Hazır giyim ve tekstilden 3 kritik sinyal!
Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden tekstil ve hazırgiyimde 3 kritik sinyal verildi. İhracatta sipariş hızına yetecek atölye bulunamıyor, kârlılıklar düşük, para harcayan turist az ve kiralamada KDV indirimi bekleniyor.
Özlem ERMİŞ BEYHAN
Türkiye’nin ihracat, yarattığı istihdam ve markalaşma potansiyeli açısından can damarı sektörlerinden tekstil ve hazırgiyimde kritik bir süreçten geçiliyor. Sektör temsilcileri ciddi bir büyüme potansiyelini görüyor, ancak sorunların aşılması için gerekli hamleler de aciliyet taşıyor. Olumlu gelişmelerden biri, ihracatın artış trendine girmesi...
Ancak ihracatçılar, yeterli atölye bulamıyor ve talebe zamanında karşılık vermede sıkıntı yaşıyor. Sıkıntıda, büyük yerli markaların üretimlerini Uzakdoğu’dan Türkiye’ye kaydırmasının payı büyük. Ayrıca, iç talepte hareketlenme başlamakla birlikte kârlılıklardaki kan kaybının sürdüğü de vurgulanıyor.
Burada da Rusya ile uçak krizi öncesindeki parlak günlerde, döviz kuru ile belirlenen yüksek kiraların etkisi büyük. Perakende tarafında şimdilerde bu kiralama sistemine dair düzenlemeler yapılırken kira üzerindeki KDV yükünün yüzde 18’den 8’e indirilmesi talebi masaya getiriliyor.
Tüm bunların ötesinde sektörün en büyük handikapı turist sayısındaki düşüş. Ortadoğu’dan gelen turistler perakendeciyi memnun etmiyor, çünkü bu grup çok lüks markalardan alışverişi tercih ediyor, bir Avrupalı turist kadar sektörün kılcal damarlarını besleyecek hareketlilik yaratamıyor. Kirasını yıl başından beri ödeyemeyenler olduğu da söyleniyor, satışlarda yüzde 30 artış yakalandığı da... Bazı üreticiler “KGF sıcak taşa damlayan bir su gibi yok oldu gitti” derken, bazı sektör yetkilileri de piyasaya yeni bir fon beklentisi olduğunu, hatta bu beklentinin bir atalet yarattığını vurguluyor. Global Türk markaları yaratma potansiyeline sahip olan sektör, şimdilerde hem sorun hem de fırsatların içiçe olduğu kritik bir dönemin içinden geçiyor.
İç piyasada yeni bir KGF beklentisi var
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle iç piyasada bir toparlanma başladığını, ihracatta da hareketliliği gözlemlediklerini söylüyor. Ancak Gülle’ye göre üreticilerin cesarete ihtiyacı var. Bu yolda yeni bir Kredi Garanti Fonu desteği önemli. Gülle sektörün fotoğrafını şöyle çekiyor:
“İkinci bir desteğe ihtiyaç var. Herkeste bir beklenti var. Sanayici için de küçük esnaf için de finansman desteği çok önemli. Bu anlamda yılın ikinci yarısına dair beklentinin yüksek olduğunu söyleyebilirim. 15 Temmuz süreci sonrasında bir talep ertelemesi, arkasından durgunluk getirmişti. Kurdaki geri gidiş de ihracatta kayıp yaratmıştı. Şimdi buralarda toparlanma var ancak piyasada da bir çekingenlik söz konusu. Burada cesaretlendirici bir desteğe ihtiyaç var.”
Atölyeler yetmiyor, ihracat talebinini karşılayamıyoruz
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, en önemli sıkıntıyı “üretim yapmakta, fason atölye bulmakta zorlanmanıyoruz” sözleri ile ortaya koyuyor. Geçmiş dönemde sıkıntılar nedeniyle birçok atölye kapandı, Özhamaratlı’nın deyişiyle ölüyü dirilmek de mümkün olmuyor. Var olan atölyeler de üretimini yurt dışından içeriye kaydıran büyük hazır giyim markaları tarafından tam kapasite ile kullanılır durumda.
Böyle olunca tekstilciler ihracattan gelen siparişleri istenen zamanda ürettirme konusunda büyük sıkıntı yaşıyor. Peki ya bunca teşvik, cazibe bölgeleri? Talep de varsa neden yeni atölyeler kurulamıyor? Özhamaratlı burada eleman bulma sorununu vurguluyor.
Özhamaratlı, “Hizmetler sektöründe çalışmayı, bir AVM’de güvenlikçi olmayı üretim yapmaya tercih ediyorlar artık” diyor. Hele ki teşvikli bölgelerde eleman bulmak çok daha zor. “Londra’da bile bugün hazırgiyim tesisi kuruluyor. Biz çevreyi kirleten, atığı olan bir sanayi değiliz ki neden büyükşehirlerin dışına itiliyoruz anlamakta zorlanıyorum” diyen Özhamaratlı, “yüksek teknolojili ürünlere giderken eldeki tekstil ve hazırgiyimden olmamak gerektiğini” anlatıyor.
