Hazır tesis arıyor

Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, şirketin yeni hedeflerini açıkladı: “Kültür ve iş yapış şekillerinin değişimiyle dünya klasında bir şirket ve global oyuncu olmak...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İBRAHİM EKİNCİ

İSTANBUL (DÜNYA) - Ali Pandır’ın, Yönetim Kurulu Başkan ve Murahhas Aza olarak Erdemir’de iş başı yapmasının üzerinden çok zaman geçmedi. Pandır, 2006 - 2012 döneminde TOFAŞ’ın CEO’luk koltuğundaydı. Otomotivden demir çelik sektörüne geçiş yapmış oldu. Daha önce Erdemir’den Tofaş için çelik satın alıyordu, şimdi Tofaş ve diğer otomotiv şirketlerinin en önemli yerli sac tedarikçisi olarak ‘satıcı’ konumunda. Çelik sektörünün en büyük şirketinin, özel sektörde ‘amiral gemisi’ sayılan; Avrupa, dünya sıralamalarına giren bir şirketin kaptan köşkünde oturan Pandır’la buluşmamızda Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ da bulundu. Pandır, otomotivden demir çeliğe geçişi hakkında, “Bu sektördeki yüksek katma değeri fark ediyorum. Erdemirli olmak benim için mutluluk verici. Türkiye’nin amiral gemisi sayılan bir şirketi yönetmek gurur verici” dedi. 
Erdemir’i ve çelik sektörünü konuştuk. Şirketin yeni dönem hedeflerini anlattı. Çelik boru üreticilerinin, yassı çelik ithalatındaki gümrük uygulamasına eleştirilerini değerlendirdi. Pandır’ın sorularımıza cevapları şöyle:

» Geçtiğimiz günlerde gazetemizde bir haber çıktı. Çelik boru üreticileri, “Erdemir siparişlere yetişemiyor, mecbur ithalat yapıyoruz. Ancak boru ithalatında gümrük yokken, üretiminde kullandığımız yassı çelikte var. Bu, kaldırılmalı” şeklinde açıklamaları oldu. Bu talebi nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Boru üreticileri yassı çelik ithalatında gümrükten şikayet ediyorlar ama Dahilde İşleme Rejimi (DİR) sonuna kadar kullanılıyor. 2013 yılında yassı çelik ithalatının yüzde 85’i gümrüksüz yapılmış. Bu sıcak üründe yüzde 92’ye kadar çıkmıştı. Yüzde 8’ine vergi ödenmiş. Yüzde 92’yi daha da artırmak yanlış olur. Türkiye’de 16 milyon ton yassı kapasitesi var ve devam eden yatırımlarla 20 milyon tona çıkacak. Yassı ve uzun ürün toplam kapasitesi 50 milyon tondur. Kapasite kullanım oranı %50 seviyelerinde. Yassı üretimi 9 milyon tondur. Boru üreticileri ‘gümrük kontrolü altında işleme rejimi’ ile ithalatı daha da artırmak istiyor. Bu, zaten düşük kapasite ile çalışan sektöre ve sonuçta ekonomimize zarar verir diye karşı çıktık. Ekonomi Bakanlığı, ihracattan sorumlu olduğu için, ihracatı artıralım ama bunu ne kadar ithalatla yaptığımızı da bilelim diyor. Bu, cari açık açısından önemli. İthalatı da kolaylaştırmayalım. 

» Siparişlere yetişemediğiniz, birkaç ay sonraya gün verebildiğiniz söyleniyor... 
Bizim siparişleri karşılama konusunda sıkıntımız yok. Planlı bakımlar oluyor. O dönemlerde bazı ürünleri veremediğimiz oluyor. Siparişler kur etkisiyle geçtiğimiz aylarda biraz düştü, seçim bitince normal üstü bir sipariş artışıyla karşılaştık. İskenderun’da o sırada bir duruş vardı, ürün yokmuş gibi anlatılıyor. Şimdi kapasitenin de üstünde, her gün üretim rekorları kırarak yetişmeye çalışıyoruz. Slab tedariki yaparak da yetişmeye çalışıyoruz. Maksimum yüzdede hurda kullanımı ile döküm kapasitelerini yüksek tutarak yetişmeye çalışıyoruz. İthalatta gümrük uygulaması kaldırılsın talebi karşısında korumacılığı savunmuyoruz, rekabet her zaman iyidir. Ama tek tarafl ı olmaz. Mısır ve Fas bile yurtiçi pazarını koruyor. Tayland, sıcak sac ithalatına yüzde 34 vergi koydu. ABD’de pazara girişimiz engelleniyor. Biz ise kapıları açtığımız zaman sonuna kadar açıyoruz. Bu milli menfaatlerimize aykırı. Bakanlık da Türkiye’de üretimi olan ürünün ithalatını kolaylaştırmama eğiliminde. 

