'Edepsiz teklife icabet ettim'

Türkiye Futbol Direktörü Terim, İzmir Alaçatı'da TFF Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Selahattin Aydoğdu'yla yaşadığı olay hakkında, "Terim ailesinin babası, büyüğü benim. Her baba, kendi ailesini ne olursa olsun korur" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hyatt Centric Levent İstanbul Hotel'de basın toplantısı düzenleyen Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 15 Temmuz şehitlerine saygısından dolayı yaşanan olayla ilgili açıklamasını bugüne bıraktığını söyledi.

Her zaman doğruları konuştuğunu belirten Terim, şunları kaydetti:

"Hiçbir zaman bu doğrudan şaşmadım. Benim değerlerimi iyi biliyorsunuz. Benim için ülkem önemli bir değerdir. Vatanım benim vazgeçilmezimdir. Benim için Galatasaray önemli bir değerdir. Benim için ailem diğer değerler gibi çok büyük bir değerdir. Vazgeçilmezimdir. Bunların herhangi birine laf söyletmem. Söylendiğinde dayanamayacağımı bilirsiniz. Bu değerlerin herhangi birine bir laf söylendiğinde gereğini yapmadığım olmamıştır. Sabah Yıldırım Demirören ve Ali Dürüst'le konuştum. Yine bu açıklamaları yapmayacaktım ama artık konuşma zamanı geldi. Bükülmeden, eğilmeden, doğruları anlatalım diye buradayım. Ben bu olayı, bir babanın ailesine sahip çıkması olarak görüyorum. Terim ailesinin babası, büyüğü benim. Her baba, kendi ailesini ne olursa olsun korur."

Terim, damadı Ahmet Baran Çetin'in ablasına bir hakaret söz konusu olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Bir kadına taciz var. Benim bu olanlardan haberim yoktu. Çocuklar kendi kendilerine halletmeye çalışıyormuş. Uzun zamandır, birkaç aydır devam ediyormuş. Akşam yemeğine oturduk. Konu gelince, 'Ya ben tanıyorum, ararım şimdi.' dedim. Tanıdığım, pardon tanıdığımı sandığım bu kişiyi aradım. Kendisine olayı sordum. Etrafında birileri vardı herhalde. Bazen etrafta birileri olunca insanlar telefonda başka bir şekle bürünebilirler. Edepsiz bir teklif aldım. Ben de bu edepsiz teklife icabet ettim. Gereğini yaptım, işim bitince, konu bitince de oradan ayrıldım. Bütün mevzu budur."

Yaşanan olayın TFF ile ilgisinin olmadığını vurgulayan tecrübeli teknik adam, bu tip olayların herkesin başına gelebileceğini anlatarak, "Bir iki yıl önce babasını kaybetmiş birisinden bahsediyoruz. Babası ölürken bana emanet edilmiş bir kadından bahsediyoruz. Damadımın ablasından bahsediyoruz. O da benim ailemin bir parçasıdır. O da benim canlarımdan biridir. Siz olsanız ne yapardınız? Edepsiz teklife icabet ettik." ifadelerini kullandı.

"Bir daha olsa, bir daha yaparım"

Fatih Terim, olayla ilgili birçok yalanın söylendiğini aktararak, şöyle konuştu:

"Yalan değil yalan makinesi. Bir gün bir burun kırılma olursa benden duyarsınız. Çok şükür 63 senedir denk gelmedi ama olabilir. Ben merdivenden düştüm demem, ayağım kaydı demem. Böyle oldu derim, anlatırım. Şer güçleri böyle olmasını çok istemiştir. Çok üzülmüşlerdir. Umuma açık bir mekanda yüzlerce kişinin olduğu bir yerde olayı 5 dakika sonra en ince ayrıntısına kadar öğrenebilirsiniz. Klasik bir soru vardır, bir daha olsa bir daha yaparım. O tek kadıncağız ben yaşadığım sürece ailemle beraber olacak. Yalnız kadını kimse taciz edemez. Ben bu olayı kampta, maçta, sahada, ofisimde yapmadım. Bu yüzden bu otelde basın toplantısını düzenliyorum."

