İhtiyatlı iyimserlikle ortak bir başarı hikayesi yazma yılı

Koç Holding CEO’su Çakıroğlu 2017’nin beklentilerden daha iyi geçtiğini, 2018’i ise ihtiyatlı bir iyimserlikle planladıklarını açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Yeni işler, yeni satın almalar, yeni ortaklıklar... Yazı dizimizde okuyacaksınız, Türkiye'nin pek çok devi gibi Koç Holding de 2018'e yeni yatırım isteği ile giriyor. CEO Levent Çakıroğlu, yeni yılı "ihtiyatlı bir iyimserlikle" planladıklarını anlatıyor. Koç Holding CEO'sunun önemli de bir uyarısı var:

Çakıroğlu, "Yurt dışındaki likidite koşullarının zorlaşabileceği bir dönemde, uluslararası finansal kaynaklara erişim konusundaki rekabette diğer ülkelerin önüne geçebilmek için, ülkemizdeki tüm ekonomik aktörlerin, özellikle de kamu sektörünün, bankaların ve şirketler kesiminin ortak bir başarı hikâyesinde buluşması büyük bir fırsat penceresi aralayacak. İş elbette burada bitmiyor. Anlattığımız hikâyeyi gerçekleştirdiğimizi de ortaya koymalıyız" diyor.

"Endüstri 4.0 ile orta gelir tuzağından kurtulabiliriz"

"Ülkemizin endüstrinin bugün yaşadığı dönüşümü yakalayamaması halinde, bugün önemli ölçüde verimli ve kaliteli üretim yetkinliklerine dayalı rekabet gücünün erozyona uğraması riski söz konusu. Dönüşümün getireceği fırsatların iyi değerlendirildiği durumda ise orta gelir tuzağı olarak nitelenen konumdan kurtulma fırsatı var. Burada belirleyici faktörler iyi yetişmiş insan kaynağı, dolayısı ile eğitim, yaratıcılığı ve girişimciliği destekleyen ortam ve etkin politikalar olacak."

- 2017 Koç Holding için nasıl bir yıl oldu? Beklentilerinizin ne kadarı gerçekleşti?

Dünyada ve ülkemizde büyümenin yıla başlarken yapılan tahminlerden daha yüksek seviyelerde gerçekleşmesinin olumlu etkilerini hissettiğimiz bir yılı geride bırakıyoruz. Özellikle ana ihracat pazarımız Avrupa'daki büyümenin beklenenden daha iyi olması iş sonuçlarımıza doğrudan yansıdı. Keza, 2016 sonundan itibaren ülkemizde devreye alınan tedbirlerin de etkilerini hissediyoruz. Başta Kredi Garanti Fonu'nun genişletilmesi, beyaz eşya ve mobilya gibi sektörlerdeki ÖTV'nin sıfırlanması, konutlardaki vergi indirimi gibi konular da piyasayı canlandırdı.

Koç Holding olarak gerek yaptığımız yatırımların etkisi, gerekse de olumlu faaliyet ortamının yarattığı ivme ile oldukça başarılı bir yılı geride bırakıyoruz. İlk 9 ayda tüm iş kollarımızın katkısıyla yüzde 36'lık bir ciro büyümesi sağladık. Bu performans, 2017 yılını sene başındaki beklentilerimizin üzerinde bitireceğimize işaret ediyor.

İç pazar ve ihracatta büyüme

Bu sonuca etki eden gelişmelere bakacak olursak, öncelikle enerji tarafında hem petrol fiyatlarındaki hem de döviz kurundaki artışı belirtmek gerekir. Bu artışlar nedeniyle enerji tarafında ciro yüzde 50 seviyesinde büyüdü. Otomotiv tarafında ise hem iç piyasa hem ihracat performansıyla önemli büyüme kaydettik. İlk 9 ayda otomotiv sektöründeki gelirlerimiz yüzde 32 arttı. Tofaş tarafına baktığımızda 1 milyar dolarlık yatırımla geliştirdiğimiz modelimiz Egea, 2017'de Türkiye'de en çok satılan binek otomobil markası oldu. Ford Otosan ise ticari araç satışlarıyla Ford markasının Avrupa'da pazar lideri olmasını sağladı.

"Yapay zekayı ve Blockhain'i biz de değerlendiriyoruz"

"Değişim karşısında rekabetçi gücümüzü daha da artırmak amacı ile 2016 yılının ortalarında tüm şirketlerimizi kapsayan bir dijital dönüşüm programı başlattık. Bu program çerçevesinde, data analitiğinden yapay zekâya, Endüstri 4.0'dan nesnelerin internetine ve blockchain teknolojilerine kadar birçok konuyu değerlendiriyoruz. Hedefi miz şirketlerimizin daha hızlı, daha esnek, daha verimli, daha rekabetçi, daha kârlı ve uzun vadede daha fazla değer yaratan yapılar olmaları. "

Beyaz eşyada ÖTV indiriminin etkisi iç pazarı canlandırdı. Yurt dışındaki büyümenin de etkisiyle dayanıklı tüketim gelirlerimiz yüzde 32 arttı. Bankacılık gelirlerimiz de yüzde 19 büyüme kaydetti. Bir yandan işlerimize sıkı sarılırken, yatırımlarımıza da hız kesmeden devam ettik. İlk 9 ayda 4,6 milyar TL'lik bir yatırım yaptık. Bu yatırımlar da yine ağırlıklı otomotiv, enerji ve dayanıklı tüketim sektörlerinde gerçekleşti.

