Üreticilerin dönemi başladı, iyi ki direnmişiz

Piyasanın yüzde 70’i Uzakdoğu’dan ithalata yöneldiğinde bile üretimde kalan Korkmaz, bugün gelen yerli üretim desteğinin de etkisiyle hızla büyüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ozlem-014.jpg

Yerli üretimin çok kısa zaman öncesine kadar yüzde 30’un altına düştüğü züccaciye sektöründe çarkları bu topraklarda döndürmeye direnen Korkmaz, hızlı bir büyüme sürecine girdi. Bunda hem sektörde yerli üretime gelen destek hem de tüketicinin ucuzdan ziyade tasarımıyla tüm ihtiyaçlarını karşılayan ürünleri tercih etmeye başlaması etkili oldu. 

Korkmaz Yönetim Kurulu Üyesi Kerim Korkmaz, “Son 15 yıldır ülkemiz ithalatçı cennetiydi. Şimdi doların artışı ve ithalata gelen ek vergi ile üreticinin dönemi başladı, iyi ki direnmişiz” dedi. Korkmaz ürünlerinin yüzde 90’ını kendi fabrikasında üretiyor. Korkmaz, çelik tencerede yerli üretici tek bir markalı rakiplerinin olmadığını söylüyor. Geçen yıl 180 milyon TL ciro yapan Korkmaz bu yıl yüzde 30 büyümeyle cirosunu 229 milyon TL’ye çıkarıyor. Önümüzdeki yıl da istikrarlı bir ekonomik yapıya girilirse yüzde 30 büyüme planı var. “Bu yılki hedefimiz tutacak gibi görünüyor ama son 3 ay ne getirecek hep birlikte göreceğiz. En büyük avantajımız ürünlerimizin neredeyse tamamını kendimiz üreten bir firmayız” diyen Korkmaz, “Pazarın yüzde 70’i ithalata yönelmişken siz neyi gördünüz de yerli üretimde direndiniz” sorumuza şöyle yanıt verdi: 

“Korkmaz üretimle işe başlamış bir firma. Bundan 3 yıl önce herkes üretimini kapatıp Çin’e giderken biz yeni yatırım planları yapıyorduk. Çünkü gördük ki uzmanlaşma büyük bir avantaj sağlıyor. Evet rakiplerimiz Çin’e gidip 100 fabrikadan 100 çeşit ürün getiriyor. Biz ise sofrada kullanılan ürünlerde kalma kararı aldık. Burada uzmanlaştığınız zaman, tüccar markaların alıp sattığı ürünlere göre siz kendi ürettiğiniz ürünlerde bir mühendislik altyapısıyla bir Ar-Ge altyapısıyla bu ürünleri geliştirip avantaj sağlıyorsunuz. Böylece performansı tüketiciyi sonuna kadar mutlu eden, tasarımıyla hedefl ediğiniz pazara uygun ürünler sunuyorsunuz. Tüccar rakip ise Çin’de Avustralya için üretilmiş bir ürünü ucuz diye alıp getiriyor ama ne çizgisi ne özellikleri Türk mutfağına, Türk mutfak kültürüne uymuyor. Biz ise tüm ürünlerimizi Türkiye’deki tüketicilerin ihtiyaç ve zevkine göre tasarlıyoruz. Bu da bizi talep gören bir firma haline getiriyor. Bu sayede fiyatınız daha yüksek olsa da pazar bulabiliyorsunuz. Bunu görmek bize cesaret verdi. Çelik tencerede rakiplerimiz hep fasoncu, biz kendi üretimimizde yakaladığımız kaliteyle öne geçiyoruz.” 
Saç rulo halinde girip ürün olarak çıkıyor 

Korkmaz’ın yeni fabrikası yaklaşık bir ay önce Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete başladı. 20 milyon dolara yakın bir yatırım bu... Sancaktepe’deki 13 bin metrekarelik küçük ev aletleri üretim tesisi buraya taşındı. Yeni fabrika 30 bin metrekare kapalı alana sahip. Önümüzdeki 6 ay içinde çalışan sayısı 400’e çıkacak. Kapasitelerinin yüzde 100’ün üzerinde arttığını anlatan Korkmaz, “Yeni fabrikamızda 25 enjeksiyon makinesi sadece ürettiğimiz elektrikli ev aletlerindeki plastik malzemeleri basıyor. 4 bantta ürettiğimiz ürünlerin çeşitlerini artıracağız” dedi. Hangi ürünler bunlar? Korkmaz şöyle anlattı: “Yeni fabrikamızda mikser, blender gibi ürün gruplarına yatırım yapacağız. Her türlü kalıpları ve tasarımları hazır. Ayrıca bir bantta da granit, seramik ve tefl on tavaları üretmeye başlayacağız. Günde 5 bin adet gibi bir üretimle başlayacağız. Toplam günde 12 bin adetlik bir üretim planladık.” Şirketin Kocaeli’ndeki fabrikası ise günde 10 bin adet tencere, tava, düdüklü tencere üretiyor. Tuzla ve Kandıra fabrikaları ile Korkmaz günlük 22 bin adetlik bir üretime ulaşmış durumda. Türkiye’de züccaciyede ithalat pazara hakim, birçok yerli üretici de küçük ev aletlerinde üretim değil aslında montaj yapıyor. Korkmaz, kendilerinin ise örneğin tost makinesinin üretimine alüminyum külçelerle başladıklarını, dökümden fırınlanmaya, rulo gelen saçların prenslenmesinden boyanmasına ve preslenmesine tüm süreçlerin fabrikalarında yapıldığını söyledi. 