» ABD’de sektöre yönelik soruşturmaların ardı arkası gelmiyor... 
ABD’de soruşturma açıldığında biri iki sene sürüyor. Bir şey çıkmazsa geri çekiliyor. Bir süre sonra tekrar açıyor. O sırada ithalatı durduruyor. Bizimle ilgili iddiaya göre Amerika, “Erdemir’in ana hissedarı OYAK devlet kuruluşudur ve çelik sektörü sübvanse edilmektedir diye telafi edici vergi koyuyorum” dedi. Şimdi, hayır biz devlet kuruluşu değil, bir emeklilik fonuyuz, bir kuruş devlet katkısı yoktur, yönetiminde devlet yoktur, sübvansiyon yoktur diye anlatmaya çalışıyoruz. Kaybedeceklerini biliyorlar. Ama soruşturma süresinde engellemiş oluyorlar. 

» Türkiye’nin konsantrasyonu daha çok yüksek teknolojili ürüne. Siz ise daha çok katma değere vurgu yapıyorsunuz. 

Her yüksek teknoloji ürünü, yüksek katma değer demek değil. Hükümet söyleminde de yüksek teknolojinin yüksek katma değerle değişmesi gerekiyor. Biz cevherden üretim yapıyoruz, rakiplerimiz hurdadan. Veya slabdan giriyorlar. Bazıları sıcak sacı getirip soğuk haddeliyorlar ama bitmiş ürün aynı. Ancak cevherden sonra hurdayla, slabla ve sıcak ruloyu soğuk haddeleme ile katma değeri azalıyor. 

» Cevherden üretimin geleceği ne kadar? 
Divriği’de Hititler’den beri oyulan bir dağ var. 5 - 6 sene daha cevher kaynağı olarak yetebilir. Yeni teknolojilerle sondaj yapılınca yeni kaynaklar bulunuyor. Geçen sene maden için yeni ruhsat aldık, sahanın araştırılması gerekiyor. Otomotiv hurdası demir çelikte kullanılamıyor. Oto hurdasını değerlendirecek, ayrıştıracak tesis yok. 

» Enerji ihtiyacını nasıl karşılıyorsunuz? 
esislerimizde yüksek tonajlarda kömür yakıyoruz. Isısını, gazını tekrar yakarak kullanıyoruz. Yerli kömür de alıyoruz. Hattat’ın Zonguldak’ta yeni kömür madeni var. Geldiler, alabiliriz, dedik. Ark ocakları çok enerji kullanıyor. Hurda fiyatları yukarı çıkınca ürün pahalı geliyor, durabiliyorlar. 

» Yıl nasıl geçiyor? Hedefler tutar mı? 
Erdemir, 2013’te satış miktarları açısından yüzde 3 büyüdü. Bu yıl yüzde 5 planladık. Satışlar iyi gidiyor. Eylül ortasına kadar üretimi sattık. Satışlar ve kapasite kullanımı açısından sorunumuz yok. Verim yıldan yıla artıyor, aynı kapasite daha çok üretim yapıyoruz. 

» Ürün geliştirmede üzerinde çalıştığınız bir şey var mı? 
Ar -Ge teşviği ile Ar-Ge merkezlerinin sayısı artıyor. Biz de ürün geliştirme amacıyla ar - ge merkezi kuracağız. 400’e yakın değişik yassı çelik üretiyoruz. Şimdi gerçek anlamda ar - ge kuruyoruz. Binası yapıldı. İyi kariyer yapmış bir mühendis grubunu bir araya getiriyoruz. Seçme bir kadro kuruyoruz. Ürün geliştirme şimdi normal hatlarda yapılıyor. Üretim duruyor ve her yeni deneme de veya revizyonda tekrar durması gerekiyor. Şimdi gerçek haddelemeyi simüle edecek mini test haddesi kuruyoruz. Aslında küçük bir yer kaplıyor ancak büyük çaplı üretimleri de simüle edebilecek. Otomotiv çeliğinde Ar-Ge önemli. En sofistike işler yine otomotivde. Üreticilerle birlikte çalışmamız gerekiyor. Bu konuda da kalıp tasarımından başlayarak sürecin içerisindeyiz. 

