Biberonu icat eden Japon Pigeon, yatırım için Ege’yi seçti

Ege Serbest Bölgesi, genişleme alanını doldurmak için ülke olarak Japonya’ya odaklandı. Yatırım kararı alan ilk firma olan Japon Pigeon’un iştiraki Lansinoh, bölgede anne sütü emzirme pompaları, biberon ve emzik üretecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SEDAT ALP 
İZMİR 

Türkiye’nin önde gelen serbest bölgelerinden Ege Serbest Bölgesi’nin, 600 dönümlük genişleme alanına kavuşması için Ekonomi Bakanlığı ile protokol imzalayan Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi AŞ(ESBAŞ), kısa süre içinde yatırıma açılacak bölgeye yatırımcı çekmek için çalışmalara başladı. Genişleme alanına yabancı yatırımcı çekmek için Japonya’yı odak ülke olarak seçen ESBAŞ, bu ülkeden ilk yatırımcısını da bölgeye çekti. Japon Pigeon Corpotation’un iştiraki olan Lansinoh firması Ege Serbest Bölgesi’nde (ESB) 8 bin metrekarelik fabrikada tekli ve çiftli anne sütü emzirme pompaları, manuel anne sütü emzirme pompası, biberon ve emzik üretecek. 

İlk kez bir Japon yatırımcıyı bölgeye çektiklerini belirten ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, 50’den fazla ülkede ürünleri satılan Lansinoh firmasının alanında uluslar arası pazarın lideri olduğunu, ABD, İngiltere, Almanya, Belçika ve Türkiye’de ofisleri bulunduğunu söyledi. Güler, Lansinoh’un ESB’deki fabrikasının temelini 30 Eylül tarihinde atacağını ve 2016 yılında faaliyete geçirmeyi planladığını belirterek, “ Lansinoh bu tesisinden yılda 21 milyon TL’lik satış hedefliyor ve 5 yıl içerisinde bu miktarı 45 milyon TL’yi çıkarmayı planlıyor. Lansinoh, EBS’de faaliyete geçireceği fabrikada 100 kişiyi çalıştırmayı hedefliyor. İzmir’de üretilecek ürünler Avrupa pazarına satılacak. 50 yıllık şirket alanında uluslararası arenada sektör lideri” diye konuştu. 

Faruk Güler, ESBAŞ olarak ESB’ye ilave edilecek 600 dönümlük genişleme alanına yatırımcı çekmek konusunda Japon yatırımcıyı hedefe aldıklarını ve bu ülke odaklı tanıtım ve pazarlama çalışmalarına yoğunlaşacaklarını açıkladı. Lansinoh yetkililerinin ESB’yi, ihracat işlemlerindeki kolaylıklar, vergisel avantajlar, ESBAŞ tarafından sunulan kaliteli hizmet ve iyi yönetim nedeni ile tercih ettiklerini belirten Güler, “Önümüzdeki dönemde ESB’ye daha fazla Japon yatırımcı kazanabilmek amacıyla pazarlama ve tanıtım turlarımız olacak. Ekim ayında Birleşmiş Milletler Endüstriyel Gelişme Örgütü Yatırım ve Teknoloji Geliştirme Ofisi, Japonya Ortadoğu İşbirliği Merkezi, Türkiye Büyükelçiliği, Ticaret Ofisi, İzmir Kalkınma Ajansı, Japonya Dış Ticaret Teşkilatı, Tokyo Mitsubishi Bankası ve Japonya- Türkiye Cemiyeti destekleri ile Japonya’ya bir tanıtım seyahati gerçekleştireceğiz. Amacımız katma değeri yüksek ürünler üreten, ülkemize daha fazla istihdam kazandıracak, ihracata dayalı üretim yapan Japon firmaların Bölgede yatırım yapmasını sağlamak. Bu konuda uzun zamandır araştırmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu. 

Üst düzey Japon firmaları ile tanıtım turunda buluşacağız 
Güler, ESB’ye Japon yatırımcıların ilgisinin de sürdüğünü belirterek, şunları söyledi: “Türkiye’de toplam 199 adet Japon firma faaliyet gösteriyor. Hepimizin bildiği üzere Japon firmalar başka bir ülkeye yatırım yapmadan önce titizlikle her türlü detayı inceleyip ona göre karar veriyor. ESBAŞ bu çerçevede yapacağı tanıtım turu ile üst düzey Japon firmaya yetkilileri ile bir araya gelme şansını elde edecek’ dedi.

Yeni sektör olarak sağlık endüstrisi öne çıktı
ESBAŞ CEO’su Güler, genişleme alanına yatırımcı çekme konusunda planlama yaparken, Japonya’yı yeni odak ülke seçtikleri gibi, sağlık endüstrileri konusunda üretim yapan yatırımcıları da yeni sektör olarak seçtiklerini vurguladı. Güler, şunları söyledi: “ Biz ESB’nin sağlık endüstrileri konusunda üretim yapan yatırımcıların geleceği bir yer olmasını istiyoruz. Yeni bir sektör olarak bunu belirledik. Sağlıkta cihaz, makine techizat yapan sektörler çekmek istiyoruz. Türkiye’de özellikle şehir hastanelerinin devreye girmesi ile çok büyük cihaz alımları olacak. Türkiye’nin bu alımlar için milyar dolarlar harcaması kaçınılmaz. Bunları alırken de Türkiye’de bir takım yatırım şartları koyarak alması lazım. Sağlık Bakanlığı’ndaki bürokratlar da bu konuda çalışıyor. Bu sağlık teknolojisinin ülkeye gelmesini ve Türk mühendis ve yatırımcılarının da birşeyler öğrenmesini sağlar. Türkiye’nin şehir hastanelerinin cihazlarının alınacağı dönemi kaçırmaması lazım. Sadece ESBAŞ’ın değil Türkiye’nin bu yatırımları çekmesi için çalışıyoruz. Biz Türkiye’yi bu konuda bir odak ülke yapalım, gelen yatırımcıyı da ESB’ye çekebilirsek çekelim diye düşünüyoruz.”

Bu konularda ilginizi çekebilir