Fibabanka 'büyük' olma yolunda

Fibabanka Genel Müdürü Bekir Dildar, önce orta ölçekli, ardından büyük ölçekli banka olmak istediklerini söyledi. “Hayallerimiz çok büyük” diyen Dildar, şimdiye kadar küçük olmanın avantajını kullandıklarını, konjonktürün gerektirdiği zamanlarda da muhafazakar davranmayı bildiklerini anlattı. Son 5 yılda bankanın 13 kata yakın büyüme gösterdiğine değinen Dildar, Abraaj’ın gelişinin ise daha fazla büyüme anlamına geldiğine işaret etti. Bekir Dildar, “Önce müşteri adedini artırmak ve büyümek orta ölçekli banka olmak istiyoruz” dedi. 

Fiba Grup bünyesinde 2010 yılından beri faaliyet gösteren Fibabanka, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile yaptığı ortaklığın ardından, The Abraaj Group (TurkFinance B.V.) ile de yüzde 9.95 oranında sermaye iştirak sözleşmesi imzaladı. Fibabanka şimdi BDDK’dan son onayları beklerken Genel Müdür Bekir Dildar ile hedefl erini konuştuk. 

Bekir Dildar, “Hızlı ve sağlıklı büyüdük. Küçük olmanın avantajını yakaladık. Bu yıl EBRD ve IFC’den sonra üçüncü ortağımız Abraaj da geldi. BDDK’dan son onayı bekliyoruz” dedi ve ekledi: “Geçen yıl yüzde 40 büyüdük. Haziran ayında yüzde 5 kredi büyümesi yakaladık. Aktifleri yılın ilk 6 ayında 12.7 milyar TL, kredileri de 9.8 milyar TL gibi bitireceğiz gibi görünüyor. ‘5 yılda orta ölçekli banka olacağız’ sözümüzün hala arkasındayız. Şube sayımız da 18’den 70’e geldi. Şimdi 2 şube daha açmaya hazırlanıyoruz. Personel sayımızda 300’den 1.400’e yükseldi. Personel ve şubede dikkatli büyürken bankayı daha karlı, daha değerli hale getiren müşteri sayısında ve bilançoda daha hızlı büyüdük. Bakıldığında 900 milyon TL aktif ile devraldığımız bankayı 12.7 milyar TL’ye getirirken neredeyse 13 kat büyütmüşüz.” 

Aktif müşteri sayısını artıracak 

Dildar, 45 binden fazla kredili müşterileri, aktif müşteri sayılarının 90 bin olduğunu belirterek toplam müşteri sayısının ise 200 bini bulduğunu söyledi. Dildar, “Bizim aktif müşteri sayımızın 3 misli olması lazım. Aktif müşteri sayısında bu sene hedefimiz, 130 bine ulaşmak” diye konuştu. Karda ise 2015 yılına göre yüzde 50 bir büyümeyle bitirmek için çalıştıklarını da kaydeden Dildar, 2016’yı öz kaynağa eklenecek kar ve Abraaj’dan gelecek yeni sermaye girişi ile birlikte 15-16 milyar TL aktifl e kapatmayı öngördüklerini aktardı. Dildar, “Geçen sene yüzde 40 büyüdük. Bu yıl yine bir yüzde 40 daha bilançoyu büyüterek 2016’yı kapatmak istiyoruz. Bu sene orta ölçekli bir banka olmak istiyorduk ama konjonktür nedeniyle daha muhafazakar gitmek zorunda kaldık. Artık gaza basacağımız yer bilanço. Geçen sene yüzde 40 büyüdükten sonra, bu sene aslında hedef yüzde 25’ti. Abraaj’ın gelmesi ile şimdi yüzde 40 büyüme hedefliyoruz. Sermaye ve karlılık olduğu sürece orta ölçekli banka olma hedefimizi koruyoruz” açıklamasını yaptı. 

-Türkiye bankacılık sektöründe aktifi 20 milyar TL’ye kadar olan bankalar küçük, 21-60 milyar TL aralığında olanlar orta ölçekli, 61 milyar TL ve üzeri büyüklükteki bankalar ise büyük ölçekli sayılıyor.- 

Geçen 5 yılı değerlendirirken “Hızlı büyümek bazen sağlıksız olabiliyor. Hızlı ve sağlıklı büyüdüğümüz hem müşteri adedinde hem de bilançodan görebiliyorsunuz” ifadelerini kullanan Dildar, “Herkesin şube kapattığı bir dönemde bir şube açıyoruz. Son 2 sene temkinli davrandık. Kapasitemizi temkinli kullanmamız bugün öz kaynak karlılığında diğer bankalardan daha iyi durumda olmamızı da beraberinde getirdi. Verimliliği iyi yönettik” bilgisini verdi. 