» Şirketin gündemini nasıl özetlersiniz? Ürün geliştirme dışında hangi konu veya konular üzerinde duruyorsunuz? 
Gündemimizdeki işleri şöyle sıralayabiliriz. 1.) Enerji verimliliğini artıracağız. 2) AB normlarına uyum için çevre projeleri geliştireceğiz. 3) 50. yılımız geliyor, 50 yılık tesisleri yenileyeceğiz. 4) Yeni ürün yatırımlarımız olacak, otomotiv için yeni bir galvaniz tesisi kuracağız. İskenderun’da daha ince sıcak rulo üretimi için yatırım yapıyoruz. 

» Pazarda gelişmeler nasıl? Otomotivde model geçişleri ve vergiler nedeniyle üretim biraz düştü, beyaz eşya geçen seneye paralel ama biraz altında, boru üreticilerine satışlarımız yüksek. Gündemde TANAP gibi önemli projeler var. Fiyatları indirip kaldıran Çin... 1 milyar ton kapasiteye karşılık 700 milyon ton tüketimi var. Çin, 10 - 15 yıl sonra en büyük hurda ihracatçısı olacak. 

» Sektöre yatırımlar nasıl? İlgi var mı? 
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Anlaşması nedeniyle sanayi alanında en yüksek katma değere sahip sektörlerden biri olan çelik sektörüne devlet teşviki verilemiyor. Aslında doğru teşvik edilirse, ülkemizde üretim yapılması yüksek katma değer sağlar. Gümrük birliği müzakere edilecek. Bakanlık, müzakere değil de gözden geçirme, güncelleme diyor. Avrupalıların bu konuda taviz vereceklerini pek sanmıyorum. Biraz da anti damping konularında aktif olmak gerekiyor. İhracat hedefi yüksek, pazarlarda sıkıntı olmasın diye göz yumulabiliyor. Birçok çelik üreticisi ülke ise çelik sektörünü korumak amacıyla çeşitli ticari koruma önlemleri, tarife dışı önlemler gibi birçok aracı kullanabiliyor. 

» Romanya tesisi nasıl gidiyor? 
Romanya’nın Targovişte kentindeki tesis 2002’de satın alındı. Motor, transformatör, jeneratör ve trafo sanayinin ana girdilerinden olan silisli yassı çelik üretiyoruz. Doğu Avrupa başta olmak üzere neredeyse tüm Avrupa ülkelerine ihracatımız var. 

» Yeni bir dış yatırım veya satın alma olabilir mi? 
Erdemir’i dünya klasmanında bir şirkete dönüştürmek istiyoruz. Bu sadece ihracatımızın artırılması anlamında değil. İhracatı artıracağız. Şu anda yüzde 10’larda, 15’e getireceğiz. Ancak Süveyş’i geçince, diğer kıtalarda navlun yüzünden rekabetçi olamıyorsunuz. Pazarlara yakın olmak küreselleşme açısından zorunluluk. Uzak pazarlarda olmak için iç piyasaya verdiğimizin daha altında fiyat vermek gibi bir şey yapamayız. Kriz zamanları insanlar çantayı alıp ihracat pazarı arıyorlar. Oysaki ihracat devamlı olmak zorunda. Yüzde 15 ihracat için bile bizim ürün geliştirmemiz lazım. Erdemir Grubu olarak çeşitli yatırım imkanlarını araştırıyoruz. Her şeye bakıyoruz. Ya maden alacaksınız ya da katma değerli ürün yapan tesisler alacaksınız. Maden almanın fizibilitesi olmayabilir. Katma değerli ürün daha önemli. Çok satılık tesis var. İyi bir ikinci el tesis almak, teknolojisi yüksek bir tesis olabilir. Bir haddehane 3 - 4 yılda kurulup faaliyete geçebiliyor. Hazır tesis daha iyi. Ara mamulden başlayan şirketler olabiliyor. 

