'Ar-Ge'de meyveleri toplama zamanı'
Netaş CEO’su Müjdat Altay, 'Kendi gururunuz için çalışırsanız global, ülkeniz için çalışırsanız glokal olursunuz' dedi.
Merve YİĞİTCAN
İSTANBUL- Netaş CEO’su Müjdat Altay, 2004 yılında servis sektörüne girmeleriyle bugünkü Netaş’ın ortaya çıktığını belirterek, Netaş’ın en büyük aşkının Türkiye olduğunu söyledi. Türkiye’nin ilk özel Ar-Ge’sinin Netaş olduğunu hatırlatan Altay, bunun da glokal olmakla gerçekleştiğini söyledi. “Türkiye’de en çok özlediğim şey global şirketlerin glokalleşmesi” diyen Altay, “Şirket CEO’ları global oluyor. Zaten dünya global. Biz ise Netaş’ta aşkla çalıştık. Bunun arkasında glokal olma ve onun getirdiği Ar- Ge var” dedi. Her alanda glokalliğe inandığının altını çizen Altay’a göre, bu denli globalleşen dünyada büyüyecek olan şey glokallik. Altay, “Kendi gururunuz için çalışırsanız global, ülkeniz için çalışırsanız glokal olursunuz. Ben bu ülkenin vatandaşıyım ve 44 yıldır böyle çalışıyorum” dedi.
Her alanda glokalliğe inandığının altını çizen Altay’a göre, bu denli globalleşen dünyada büyüyecek olan şey glokallik. Altay, “Kendi gururunuz için çalışırsanız global, ülkeniz için çalışırsanız glokal olursunuz. Ben bu ülkenin vatandaşıyım ve 44 yıldır böyle çalışıyorum” dedi. Eğer terör sorunları aşılırsa Türkiye’nin yeniden yatırım için cazip bir ülke olacağını kaydeden Altay, Türkiye’nin kendi modelini kurması gerektiğini savundu. “Ne Hindistan, Ne Çin, ne de ABD olalım. Kendi modelimizi oluşturup dünyaya bunu anlatalım” dedi.
Ar-Ge personeli 750'ye ulaştı
Ar-Ge’ye bu kadar önem vermelerinin arkasında yatan olayı da anlatan Altay, sözlerini şöyle sürdürdü: “10 sene önce hükümetin hazırladığı 9. Kalkınma Programı’nı inceledik. Burada, Ar-Ge’ye ve teknoloji geliştirmeye büyük önem vereceğiz, yazıyordu. O dönemde her bakan bu heyecanı hissediyordu. Yani bizim glokal olmamıza fırsat veren bir hükümet vardı. Programı tercüme ettirip Nortel’e götürdük. Onları da planlarımıza inandırdık. O günlerde 200 kişi olan Ar- GE’miz, şimdi 750 kişi.”
'ULAK ve Nova Ar-Ge'nin sesi oldu'
Türkiye tarihinde ULAK gibi bir projenin daha önce hiç olmadığını belirten Altay, kendilerinin bu büyük projede yer almalarının altında 8 sene önce yaptıkları glokalleşme stratejisiyle Ar-Ge çalışmaları olduğu,olayısıyla ben her zaman umutluyum. Şimdi siber güvenlik konusu çok konuşuluyor. Oysa biz siber güvenlikle ilgili çalışmalarımıza da 4 sene önce başladık. Geliştirdiğimiz Nova isimli siber güvenlik ürünü de bunun sonucudur. Devletin 10 sene önce vermeye başladığı Ar-Ge destekleriyle bugün artık ‘tulum’ doldu. Sesi de ULAK oldu, Nova oldu” diye konuştu. Son 10 yılda Ar-Ge’ye verilen teşviklerin toplamının, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin tamamında verilmediğini dile getiren Altay, “Ar-Ge’ye teşvikler verildi. Şimdi sıra ‘ürün üretmek’ var. Bundan sonra devletin ürünleştirmeye destek vereceğini düşünüyorum. Ürünleştirme bu ülkenin yararına olmalı” dedi.