Honduras’a tava satıyor Ürdün’de 1. marka 

Korkmaz üretiminin yüzde 30’unu ihraç ediyor. 80 ülkeye ihracat yapıyor. Bu ülkeler arasında büyük payı komşu ülkelerin aldığını belirten Korkmaz, “Çünkü bu ülkelerle bir kültürel uyum söz konusu. İran’da, Hırvatistan’da veya Polonya’da kullanılan tencere Türkiye’dekiyle yüzde 99 uyumlu. Oysa örneğin ABD’de kültür farklı, tencereler de...” ifadesini kullandı. Bu kültürel farklılıklara rağmen ABD’yi bırakın, Trinidad Tobago’ya, Honduras’a bile tencere, çaydanlık satıyor Korkmaz. Ürdün’de pazar payı yüzde 50’nin üzerinde. Ortadoğu’da sahte ürünleri yapılacak kadar tanınıyor. Son dönemde ihracatta porselen yemek takımları ön plana çıkmaya başlamış. “Dünya bir taraftan baktığınızda markalar için küçük. İyi bir ürününüz varsa, o sınır tanımıyor. Birçok dünya markası nerede üretildiğine bakılmadan Türkiye’de tüketiliyorsa, bizim de yaptığımız iyi ürünler birçok dünya ülkesine talep edildiği için gidiyor.”

Üç kuşak birlikte çalışıyor

Korkmaz’ın kurucuları Rahmi ve Hakkı Korkmaz 45 yıl önce züccaciye üretimine Mercan’da 50 metrekarelik bir atölyede başlamış. Kerim Korkmaz ikinci kuşak. Korkmaz, “Amcam ve babamın yanı sıra, biz ve üçüncü kuşak şirkette birlikte çalışıyoruz. Yakla şık bir futbol takımı kadarız. Birbirine çok bağlı bir aileyiz” dedi

AVM'lerdeki züccaciye zincirleri vadeleri uzattı konsolidasyon olabilir

“AVM’lerde hızla yayılan, 150 hatta 350 mağazaya ulaşan zincirler var. bu zincirlerin hiçbiriyle çalışmıyoruz. Boyner’de, Teknosa’da, Vatan Bilgisayar’da, YKM’de bulursunuz bizi ama o züccaciye zincirlerinde yokuz. Kendi mağazalarımızı açmaya başladık. Züccaciye zincirlerinin çoğu markalarını büyütüp satma stratejisiyle bu işe girdi ama orada bir sıkıntı görüyorum. İthalata gelen ek vergiler ve döviz kurunun geldiği seviye burada sağlıklı bir ticaret yapılmasını engelliyor. Kiralar artı, cirolar düştü. Bunun sonrasında vadeler çok uzadı. Şimdi gördüğümüz, markalar kendilerine yeni alanlar açarak cirolarını artırabilmenin yolunu arıyor. Tekstile yönelmiş bir marka züccaciyeye giriyor, züccaciyeci tekstil üretimine başlıyor. Nerde uzun vadeli mal bulabilirse ona giriyor, terlik, ayakkabı bakmıyor... Bu zincirlerde önümüzdeki dönemde bir konsolidasyon olabilir.”

Korkmaz Shop'lar bölge ülkelerde yayılıyor

Türkiye’de 29 adet Korkmaz Shop var. Bu yıl İzmit’de bir mağaza daha açılması planlanıyor. Turqualty üyesi bir marka Korkmaz. Yurtdışında Makedonya, Tunus, Azarbeycan, Çin, Cezayir, Suudi Arabistan gibi 10’a yakın ülkede Korkmaz Shop’lar açılıyor. Kerim Korkmaz özellikle Mısır mağazalarının çok başarılı olduğunu, ülkede 3 yeni mağaza açılmasının planlandığını söyledi. Çin ise beklenen satışın yakalanamadığı bir pazar olmuş. Korkmaz, “2015 bütün dünyada doların devalüe olması ile ticaretin daraldığı bir yıl oldu. Bu nedenle bazı ülkelerde beklediğimiz canlılık gerçekleşmedi. Bu yılın istisnai bir yıl olduğunu düşünüyoruz. Yeni ekonomik dengelere göre bayilerle oturup çözümler yaratıyoruz” dedi.

Yeni yatırımlar geliyor

“Eskiden yeni bir ürün, yeni bir kalıp yatırımı söz konusu olduğunda zor karar veren üretici şimdi çok daha iştahla yatırıma yöneldi. İthalata gelen yüzde 30 vergi sonrası üretici rakiplerimizde bu iştahı görüyoruz. Bu çok sevindirici bir gelişme. Rekabet kalite, inovasyon ve sektörel know how oluşması anlamında Türkiye’ye avantaj sağlayabilir. Biz de fabrikamız tam kapasiteye çıkar çıkmaz, yani yaklaşık 4 ay sonrası için yeni yatırım planlarını yapmaya başladık. Blender grubu ile motorlu ürünlere girmiş olduk. Şimdi hamur karıştırma makineleri üretimi ile ilgili çalışma yapıyoruz. Hedefimizde teker teker ithalatı yapılan ürün gruplarını Türkiye’de üretiyor olmak var.”

Bu konularda ilginizi çekebilir