekilde o pazarlara götürdüğümüzde ofis verip ‘burada bu ürünü çalışın’ demiyoruz. Pazara tutunma, pazar analizleri artı hangi finansman imkânları ve hangi sektörlere ulaşabilecekleri konusunda da destek veriyoruz” dedi.

Sonrasında Şikago, Detroit ve Houston gelecek

Tanışman, dünyanın farklı bölgelerinin farklı özellikleriyle ön plana çıktığını anlatarak, “Mesela Hollanda diyor ki siber güvenlik, Almanya diyor ki dijital dönüşüm, İngiltere diyor ki yapay zekâ, Dubai diyor ki fintek. Bunların her birini bulup kim başarılı olabilecekse o şirketleri burada seçip ondan sonra götürüyoruz. Bizim şu anda hazırlandığımız Amsterdam ve Berlin var. Sonrasında da ADB’de Şikago, Detroit ve Houston gelecek. Bu ülkeler / şehirler için çalışıyoruz. Ne zaman olgunluğa erişirse o zaman oralarda da ofislerimiz açılmış olacak” diye konuştu.

Londra’ya köprü kurduk

Londra’da yapılan 15 Nisan’daki ofis açılışı izlenimlerinden de bahseden Tanışman, “Gittiğimizde gördük ki buradan oraya gitmiş çok sayıda Türk var. Türkler gerçekten her yerde. Biz Türkler için de bir çatı oluyoruz aynı zamanda. Türk teknoloji şirketlerinin pazara ve finansmana ulaşması için yardımlarımız ve devletimizin teşvikleri var. Beraberinde lokaldeki Türkleri de buluyoruz. Dubai ve Londra’da Türk teknoloji dünyasından C level yöneticiler ve yetenekler var, onları da buluyoruz. Biz başka bir deyişle Londra’ya bir köprüyü kurduk. Bundan sonra da bahsettiğimiz hedef şehirlerle beraber Türk teknolojisinin dünyaya açılması için Yıldız Teknopark olarak elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

“Ar-Ge teşviklerinde Türkiye bir adım önde”

Ticaret Bakanlığı’nın girişimcilere sunduğu geniş kapsamlı teşviklerinden söz eden Tanışman, “O teşvik kapsamında oraya giden firmalara devletimiz kira, finans, pazarlama, hatta dekorasyona varıncaya kadar çok özel teşvikler sunuyor. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda Ar-Ge teşvikleri adına Türkiye, dünyanın bir adım önünde. Belki ülkemizde pek çok kişi bunun farkında değil ama dünyayı gezen ve dünyada ne olup bittiğini bilen biri olarak gördüğüm şu ki ülkemizin çok ciddi Ar-Ge teşvikleri bulunuyor” dedi.

“Türk teknoloji şirketleri iş birliği tohumları ekti”

Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ise İngiltere’nin Türk teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını belirterek, “İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, işbirliği tohumları ektiklerinin farkındayız” dedi. Poleo, İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunu anlattı.

“Operasyon maliyeti düşük diye gitmek doğru değil”

Tanışman, mal ve ürüne nazaran teknolojinin ticaretteki sınırları çok daha hızlı aştığına dikkat çekerken, “Ama gittiğiniz yerlerde yerelleşmez ve bu teknolojiyi alanlar sizinle fiziksel olarak buluşmadıklarında başarı çok kalıcı olmuyor. Bir ülkeye operasyon maliyeti düşük diye gitmek doğru değil. Öncelikle global bir vizyonunuz olması gerekiyor. O ürünü pazara ulaştırabilir, arkasından büyümesi için desteğe ulaşabilir olmanız gerekiyor. Bu süreçlerin her birinde biz de edindiğimiz now-how’ı da Türk teknoloji üreticisine aktarıp onların yolunu kısaltamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

İngiltere pazarı 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacak

Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta bilişim teknolojileri hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra, bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor.