Türkiye yeniden ‘dünyanın halı’ merkezi oluyor
Asırlardır halı dokumacılığının merkezi olarak bilinen ancak son 100 yıldır gücünü kaybeden Türkiye, bu alanda yeniden dünyanın merkezi olmaya hazırlanıyor. İHİB Başkanı Ahmet Hayri Diler, “Halı ve kilim, ticari meta olmadan öte kültürel bir miras" dedi.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Üretim kapasitesi ve ürün kalitesiyle dünya halı pazarının lideri Çin’i birincilik koltuğundan etmeye hazırlanan Türk halı sektörü, 2023 yılını yaklaşık 2.75 milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapattı.
Her ne kadar makine halısında değer bazında yüzde 3.1’lik bir kayıp yaşansa da el halısı ihracatındaki yüzde 31.9’luk artış, sektörde 2022 rakamlarının korunmasını sağladı. Son yıllarda fuar ve ticari heyetlerle atağa geçen halı sektörü, bu yıl 15’incisi düzenlenecek Uluslararası Doğu Halıları Konferansı’na (International Conference on Oriental Carpets–ICOC) İstanbul’da ev sahipliği yapacak.
İstanbul Halı İhracatçıları Birliği’nin (İHİB) organizasyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın destekleriyle 6-9 Haziran arasında konferans ve fuara dünyaca ünlü halı, kilim, dokuma uzmanları, sanat tarihçileri, akademisyenler ve koleksiyonerler katılacak. Konferans kapsamında paha biçilmez değerdeki halı, kilim ve dokumalardan oluşan sergiler de ziyaretçilerle buluşacak.
Türkiye’deki organizasyonu üstlenen İHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler, Türk halı sektörünün, ihracatta en önemli sektörlerden olduğunu, şubat ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 98.2’lik bir artış yaşandığını kaydetti. ICOC’un sektör açısından önemine de değinen Diler, “Dokumacılık bu toprakların en büyük kültür hazinelerinden, ICOC İstanbul’da bütün dünyaya halı, kilim ve dokuma sanatının ana yurdunun Anadolu olduğunu bir kez daha göstermemiz ve geleneksel sanatımızı geleceğe aktarabilmemiz için büyük bir fırsat” dedi.
“Halının tahtını Almanya’dan geri alıyoruz”
Halı, kilim ve dokumanın gerek kültür-sanattaki itibarını gerek ticaretteki payını artırmak için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Diler, “1939’lardan sonra Türkiye’de halı, kilim, dokuma ticaretinde boşluk oluştu. İşte o yıllarda Almanya halı ticaretini, İngiltere de bir dergi ile hem sanatsal boyutunu sahiplendi.
Geçen yıla kadar her yıl, dünyanın bu alanda bütün dikkati Almanya’da düzenlenen fuara çevrilir ve ticaret o fuarda şekillenir hale gelmişti. Halı İhracatçıları Birliği olarak yıllarca piyasayı yeniden Anadolu topraklarına çevirmek için gayret ettik ve çok da güzel sonuçlar aldık. TÜYAP ve Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçılar Birliği (GAHİB) işbirliği ile İstanbul Fuar Merkezi’nde halı ve döşeme fuarı düzenlemeye başladık.
Böylece Almanya’nın egemenliğini sarstık, ilgiyi Türkiye’ye çevirdik” diye konuştu. Fuarın ikincisinin Ocak 2025’te düzenleneceğini aktaran Diler, “İlk fuarımıza 333 firma katıldı, bu yıl ilgi daha yoğun. 53 ülkeden 22 bin ziyaretçi ağırladık. İş hacmindeki hedefimiz yüzde 20 artıştı. Bu yılın ilk 3 ayındaki ihracat artışında fuarın etkilerini gördük. İstanbul’un merkezi, tarihi bir bölgede büyük bir fuar alanına ihtiyacı var” dedi. Diler, fuarın kent ekonomisine de en az 20 milyon euro katkı sağladığını belirtti.
İhracatın yüzde 30’u ABD’ye yapılıyor
Diler’in verdiği bilgilere göre, Türkiye dünyanın en büyük ikinci halı tedarikçisi. 2023 yılında 178 ülkeye 2,75 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Halı ihracatında en büyük pay yüzde 80’le makine halılarında, onu yüzde 17,7 ile tufte halı, yüzde 1,9 ile el halısı takip ediyor. Halı ihracatının yüzde 30’u ABD ülkelerine, yüzde 29,9’u Ortadoğu ülkelerine, yüzde 15,5’i Avrupa Birliği ülkelerine yapılıyor. Diler, “ICOC dolayısıyla gündeme getirilmek istenen ve gerçek sahibinin Anadolu olduğuna dikkat çekilmek istenen el halıları ihracatında da yüzde 36,6 ile ABD, yüzde 21,6 ile Japonya ve yüzde 6 ile Çekya öne çıkıyor” dedi.
“Sümer Halı gibi bir yapıya ihtiyaç var”
İHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler, Türkiye deyince akla gelen ilk ürünlerin lokum, kahve, halı, nazar boncuğu olduğunu söyledi. Diler, Yani halı da ilk 5 değer arasında mutlaka var. Dolayısıyla bu değere sahip çıkmalıyız. Özellikle el halısına sahip çıkacak Sümer Halı benzeri üst bir yapının olması gerekiyor” dedi.
Oruç: Dokumanın geleceği ilk kez konuşulacak
İHİB Yönetim Kurulu Üyesi ve ICOC İstanbul Yerel Komite Başkanı Serra Oruç, ICOC’un ilk kez geleceğe de bakacağının altını çizdi. Oruç şunları söyledi: “50 yıldır her dört yılda bir başka bir ülkede düzenlenen bu uluslararası konferansın en temel amacı; halı, kilim ve dokumada koleksiyonerlik bilincini geliştirmek; halı ve kilimlerin birer kültür ve sanat eseri olduğunu ortaya koymak. İstanbul’da yapılacak buluşmada ilk kez, geçmişten geleceğe bir zaman çizgisi benimseyerek yeni bir pencere aralamayı, dokuma geleneğinin geleceğini de konuşmak istiyoruz. Konferans bildirilerinin temel noktası dokuma geleneğinin geleceği olacak. Amaç, bu alanda eğitim gören öğrencilerin de motive edilmesi.”