Kapasiteyi 1,5 milyon tona çıkarırken CO2 emisyonunu 1,2 milyon ton azaltacak
CIMPOR-OYAK, modern çimento teknolojisinde yenilikçi kalsine kil çözümlerini, resmi sponsoru olduğu CUSCIT’ 25 Cement Olympics etkinliğinde basınla paylaştı.
Mehmet Hanifi GÜLEL/ANTALYA
CIMPOR, yeni nesil düşük karbon ayak izli teknolojisi ile geleneksel Portland çimentosu klinkerine kıyasla %90’a varan daha düşük karbondioksit emisyonu ve elektrikte %60, ısı enerjisinde ise %30’un üzerinde tasarruf sağlayan değerler ile üretim yapmayı hedefliyor. CIMPOR Global Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Suat Çalbıyık, 2026 itibarıyla global ölçekte 1,5 milyon ton üretim kapasitesi ulaşacaklarını, 4 tesisleriyle dünyanın en büyük kalsine kil üreticisi olmayı hedeflediklerini belirterek, bu sayede CO2emisyonunu 1,2 milyon tona yakın azaltmayı planladıklarını kaydetti. Dünyadaki ilk kalsine kil üretim hattı entegrasyonu olan çimento fabrikasını 2020’de Fildişi Sahili’nde, ardından Kamerun’da işletmeye aldıklarını belirten Çalbıyık, şirketin Portekiz ve Gana’daki tesislerinin de yakında devreye gireceğini söyledi. Çimento üretiminin 200 yıllık bir geçmişi olduğunu hatırlatan Çalbıyık, modern çimento teknolojisinde devrim niteliğinde bir değişimin temsilcisi olan LC3 (Kireç Taşı Kalsine Kil Çimentosu) teknolojisinin CIMPOR'un sürdürülebilirlik stratejisinin merkezinde yer alan en kritik unsurlardan biri olduğunu belirtti.
Yeni dönemde rekabetin sadece çevresel ve toplumsal sorumluluklarla da ölçüldüğünü ifade eden Çalbıyık, “‘Dijital Dönüşüm’ ve ‘Yeni Nesil Ürün Geliştirme’ gibi başlıklarla sektörün önümüzdeki 10 yıldaki gelişimini şekillendirecek stratejilerimiz, kendi yol haritamızla birebir örtüşüyor. Hedefimiz 2030’a kadar tüm üretim hatlarının elektrik ihtiyacının %70’ini yenilenebilir kaynaklardan sağlamak. Bugünkü oran %8, 2026 hedefimiz ise %40. Bu doğrultuda Beypazarı’nda 115 MW güneş enerjisi yatırımı, Türkiye’de 3 atık gazdan elektrik üretimi projemiz var. 2025’in sonunda Portekiz’de üretimin %40’a yenilenebilirden olacak. 2020 ve sonrasındaki süreçte 2,5 milyar euroya ulaşan sürdürülebilirlik ve dekarbonizasyon odaklı projeler gerçekleştirdik” diye konuştu.
“Artık rejenerasyon zamanındayız”
Yüz yıllardır aynı şekilde üretim yapan çimento sektörünün ağır sanayiyle özdeşleştiği görüşünün artık değişmeye başladığını vurgulayan Çalbıyık, artık rejenerasyon zamanında olduklarına dikkat çekti. Çalbıyık, şöyle devam etti: “Yaşanan dönüşümün sektörümüzdeki küresel aktörlerinden biri olarak, bu yeni çağa yalnızca ayak uydurmuyor, yön veriyoruz. CIMPOR olarak dönüşümün malzemesini üretiyoruz. Kendi geliştirdiğimiz DeOHclay (Dekarbonize Kil) teknolojisiyle düşük karbonlu çimento üretiminde öncülük ediyoruz. Bu teknoloji, klinker oranını düşürerek emisyonları önemli ölçüde azaltıyor. Geleceği bugünden inşa ediyoruz."