» Ali Pandır’ın Erdemir için vizyonu nasıl? 
İki önemli vizyonum var. Birincisi Erdemir’in küresel oyuncu olması, ikincisi dünya klasmanında bir şirket olması. Dünya klasmanında olmak, kalite, iş yapış şekli, ar - ge ve inovasyon demek. Küresel oyuncu olmak, dışa açılmakla ilgili. Bunları başarmak için bazı şeyleri değiştirmemiz de gerekiyor. Erdemir’de hala kamu şirketi alışkanlıkları var. Ben başladığımda gördüm ki bürokrasisi çok ağır bir yapı var. Gittiğim gün masamın üzerinde imza bekleyen bir sürü evrak gördüm. Bunlar ben olmadan, imza olmadan yapılmıyor mu? Yapılıyor... Şimdi çok azalttık. Sadece bir iki evrak imzalıyoruz, o kadar. Kimse risk almak istemediği için her şey tepeye kadar çıkıyordu. Bir bilgisayar alınacak olsa müzekkere yazılıyordu. Dünya klasında olmak kültür değişimi gerektiriyor, daha zor. Global oyuncu olmak kolay, paranız varsa yatırıma, olabilirsiniz. Ufak satış ofisleriyle başlıyoruz. Şu anda Romanya dışında yerimiz yok. Kanada, Singapur ve bir Avrupa ülkesinde ofis açacağız. İtalya veya Belçika olabilir. Singapur ve kanada için adım attık. Uygun bölgelerde tesis de alabiliriz.

Ereğli tüccarlarına ayrıcalık, rekabeti önleyici eylem olur

Erdemir’in İstanbul ofisi önünde toplanarak tepki gösteren Ereğlili tüccarlara, şirketten cevap geldi. Erdemir’in konu ile ilgili açıklamasında şöyle denildi: “Dünyada hemen hemen tüm sektörlerde, yükselen müşteri beklentilerine bağlı olarak satış ağında konsolidasyon sürecine girilmiştir. Müşteri artık birçok seçeneği tek noktadan satın almayı tercih etmektedir. Bu yapılanma dünyada Çelik Servis Merkezleri ile hayat bulmuştur. Şirketimiz de bu Çelik Servis Merkezleri ile küçük tonajlı talepleri toplayarak entegre tesisler ile gelen talepleri hızlı ve uygun şartlarda katma değer yaratarak karşılamaktadır. Bu bir evrensel geçiş sürecidir. Müşteri taleplerinin şekillendirdiği bu yeni oluşuma uyum sağlamak üzere yeniden yapılanıp, dağıtım ağına katma değer yaratan şirketlere her daim kolaylıklar sağlamaktayız. Ancak Ereğli tüccarlarınca alışılageldiği şekilde dünyada örnekleri kalmamış eski sisteme geri dönüş, sürdürülebilirlik açısından mümkün değildir. Ayrıca, Grubumuz sadece Ereğli merkezli müşterilerine değil, eşitlik ilkesi çerçevesinde Türkiye ve dünyadaki tüm müşterilerine eşit davranmak durumundadır. Sadece Ereğli tüccarlarına ayrıcalıklı uygulamayı yapmak haksız ve rekabeti önleyici bir eylem olur. Grubumuz ürün satışlarını müşterilerinden özel bir talep olmadığı sürece kapı teslimi yapmaktadır. Bu nedenle müşterilerimiz satın aldıkları mamülleri fabrikamızda teslim alarak kendi tercih ettikleri yerel ve ulusal nakliye firmaları aracılığı ile taşıtmaktadırlar. Dolayısı ile müşterilerimizin Şirketimiz’in ilişkili tarafı olan nakliye firmaları ile çalışmaya zorlanması gibi bir durum asla söz konusu değildir. Yanıltıcı bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmaya devam edilmesi durumunda gerek açıklamayı yapan gerekse bu asılsız iddiaların paylaşımına destek veren kişi ve kurumlara karşı her türlü kanuni hakkımızı kullanacağımızı üzülerek bildiririz." 

Bu konularda ilginizi çekebilir