Kur oynaklığı ve müdahaleler enerjide kârlılığı etkiliyor

Turcas Petrol CEO’su Batu Aksoy, enerji sektöründe kur oynaklığı ve fiyat müdahalelerinin karlılığı etkilediğini bildirirken, seçim sonrasında pozitif bir dönemin başlayabileceğini bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Uğur YILMAZ

BORSA/FİNANS SERVİSİ

Turcas Petrol CEO’su Batu Aksoy, enerji sektöründe fiyatlara müdahale politikasından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Akaryakıt sektörünün zor bir dönemden geçtiğini dile getiren Aksoy hükümetin fiyat belirleme ve bayi sözleşmeleri gibi konularda müdahil olmaması gerektiğini söyledi.

Turcas Petrol’ün 2014 mali yılına ilişkin Genel Kurul Toplantısı, Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Aksoy, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yılmaz Tecmen, CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Batu Aksoy ile Yönetim Kurulu Üyeleri Banu Aksoy Tarakçıoğlu, Ayşe Botan Berker ve Neslihan Tonbul’un katılımıyla gerçekleştirildi.

Turcas’ın genel kurulu ardından soruları yanıtlayan Batu Aksoy, grubun ilk çeyrekte açıkladığı zarara neden olarak; döviz kuru oynaklığını ve Shell tarafından gelen zayıf karlılığı gösterdi. Tavan fiyat uygulamasının zararda etkili olduğunu dile getiren Aksoy, “Enerji sektöründe kârlılık sıkıntısını geçici bir dönem olarak addediyoruz, seçim sonrası olumlu bir döneme geçeceğimize inanıyoruz. Enerji piyasasının önümüzdeki beş sene daha cazip hale geleceğine inanıyoruz, bu nedenle jeotermal ve rüzgâr gibi alanlara yatırım planlıyoruz” diye konuştu. 

Sözleşme yenilemeye 700 milyon TL

Shell&Turcas’ın 1071 istasyonunun yüzde 60’ının bu yıl sözleşme yenileceğini dile getiren Aksoy, “Bu sözleşme yenilemeleri için ciddi bir yatırım yapılacak. Bu sene 700 milyon TL yatırım bütçemiz var, çoğu bayi sözleşmelerinin yenilenmesi sürecine yönelik olacak” dedi. 

"Linyiti araştırıyoruz, jeotermal yatırımları da yolda"

Batu Aksoy, elektrik üretimi yatırımlarına ilişkin ise şunları söyledi: “Kömür ve linyit santrallerinde fırsat çıkar mı diye çok seri şekilde çalışıyoruz; özelleştirme olabilir, sıfırdan lisans alma veya lisanslı şirkete ortak olma olabilir. Rüzgâr enerjisi ile ilgili olarak ise EPDK’ya dört ayrı projede 116 Mw’lik müracaatta bulunduk, amacımız ihaleler sonucu bunun en azından yüzde 50-60’ını lisanslayıp yatırım yapmak. Önümüzdeki dönemde jeotermal yatırımlarına da ağırlık vereceğiz. Aydın’da 13.2 MW’lık yatırım için düğmeye bastık. 65 milyon dolar civarında yatırım bütçeledik, yüzde 20’sini gerçekleştirdik. Hedefimiz 2017’de ilk üretime geçmek.” 

Piyasa riskine karşı hedge mekanizması

Enerji sektörü için kur oynaklığının sorun olduğuna dikkat çeken Aksoy; kur farkı gideri nedeniyle sektördeki birçok şirketin zarar yazdığını; ancak kredi geri ödemelerinde mevcut durumda herhangi bir sıkıntı bulunmadığını ifade etti. Enerjide başarılı olmanın yolu portföy çeşitliliğinden geçtiğini vurgulayan Aksoy şunları söyledi:

Türkiye’de enerji sektörünün yatırımcı için daha cazip hale geleceğine inanıyorum. Bu nedenle de önümüzdeki beş seneye yönelik jeotermal ve rüzgâr gibi alanlara yatırım yapmayı planlıyoruz. Doğalgaz santralleri tamamen ticari riski yatırımcının üzerinde olan yatırımlar. Ancak rüzgâr ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklara dayalı yatırımlarda kamunun sunduğu dolar bazında alım garantisi var. Bir tarafta tamamen TL riskine ve piyasa riskine maruzken, bu tarafta kamuya da enerji satarak dolar bazında getiri elde edebiliyoruz. Bu şekilde çeşitlendirerek kendi içinde bir hedge mekanizmasına sahip portföy yaratmaya çalışıyoruz.”

Bu konularda ilginizi çekebilir