- 2018 hedefleriniz ne seviyede?

2018 yılı bütçe çalışmalarımız halen devam ediyor. Zaten gerek Koç Holding, gerekse Topluluk şirketlerimizin büyük kısmının halka açık şirketler olması sebebiyle somut yanıt vermem de zor. Ancak şunu belirtmek isterim ki, hep daha iyisini başarma prensibiyle çalışıyoruz. Topluluğumuzu uzun vadeli değer yaratma vizyonuyla yönetiyoruz. Temkinli fakat iyimser bir yaklaşımla, teknolojiye, inovasyona, markalarımıza, ürünlerimize ve insan kaynağımıza yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu süreçte, Türkiye'de iç talep ve ihracat destekli olarak büyümenin sürdüğü bir makroekonomik çerçeveyi baz aldık.

- Küresel gelişmeleri nasıl okuyorsunuz? Global ekonomiye dair 2018 beklentileriniz ne yönde?

Az önce de ifade ettiğim gibi, 2017'de dünya ekonomisi beklenenden daha iyi performans gösterdi. Gelişmiş ülkelerde büyüme oranlarının kademeli bir şekilde toparlanması, hedefl erden hala uzak olsa da enflasyonun artmaya başlaması olumlu gelişmelerdi. Öte yandan, Brezilya ve Rusya başta olmak üzere, önemli bazı ülkelerdeki toparlanmanın da etkisiyle, 2017'de gelişmekte olan ülkelerin de daha iyi bir performans gösterdiklerini gördük. Gelişmiş ülke ekonomilerindeki iyileşmenin önemli bir sonucu, Fed başta olmak üzere merkez bankalarının aşırı gevşek likidite politikalarını normalleştirmeyi gündemlerine almaları oldu. 2018'de Fed'in bir yandan faiz artırırken, diğer yandan bilançosunu küçültmeye devam etmesi bekleniyor. Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2018'de piyasadan alacağı tahvil miktarını azaltırken, enfl asyon görünüme bağlı olarak, parasal genişleme programını 2018 sonunda bitirebileceklerini açıkladı. Sonuç itibariyle 2018'de, kriz öncesindeki seviyelerinden uzak olsa da, dünyada büyümenin kademeli bir şekilde toparlandığı, enfl asyonun yükseldiği ve aşırı genişlemeci likidite programlarının normalleştirilmeye başlandığı bir ekonomik çerçeve bizleri bekliyor.

"Kültürel dönüşümümüzün odağında insan var"

"Adı "Dijital Dönüşüm" olduğu için, teknolojik bir değişim anlaşılsa da, esas hedefi miz bu teknolojilerin getirdiği imkânları en hızlı şekilde değerlendirecek, rekabet gücümüzü artıracak, küresel vizyonumuza hizmet edecek bir "kültürel dönüşüm" gerçekleştirmek. Özetle, bu dönüşümün odağında teknolojiden çok, insan var. Bu kültürel dönüşümü gerçekleştirebilmek için de insan kaynağımızı yeni dijital çağın yetkinlikleriyle geliştirmek üzere hazırladığımız planlarımızı hayata geçiriyoruz."

Hikayeyi gerçekleştirebilmeliyiz

- Size göre Türkiye ekonomisinin büyüme ve yatırım performansı açısından 2018'i daha pozitif geçirmesi için neler asla ihmal edilmemeli, hangi önemli adımlar atılmalı?

Dünya ekonomisindeki gelişmelerin ülkemiz ekonomisine olası yansımalarını iyi yönetmemiz gerekiyor. Yurt dışında büyümenin toparlanıyor olması, ihracatımız açısından iyi haber. Ancak, likidite koşullarının sıkılaşacağı beklentisi, dikkatle yönetmemiz gereken bir konu. Cari işlemler açığının ve yurt dışına yapacağımız borç ödemelerinin finansmanı için her yıl oldukça yüklü miktarda dış kaynağa ulaşmamız gerekiyor. Hatta bunun da ötesine geçerek, yurt içinde büyümenin finansmanını destekleyecek ilave dış kaynaklara da erişebilmemiz arzu ediliyor. Burada rekabette diğer ülkelerin önüne geçebilmek için, ülkemizdeki tüm ekonomik aktörlerin, özellikle de kamu sektörünün, bankaların ve şirketler kesiminin ortak bir başarı hikâyesinde buluşması büyük bir fırsat penceresi aralayacak. İş elbette burada bitmiyor. Anlattığımız hikâyeyi gerçekleştirdiğimizi de ortaya koymalıyız

- 2018 Türkiye için belirsizliklerle birlikte geliyor. Seçime dair bir B planınız var mı?