“Yatırımların hızı artacak”
“Ar-Ge ile yatıp Ar-Ge ile kalkarsanız, Ar-Ge sezginiz gelişir” diyen Altay, ULAK ve Nova’nın da bunun eseri olduğunu dile getirdi. 90’lı yılların Ar-Ge için kayıp yıllar olduğuna işaret eden Altay, 1994’te olduğu gibi ilk sıkıntıda önce Ar- Ge teşviklerinin kesildiğini, bunun da çok büyük bir kayba neden olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin Ar- Ge yatırımlarının yüzde 1’i aşmasının büyük bir avantaj olduğunu dile getiren Altay, “Bu yatırımların yüzde 1’den yüzde 2’ye çıkma hızı, 0’dan yüzde 1’e çıkma hızının 4-5 katı olacak. Ar-Ge birikimi bu hızı sağlayacak” dedi. Ar-Ge ile inovasyon tartışmalarına da değinen Altay, Ar-Ge'yi bırakalım, inovasyona bakalım, demek beni ancak güldürür, sonrasında da üzer. Çünkü Ar-Ge kültürü olmadan inovasyon mümkün olmaz. Ar-Ge'ye 6.5 milyar TL yatırımın fazla olduğunu düşünmek yanlış. Bu azdır, 13 milyar TL’lere çıkmalı. Yine de dünya kritik süreçleri geçirirken biz az da olsa büyüdüysek, bunun nedeni 10 yıldan bu yana Ar-Ge’ye yapılan yatırımlardır. Ar-Ge’de bir trend var, belki az bir artış gibi görünüyor. Ancak karamsar olmayalım” ifadelerini kullandı.
10 yılda 10 kat büyüdü
‘Türkiye’de mühendis bulunmuyor’ iddialarına da katılmadığını söyleyen Netaş CEO’su, kendilerinin yeni mezunları alıp eğittiklerini, yine Bahçeşehir Üniversitesi ile ortak bir master program başlatarak umut vadeden gençleri desteklediklerini anlattı. “Biz Netaş olarak önümüzü görüyoruz” diyen Altay, şöyle devam etti: “10 yıl önce servis firması olmaya karar verdik ve büyük bir servis firması olduk. TL bazında 10 yılda 10 kat, dolar bazında ise 5 kat büyüdük. Ciromuzu 100 milyon TL’den 1 milyar TL’ye çıkardıysak bunu transformasyon çalışmalarımızla sağladık.”
120 kişilik ‘savunma’
Servis firması olmaya karar verdikten sonra ilk dönüşümü kurum içinde yaptıklarını anlatan Altay, ilk yaptıkları işin ‘müdür katını yıkmak’ olduğunu söyledi. Açık ofise döndüklerini ve ortamı dinamikleştirdiklerini kaydeden Altay, bütün genel müdürlerin tek bir katta değil, hepsinin kendi ekibinin başında yer almaya başladığını dile getirdi. “Servis firması olacaksak, servisi insan yapar dedik ve insana daha çok önem vermeye başladık” diyerek yaptıkları düzenlemelerden bahseden Altay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece genel müdürlük deprem koruması vardı. Sonra her yeri deprem koruması altına aldık. Kantini renkli bir kafeye dönüştürdük. Kendi içimizde Netaş Olimpiyatları’nı başlattık. Tiyatro Kulübü kurduk. 3 ayda 1 biz bize toplandık, skip-level toplantılar gerçekleştirdik. Outsourcing yaptık ve asıl işle yan işleri ayırdık. O zaman 10 kişi olan savunma ekibi bugün 120 kişiye çıktı. Tüm bunları yaptık ve karşılığını aldık. O dönem büyük hissedar Nortel sahneden çekilince, 177 Nortel şirketi de battı. Bir tek biz ayakta kaldık.”
“2023 hedeflerine inanıyorum”
Türkiye’nin 2023 hedefl erine çok inandığını belirten Altay, “Ne olursa olsun Türkiye’nin bir hedefi oldu. Bilgi iletişim teknolojileri sektörünün büyüklüğünün 125 milyar dolar hedefine ulaşacağına inanıyorum. Şu an 30 milyar dolar, ancak çok umutluyum” dedi.
Yerli sistem entegratörlerine pozitif ayrımcılık yapılmalı
Müdat Altay, 2015 yılında satışlarının yüzde 20'sinin ihracata gittiğini, 3 yıllık hedefl erinin bu rakamı yüzde 25'lerin üzerine çıkarmak olduğunu söyledi. E-bilet ve FATİH gibi projelerinin yurtdışına ihraç edilebileceğini düşünen Altay, Türkiye'de kamunun altın değerinde projeleri olduğunu ifade etti. Bu nedenle yabancı sistem entegrasyonu fi rmalarının da Türkiye'ye akın ettiğini söyleyen Altay, kamunun bu anlamda yerli fi rmalara pozitif ayrımcılık yapması gerektiğini savundu. Altay, “Eğer ben Türkiye’de bu projeleri yaparsam, birikimim sayesinde sonrasında bunu ihraç edebilirim. Eğer bir ülkeye sistem entegratörü olarak girerseniz, orada kalırsınız” dedi.
“En iyi markamız 4.5G ve Nova”
Siber güvenlikte Türkiye’nin en iyi firması olduklarını kaydeden Müjdat Altay, bu alanda geliştirdikleri Nova isimli ürünün dünyanın en iyi 2-3 ürününden biri olduğunu belirtti. Netaş’ın en iyi gözde iki markasının 4.5G ve Nova olduğunu söyleyen Altay, Türkiye’de 5G’ye en hazır firmanın kendileri olduğuna dikkat çekti.