Böyle bir durumda hiç tanımadığı bir kadına da yardım edebileceğini aktaran Terim, "Ali Dürüst benim oraya 20 kişiyle gittiğimi sanıyormuş. Ben oraya tek gidecektim ama sadece iki evladım benimle gelmek istedi. Öbürü de şoförüm. 'Korumalarım.' diyorlar. Hayatım boyunca maçlar dışında bende koruma gördünüz mü? Basma kelimesinin içinde neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ailenin reisi mekanı bilmeden, iki evladıyla kaç kişi olduklarını bilmeden oraya gitti, gidecektir de. Neyin basması? Ben sorunu çözmeye, bu edepsiz teklife icabet etmeye gittim. Sorunu çözdüm. Bittiğini anladığım için geldim. Ben nereye kaçtım? Acun'un (Ilıcalı) evine gittim ya, Acun'u bir arayamaz mıydınız? Burnum kırılmış! Hiç mi araştırmıyorsunuz arkadaşlar?" diye konuştu.

"Yaşananlardan dolayı çok üzgünüm"

Olaydan dolayı şikayetçi olmadığını belirten Terim, yaşananlardan memnuniyetsiz olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:

"Ertesi günkü açıklamalardan dolayı 6-7 dava açtım. Orada bir kadın var ve siz böyle saldırıyorsunuz. Erkeklerle halledilmesi gereken mevzular ne zamandan beri kadınlarla hallediliyor. Biz oraya olayın aslını öğrenelim diye gittik. Başka yalanlar da var. İnsanın coğrafya bilgisi hiç olmaz mı? Gece Çeşme'ye uçak mı var? Ben de sonradan muhakeme yaptım, iki evladı ve şoförüyle hiçbir Allah'ın kulu bilinmeyen mekana gitmez. 'Ben geliyorum.' dedim mi gelirim. Çünkü işin ucunda ailem var. Kayıtsız kalamazdım. Yüzlerce insan vardı orada. Sorun, söylerler ne olduğunu. Memnun muyum, hayır hiç memnun değilim. Çok samimiyetle söylüyorum, adımın böyle biriyle anılmasından memnun değilim. Ben bir tehdit maksadıyla açmadım o telefonu ama tanıyamamışım o kişiyi. Böyle bir durumun içinde olduğum için üzgünüm. Fevkalade rahatsızım. Ailem için her zaman her şeyi yapacağımdan emin olabilirsiniz. Provokasyonlara daha dikkatli olacağıma da söz veririm. Bunu da tecrübe etim. Bir aile babası olarak, Fatih Terim olarak, Türkiye Futbol Direktörü olarak çok üzgünüm. Maalesef bu durum oldu. İstemememe rağmen oldu. Ben her zaman ailemi, yakınlarımı, dostlarımı ve sevdiklerimi korudum. Korumaya da devam edeceğim."

"(Çocuğun başını belaya sokma.) diye aramışlardır"

Fatih Terim, Selahattin Aydoğdu'nun "Hatırlı kişileri arattırdı." söyleminin sorulması üzerine şu cevabı verdi:

"Ben olaydan şikayetçi olmadım. Ertesi gün söylediklerinden evet, oldum. Hatırlı kişiler onu, 'Kaç, çocuğun başını belaya sokma.' diye aramıştır. Arasalar arasalar bunun için aramışlardır."

Terim, bir gazetecinin "Oraya gitmek yerine hukuki yollara başvuramaz mıydınız?" sorusu üzerine ise şunları söyledi:

"Bunun için hukuka mı başvurursunuz? Ben oraya çözüme gidiyorum, hukuku aramaya gerek yok. 'Ben kavgaya gidiyorum.' demedim. Siz olayı farklılaştırıyorsunuz. Olay böyle oluyor, ben çözüm için yola çıktım. O arada hukuka başvuracak bir şey yok."

Hayatı boyunca doğru şeyler yapmaya çalıştığının altını çizen Terim, bu yaşanan olaydan dolayı üzgün olduğunu ve kendisini örnek alanlardan bu hadiseyi hafif bir gri alan olarak görmelerini istedi.

Tecrübeli teknik adam, Selahattin Aydoğdu'nun TFF Yönetim Kurulu Yedek Üyesi olduğunun hatırlatılması üzerine, bu konunun muhatabının kendisi olmadığını sözlerine ekledi.