Biz ‘bankacıların bankasıyız’ diyoruz 

“Bizim bir mottomuz da iyi yönetici” diyen Bekir Dildar, iyi yönetici buldukları yerlerde şube açmaktan çekinmediklerinin de altını çizdi. Bankanın tarım bankacılığına girişinde olduğu gibi Abraaj’ın yatırım kararında da ‘iyi yönetici’nin payına işaret eden Dildar, “Biz kendimizle ‘bankacıların bankasıyız’ diye övünüyoruz. İnanılmaz bir tecrübe var. Tüm yönetim bu işin içinde gelen isimlerden oluşuyor. Hatta grubun içinde yetişmiş ve büyümüş insanlar. Hüsnü Özyeğin ve ekibinin neler yapabileceğini, üstelik sadece Türkiye’de değil yurtdışında da neler yaptığımızı ve yapabileceğimizi çok iyi biliyorlar” dedi. Son dönemde artan terör olaylarına rağmen Türkiye bankacılık sektörüne yatırım yapmak isteyen için genç nüfus, bankacılıkla tanışmayan milyonlar ve Avrupa’ya göre düşük borçluluk oranlarının gelecek için önemli bir potansiyel sunduğuna da değinen Dildar, “Dünyada işler daha iyi olsaydı Türkiye’ye gelen de daha çok olurdu. Türkiye’de fırsat var. Tabii işini iyi bilene. Çıkış yapan da var. Risk almaktan çekiniyorlar. Etrafa bakınca Türkiye’den başka yatırım yapacak ülke var mı? Rusya zorda, İran hala açılamadı” yorumunu yaptı. 

Makineler dolacak, vardiyaya geçilecek 

Fibabanka’nın sadece organik büyüme tarafında değil, inorganik büyümek için hamleleri de oldu. Özellikle yabancı bankaların çıkışlarında bankacılık kulislerinde Fibabanka’nın adı da telaff uz edilirken Dildar, şimdi şubesini kapatmak ya da farklı bir yere konumlandırmak isteyen bazı bankaların şube yerlerini devraldıklarını da anlattı. Bunu bir kazan-kazan modeli olarak gören ve maliyet kontrolü getirdiğine işaret eden Dildar, şube açarken, ‘tüm makineler dolacak vardiyaya geçtikten sonra açılacak’ anlayışıyla hareket ettiklerini de ifade etti. Dildar, şöyle devam etti: “İnorganik büyümek istiyoruz. Bazı bankaların şube yerlerini devraldık. Bir kazan-kazan modeli geliştirdik. Şube kapanışlarının görüldüğü bir ortamda piyasanın biraz tersine hareket ediyoruz ama verimliliği ve gideri kontrol ettiğimiz için şimdi şube açmaktan çekinmiyoruz.” 

Kiraz Hesap ile bireysele yakınlaştı 

7.5 milyar TL’lik müşteri mevduatını da yönettiklerini belirten Dildar, yüksek Hoş Geldin faizi ile bireysel tarafa, Prestige Hesap ile özel bankacılık müşterilerine ulaştıklarını da anlattı. Kiraz Hesap’ta müşterinin paranın getirisini kaybetmeden günlük para çekebildiğine değinen Dildar, “2 ayda 300 milyon TL mevduat topladık. Yaklaşık 3 bin tane de müşteri geldi. Yıl sonunda da 7 bin müşteri olur. Hayatta doktorunuzu, dişçinizi değiştirmek kadar zor bir şey de banka hesabınızı değiştirmek. Kredi kartı, otomatik hesap zor iştir. Onun için bir teşvik veriyoruz. Getirinizi ve vade yapınızı bozmadan günlük para çekebiliyorsunuz” bilgisini verdi.

Bankalar gider yönetimini iyi yapamıyor 

Bekir Dildar, banka olarak ‘gider’ kalemlerine çok dikkat ettiklerinin de altını çizdi. Bunun çok faydasını da gördüklerini belirten Dildar, şu uyarılarda bulundu: “Bankacılar sunum yapma konusunda çok iyidir… Ekonomiye katkıları büyüktür ama gider kontrolü yapmaları şart. Bankacıların elinden milyonlar geçiyor ya, çok para kazandıklarını zannediyorlar. Ama bakıyorsunuz enfl asyon kadar getiri yok. Bankacılar giderlerini iyi kontrol etmiyor. 4-5 teklif alıyorlar, yüzde 10 indirimi alınca seviniyorlar. Halbuki ben ‘böyle bir gidere ihtiyaç var mı?’ diye soruyorum. Kendi dükkanın olsa buna para verir misin? Ben böyle bakıyorum. İhtiyaç var mı? Bankaların gider yönetimini iyi yapmadığını düşünüyorum. Her 5 bin TL’nin üzerindeki harcama benden geçer. Bu parayı bıraktın mı uçar.”