İhracatçının önümüzdeki iki ayı tamamen dolu
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat da Özhamartlı ile aynı vurguyu yapıyor: “İç talepte toparlanma var. İhracatçı iç talebin de etkisiyle boş atölye bulamaz hale geldi. Bu nedenle ihracat ayağında potansiyelin altında gidiyoruz.” İhracatta tekstil sektörünün performansı hala ekside, ancak TGSD Başkanı bu eksinin kapanacağı bir süreçte gittiğimizi anlatıyor.
Fayat’ın verdiği bilgiye göre ihracatçının önümüzdeki 2 aya dair tüm siparişleri dolu, yılın tamamının bu performansla geçmesi bekleniyor. Fayat, “Bu yılı 2016’nın üzerinde kapatacağız. KGF’lerin geri dönüşünde sektörümüz adına herhangi bir sıkıntı öngörmüyorum” diyor. Kısa vadede bir sıkıntı öngörmediğini, uygun bir finansman desteğinin her zaman kullanılacağını ancak geçtiğimiz dönemdeki gibi acil bir ihtiyacın söz konusu olmadığını ekliyor.
Ortadoğu’dan gelen turist bir Avrupalı gibi harcamıyor
Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı da iç talepte toparlanmayı gözlemleyenlerden. Kiğılı “Artık moda 30 günde yenileniyor, o nedenle malların hızla mağazaya konması kritik önemde. Uzakdoğu’da ürettirip navlun ödemektense yakın pazarlardan kısa vadeli tedarik tercih ediliyor. Bu durum Türkiye’deki üreticileri gözde yaptı. İhracatımızda da önemli bir artış var” diyor. Kiğılı perakende ayağında ise en önemli handikapın turist sayısındaki düşüş olduğunu vurguluyor. “Turistin artması şart. Alışveriş yapan turisti ülkemize getirebilmeliyiz”- diyen Kiğılı, bu noktada sektörün sıkıntı yaşadığını anlatıyor.
BMD Başkanı Sinan Öncel de rakamların turistin daha az harcadığını gösterdiğini vurguluyor. Öncel, “Sadece lüks segmentte harcayan, diğer segmentlerde harcama yapmayan bir turist profili söz konusu” yorumu yapıyor. Orjin Deri Yönetim Kurulu Başkanı Lemi Tolunay da da Ortadoğu’dan gelen turistin ABD’li ve Avrupalı turist gibi harcamadığını anlatıyor. Tolunay, “3-4 günlüğüne geliyorlar, Anadolu’da kültürel turlar yapmıyorlar, harcamıyorlar. Perakendede sektörün canlanmasını sağlayacak profilde değil Ortadoğu’dan gelen turistler. Bizim acilen Avrupalı ve Amerikan turistleri geri çekebilmemiz gerek” diyor.
Markalar cephesi pozitif kirada KDV indirimi isteniyor
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, “Sektörümüzde farklı metrekarelerin farklı hikayeleri vardır” diyerek başlıyor söze. Gerçekten de markalaşma seviyesine, mağazaların bulunduğu yere, finansman gücüne göre tüm hikaye değişebiliyor. Ancak ortak noktalar da yok değil. Öncel perakendecinin bugün indirim yaparak ciro elde edebildiğini söylüyor. Ciro var, kârlılık yok. Kârlılığı etkileyen en önemli unsur ise işlerin çok parlak olduğu dönemde döviz kuru üzerinden yapılmış ve bugün tüm yapıyı zorlayan yüksek kira sözleşmeleri... Sinan Öncel, “Sektör şu anda bu sorunu halletmeye çalışıyor.
Yüksek ve döviz bazlı kiralarla ilgili ya görüşmeler yürütüyoruz; ya dava açıyoruz ya da o dükkandan çıkıyoruz. Ancak zor bir süreç çünkü yüksek kiralı bazı mağazaların cirosu da çok yüksek oluyor. Bu noktada seçim yapmak çetrefilleşebiliyor” diyor. Bu sorunu çözmek için Naci Ağbal ile görüşüp mağaza kiraları üzerindeki yüzde 18’lik KDV’nin yüzde 8’e indirilmesi talep edilmiş.
Öncel, böyle bir indirimin sektörün sorunlarına çare olacağını vurguluyor. BMD Başkanı, “Bugün orta çaplı, 70 ila 80 mağazası olan bir perakendeci her biri 20 bin TL’den aylık ortalama 1.5 milyon TL kira ödüyor. Burada yüzde 10’luk bir KDV indirimi yıllık 1.8 milyon TL’lik bir destek anlamına gelir ve bu destek direkt etki yapar” ifadesini kullanıyor.
Öncel, sektörün bir diğer beklentisinin de KDV alacaklarının mahsuplaştırılması sürecinin hızlandırılması olduğunu anlatıyor: “Maliye çalışıyor bu konuda ama ne zaman lazımdı derseniz, dün lazımdı. Perakende sektörünün borçlanmasında artış var, bu düzenlemeler hayati önem taşıyor.” Perakendeden pozitif bir bakış da önceki BMD Başkanı Sami Kariyo’dan geliyor. Penti Yönetim Kurulu Başkanı, “Kendi adıma konuşuyorum. Benim dünyamda işler gayet iyi gidiyor. Markalaşmanın etkisini görüyoruz. Benim gibi birkaç markayı daha izliyoum, işler iyi. Biz Temmuz sonu itibarıyla satışlarımızı yüzde 32 büyüttük. Tüketimin artmakta olduğunu görüyorum” diyor.