Topluluk olarak uzun senelerdir titizlikle takip edilen ve sürekli geliştirilen süreçlere sahibiz. Belirsiz ve zorlu ortamlarda bütçe yapmaya alışığız. Uzun senelerdir ana senaryomuza göre oluşturduğumuz bütçelerin, belli parametrelerdeki değişime göre duyarlılık çalışmalarını da hazırlarız. Bu sene de bütçe sürecimizi aynı çerçevede yürütüyoruz. Türkiye ekonomisinin esnekliği ve dinamizmine güveniyoruz. Oyun planımızı, yukarıda bahsettiğim üzere ihtiyatlı bir iyimserlik ve çıtayı yükseğe koyma prensibimiz doğrultusunda hazırlıyoruz.

Afrika ve Güneydoğu Asya'da büyüme hedefliyoruz

- 2017 itibarı ile yurt dışı satışlarımızda Avrupa yüzde 72 paya sahip.

- Son yıllarda ise harcanabilir gelirin düzenli olarak arttığı ve birçok ürün ve hizmet itibariyle penetrasyonun daha düşük olduğu coğrafyalarda büyümeyi hedefliyoruz. Afrika, Asya, özellikle Güneydoğu Asya bu coğrafyalar arasında yer alıyor.

- Gelişmiş pazarlardan Amerika'da faaliyet hacmimiz kısıtlı. Elbette bu çok büyük pazarda da varlığımızı artırmayı hedefliyoruz. Avrupa'da da büyümeye devam etmemiz kaçınılmaz.

- Gelişmiş ülkelerde dış ticaret ve yatırımlar konusunda artan bazı olumsuz söylemler henüz tam anlamıyla eyleme dönüşmüş değil. Gelişmekte olan ülkelerin bu konuda alacağı tavır, gelişmiş ülkelerdeki olumsuz söylemlerin ve eylemlerin yapabileceği tahribatı önemli ölçüde hafifletebilir. Bu nedenle, bu konuda çok dikkatli olmakla birlikte, karamsarlığa da kapılmamak gerektiğini düşünüyorum.

"Sadece 2017'de değil, bir süredir gerek küresel gerekse yurt içinde belirsizliklerin artmış olması, tüm iş dünyası için önümüzü görebilmek adına önemli bir zorluk. Bir yandan her gün karşılaştığımız belirsizlikleri ve riskleri yönetmeye çalışırken; bir yandan da şirketlerimizi geleceğe hazırlıyoruz."

"Yeni şirketler, yeni işler gündemde"

"Son 3 yılda, yüzde 90'ı otomotiv, enerji ve dayanıklı tüketim sektörlerinde olmak üzere 20 milyar TL yatırım harcaması gerçekleştirdik. Bu rakama şirket satın almaları dâhil değil. Son dönemden örnekler verecek olur isek; Arçelik'in Pakistan beyaz eşya sektörünün lideri Dawlance'ı satın alması, Hindistan'da TATA Grubuyla beyaz eşya üretim ve satışı için bir ortaklık tesis etmesi, Entek'in Menzelet ve Kılavuzlu hidroelektrik santralleri özelleştirme ihalesini kazanması, Otokar'ın yıllardır ihracatını yaptığı zırhlı araçların Birleşik Arap Emirlikleri'nde üretimini yapmak üzere yeni bir ortaklık gerçekleştirmesi, Otokoç'un Yunanistan'daki Avis faaliyetlerini satın almak üzere anlaşma imzalaması sıralanabilir. 2018'de de şirketlerimiz yeni teknoloji ve ürün geliştirme, kapasite ve verimlilik artışı yatırımlarına devam edecekler. Şirketlerimiz organik yatırımlarının yanı sıra, özellikle yeni pazarlara açılma amaçlı şirket satın alma fırsatlarını da izlemeyi sürdürecekler. Holding olarak da, yeni işlere girme alternatiflerini değerlendirdiğimizi eklemek isterim."

"Dijital ekonominin en fazla kazananı tüketiciler"

Teknoloji ve bilimdeki çarpıcı gelişmelerle, çok heyecan verici bir dönemde yaşadığımıza inanıyorum. Üstelik bu teknolojiler henüz emekleme döneminde. Yakın gelecekte, değişimin boyutunun, hızının ve etkilerinin çok daha arttığını göreceğiz. Milyarlarca insanı birbirine bağlayan mobil cihazlar, benzersiz işlem gücü ve hızla artan veri hacmi insanlık ve iş dünyası için çok önemli fırsatlar sunuyor. Şu anda dijital ekonominin en büyük kazananları tüketiciler. Paylaşım ekonomisi sağlayan platformlar, tüketicilerin hayatında muazzam kolaylık, zenginlik ve verimlilik yarattı. Fiziksel nesneyi satın almak yerine, çok uygun fiyatlarla temelinde yatan hizmete erişim sağlamak, paylaşmak ve denemek öne geçiyor. Teknolojik dönüşüm iş modellerini, rekabeti, ürün ve hizmetleri ve yatırım kararlarını etkilemeye başladı bile. Hiçbir sektör ya da ülke bu gelişmelerden muaf değil.