'İnsanla dijitalin kombini bir bankacılık yapmak istiyoruz'

Fibabanka Genel Müdürü Bekir Dildar, bankacılıkta fırsatı ise yüz yüze bankacılıkla dijital bankacılığın iyi harmanlanmasında görüyor. Dildar, “Bizim şubelerimizde sıra beklemek yok. Birebir müşteri ile ilgilenebilecek personelimiz var. Zaten yüz yüze bankacılığın sıcaklığını kaybetmeden dijitalle desteklediğimiz bir bankacılık yapmak istiyoruz. Bize göre fırsat orada. Bize bugün gelen bir müşteri kaliteli ve hızlı hizmet alabilir. Her zaman hızlı ve esnek hizmet veren bankaya ihtiyacı var. Ben 5 sene içinde Türkiye’yi 3 defa dolaştım. 50 bin TL kredi için müdürün karşısında oturamazsınız ama bizde oturursunuz. İnsanla dijitalin kombini bir bankacılık yapmak istiyoruz. Esnaf KOBİ ayda 5 defa bankaya gidiyor. Şube müdürünü, bankacısını görmek istiyor. Bunu dijitalle de desteklerseniz tadından yenmez… Tamam bir kısım gençler var bankaya gitmiyor ama esnaf için bankacı önemlidir. Bizim insanımız samimiyeti sever. Müşterisiyle teması kesmeyen ve bunu dijitalle destekleyen banka çok başarılı olur. Bizde bunu yaparak tabana yayılmak istiyoruz” diye konuştu.

Bireysel için PTT ile anlaştı KOBİ'ye kampanya geliyor

Bundan 5 sene önce bilançoyu büyütmek için işe kurumsal bankacılıkla başlayan Fibabanka, ardından bireysele ve KOBİ’ye uzanırken tam o dönemde gelen BDDK’nın mevzuat değişiklikleriyle ağırlığı KOBİ’den yana kullanmış. Genel Müdür Bekir Dildar, “Şimdi bireysele yeniden önem veriyoruz. PTT ile ülke geneli için anlaşma yaptık. PTT kanalıyla da kredi vereceğiz. Bu daha çok tabana yayılmak adına bizim için önemli bir adım. Amaç, aktif müşteri sayısını artırmak. Nitekim şu anda bankanın 10 milyar TL’ye koşan toplam kredi hacminde kurumsal ve ticari kredilerin payı yüzde 67, KOBİ ve mikro kredilerin payı yüzde 27, bireyselin patı yüzde 5 ve tarımın payı yüzde 1 düzeyinde" dedi. Dildar, KOBİ’de aktif müşteri sayısını artırmak için çeşitli kampanyalar yaptıklarını ve sadece ilk defa ticari kart alan işletmeye cep telefonu hediye ettikleri kampanyadan bankaya 3 bin müşteri girişi sağladıklarını ifade etti. KOBİ’de müşteri başına ortalama 200 bin TL’lik kullanım bakiyeleri olduğu bilgisini de paylaşan Dildar, “Hedefi miz, kredilerin üçte birinin KOBİ kredilerinden oluşması. Şimdi yüzde 27’si KOBİ ve mikro kredilerden oluşuyor. Ama ileride yüzde 30 KOBİ olacak. Yüzde 20’si bireysel ve tarım olursa yüzde 50’si de kurumsal olacak. Kredilerin yarısının perakende tarafa açılan kredilerden oluşmasını istiyoruz. Tarımda da 300 milyon TL krediye ulaşmak gibi bir hedefi miz var. Eylül ayında ‘esnafın diline’ uygun bir reklam kampanyası ile başlayacağız. Müşteri sayımızı böyle artırmak istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Finansal tarafa sanayici ve tüccar daha iyi bakmalı

Fibabanka Genel Müdürü Dildar’a iş dünyasına tavsiyelerini de sorduk. Rusya ile ilişkilerin soğumasının tek pazar çalışan esnafa çok sıkıntılı günler yaşattığına değinen Dildar, şöyle konuştu: “Her zaman riski yayın. Kötü günler için her zaman cebinizde biraz nakdiniz olsun. Döviz cinsi farklı iş yapanlar da mutlaka koruma enstrümanlarını kullanmalı. Yıllarca turizmciler döviz artacak diye bekledi artmadı. Kur düştü üstüne de personel ve elektrik gideri arttı. Dolayısıyla her işletmenin fi nansal risklerini iyi yönetmesi lazım. Finansal tecrübeyi iyi kullanmaları lazım. ‘Bir şey olmaz’ dememek lazım. Zaten ‘bir şey’, bir kez oluyor. İnsanın hayatı boyunca evinde yangın bir kere çıkıyor, bir kere hırsız giriyor. Sigorta poliçeniz varsa zararınızı tazmin ediyorsunuz. Finansal tarafa sanayici ve tüccar daha iyi bakmalı. İşler iyi giderken hep iyi gidecekmiş gibi düşünmeden kötü günleri de düşünerek hareket etmek lazım. İyi hizmetin dışında yeni pazar, yeni ürün ve inovatif kasları geliştirmeyi unutmamak lazım.”