Avrupa’nın göbeği Viyana’da Türk ‘yaşam merkezi’ kuruldu
Türk iş insanı İsmail Gülle, kendi deyimi ile ‘cesur bir adım’ atarak Avrupa’nın göbeği Viyana’da ev ve yaşam merkezi Homeland’i açtı. 26 dönümlük arazide kurulan ve mobilyadan ev tekstiline kadar bir evin ihtiyacı olan 5 bin çeşitten fazla ürünü kapsayan Homeland, cirosunun dörtte birini Türkiye’den getirilen ürünlerle sağlayacak.
Nurdoğan A. ERGÜN / VİYANA
nurdogan.arslan@dunya.com
Tüm dünya ekonomilerinde istikrar arayışının sürdüğü bir dönemde, Türk iş insanları İsmail Gülle ve Yaşar İncesu, Avusturya’nın başkenti Viyana’da önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Ev ve yaşam merkezi Homeland’ı hayata geçiren iş insanları, bu yatırımla ‘geleceğin Avrupası’na hazırlanıyor. Avrupa’nın 9 ülkesinin kesişim noktasında, toplam 26 dönümlük bir arazi üzerine kurulan bu merkez, Türk ürünleri için de Avrupa pazarına yeni bir kapı aralamayı hedefliyor. Sadece 6 ay gibi bir sürede tamamlanan ve mobilyadan ev tekstiline 18 farklı kategoride 5 binden fazla ürünü bünyesinde barındıran Homeland, cirosunun dörtte birini Türkiye’den getirdiği ürünlerle sağlıyor. “Burasını sadece bir Türk pazarı olarak dizayn etmedik, Viyana Avrupa’nın göbeği. Çok uluslu bir topluluğa hitap edeceğiz” diyen Homeland Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, projenin küresel bir vizyonu olduğuna işaret etti. Gülle’ye göre, bu yatırımla Türkiye’nin kaliteli ve standartlara uygun ürünlerinin sadece Avusturya’ya değil, tüm Avrupa pazarına girmesine öncülük etmesi amaçlanıyor. Gülle, “Önemli olan çok üretmek değil, kaliteli ve belirli standartlarda üretmek. Biz belli standartları oluşturmaya başladık ve inşallah bunun öncüsü olacağız” dedi.
“Sadece bir Türk pazarı değil, kalitenin adresi olacak”
Gülle Entegre olarak Türkiye’de uzun yıllardır tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) başkanlığı da yapan İsmail Gülle, sanayici kimliğine ek olarak Homeland ile perakende sektörüne de girmiş oldu. İlk etapta Türk markalarının ihracat merkezi olarak düşündükleri yatırımın zaman içerisinde değiştiğini kaydeden Gülle, 2024 Şubat ayında, iflas eden Avusturyalı bir ev ve yaşam merkezi firmasının şubesini aldıklarını ve 15 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 26 dönümlük bir arazide bu projeye başladıklarını kaydetti. Mağazayı 6 ay gibi kısa sürede tamamladıklarını ve faaliyete geçtiklerini kaydeden Gülle, “Şu anda 18 kategoride toplam 5 bin farklı çeşit ürünü müşterilerimize sunuyoruz. Bu ürünleri ağırlıklı olarak Almanya, İtalya, Avusturya, Polonya ve Türkiye’den tedarik ediyoruz. Burasını bir Türk pazarı olarak dizayn etmedik çünkü Viyana Avrupa’nın göbeği. Etrafımızda dokuz tane komşu ülke var ve insanlar buralardan arabayla alışverişe geliyor. Bulunduğumuz nokta itibariyle çok uluslu bir topluluğa hitap edeceğiz. Dolayısıyla bu topluluğa hitap edeceğimiz ürünleri bulundurma mecburiyetiyle ürün gamımızı belirledik” ifadelerini kullandı.
Hedef, Avrupa’da zincir olmak
Mevcut durumda ilk hedeflerinin mağazayı tutundurmak olduğunu ve şubeleşmeye daha sonra bakacaklarını belirten Gülle, hedeflerinin bölgede zincir markaya dönüşmek olduğunu kaydetti. En önemli avantajlarından birinin satın aldıkları mağazanın 35 yıl boyunca aynı işi yapan bir marka olduğunu dile getiren Gülle, dolayısıyla insanların mağazanın konumuna son derece alışkın olduğunu belirtti. Gülle, “O mağazanın ciddi bir lokal müşteri potansiyeli vardı. Şimdi biz hem o potansiyeli kullanıyoruz hem de yeni kanallar açıyoruz. Biz tüm toplumları hedef kitlelerimize ekliyoruz ve hepsine hitap edecek bir çeşitlilik yaratıyoruz” diye konuştu. Homeland Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar İncesu mevcut 18 kategoriye önümüzdeki 6 ayda 6 kategori daha eklemeyi planladıklarını anlattı.
“Türkiye’den daha çok ürün getirmek istiyoruz”
Projenin önemli misyonlarından biri de Türk ürünlerinin Avrupa standartlarını yakalamasına öncülük etmek. Yaşar İncesu, Türk firmalarıyla iş birliği yaparken bazı ürünlerdeki geri dönüşüm ve standart sorunlarının aşılması gerektiğini vurguladı. “Aslında Türkiye’den çok daha fazla ürün getirmek istiyoruz” diyen İncesu, şöyle devam etti: “Bazı sektörlerde kaliteyi standartlaştırma önemli bir sorun. Ama burada yaptığımız bu işle Türkiye’deki mobilya ve ev tekstiline yönelik bir standart getirmiş oluyoruz. Türkiye’den çok istememize rağmen yatak alamadık çünkü geri dönüşüm olmadan yatağı satamıyoruz. Aslında Türkiye’den çok daha fazla ürün getirmek istiyoruz ama standardizasyonlar çok önemli. Mesela bir mobilyada hangi ağacın kullanıldığı, kesim tarihi ve nasıl kesildiğinin bilinmesi gerekiyor..”
Ev tekstili ve mobilyalar Türkiye’den gidiyor
Türkiye’den de önemli üreticilerle çalıştıklarını ifade eden İsmail Gülle, “Şu anda ciromuzun dörtte birini Türkiye’den tedarik ettiğimiz ürünlerle sağlıyoruz. Mobilyalarımız Bursa İnegöl’den geliyor. Bunun yanında ev tekstilini ve havluyu tamamen Türkiye’den yaptık. Ama bunların hepsini Homeland markasıyla yapıyoruz ve kendi ismimizi bir marka haline getirmek ve yaygınlaştırmak istiyoruz. Yakın zamanda online tarafta da ciddi bir atılım yapacağız ve oraya yönelik olarak ürünler getireceğiz” diye konuştu.
“Doğacak fırsatlara hazırız"
Ev ve yaşam sektöründe Türkiye’den Avrupa’ya yapılan en büyük yatırım olduğunu söyleyen İsmail Gülle, şöyle devam etti: “İş adamlarının konjonktürü iyi okuyup fırsatları görmesi lazım. Biz, herkesin daha stabil kalmaya çalıştığı dönemde büyük bir yatırım kararı aldık. Önemli bir yatırım kararıydı ve risk aldık. Bu yatırımları böyle okumak ve yatırımcı gözüyle bakarak fırsatları değerlendirmek gerekir. Ekonomik düzelmeler sonrasında pazar açıldığında hazır olacağız. Kaybettirende ısrar etmek yerine dünyanın sunduğu fırsatları doğru okumak ve doğru hamleyi yapmak lazım. Biz zor bir sektördeyiz, Türkiye’de tekstil yapan dünyada her işi yapar.