Terim: Hakkımı helal etmiyorum

Galatasaray'dan uzaklaştırılmasının ardından konuyla ilgili ilk kez konuşan Terim, "Galatasaray kulübünde bana haksızlık yapanlara hakkımı helal etmiyorum" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türk milli futbol takımı teknik direktörü Fatih Terim, Galatasaray'dan uzaklaştırılmasının ardından konuyla ilgili olarak konuşmak üzere ilk kez basının karşısına geçti. Terim, "Galatasaray kulübünde bana haksızlık yapanlara hakkımı helal etmiyorum" dedi.

Basın toplantısını düzenlemeye karar vermenin çok kolay olmadığını belirten Terim, ''Kimileri için susmam ve konuşmamam artık konuşup cephemde yaşananları anlatmam gerektiği yönünde görüşler olduğunu biliyorum. Doğal olarak Galatasaray'ı düşünmek ve zarar vermemek için ne kadar titiz davrandıysam, gündemin hiç değişmediğini gördüm, daha fazla üzüldüğümü ve yaralandığımı farkettim. Takdir edersiniz ki benim de değerlerim ve kıymet verdiğim bir ailem var. Ben de insanım'' dedi.
Terim, aslında kapalı bir oturumda Galatasaray Divan Kurulu'nda bir bilgilendirme toplantısıyla kendi cephesinden olaya bakışı dillendirmeyi düşündüğünü 'Ancak Aysal'ın bir gazeteciyle yaptığı TV programı beni beklememeye mecbur kıldı' dedi.

Galatasaraylılara seslenen Terim;

"Suçlu, haklı haksız arayışına girmeyin. 40 yıldır tanıyorsunuz, zor bir insan olabilirim. Kolayım demedim. Egolarım yüksek olabilir. Değişmem de demedim. Ancak yaşamını toplumsal ve ailevi değerleri üzerine kurmuş, hala kendini eğiten, Galatasaray değerlerini özümsemiş birine Galatasaray değerlerine aykırı davrandı diyemezsiniz. Bir terazi olsa benim kedefm pekçok kişiden daha ağır basar. Orada yüreğimin ve Galatasaray'da yaşadıklarım vardır" dedi.

'Galatasaray Ali Sami Yendir'

"Galatasaray Ali Sami Yen'dir, Metin Oktaydır'' diyen Terim yaşadıkları olayların ayrıntılarına değindi.

''Çok açık bir iletişim problemi yaşadık Sayın Aysal'ın ifade ettiği gibi. Ama ben derdimi başkanla birebir konuşup çözmeyi istedim hep. Kapısından çıktıktan sonra medyadan duymayı tercih etmedim'' diyen Terim, ''Yine oturur konuşur, yolları ayırır, başarılar diler giderdim'' diye konuştu.

Terim, şöyle devam etti:

''Değerlerden bahsediyoruz madem, antrenmanı bitirmiş, teri soğumadan hocasının işine son verildiğini basın yoluyla bildiren evine noter gönderen bir anlayış, benim Galatasaray'da tanımadığım, bilmediğim yaşamadığım bir davranış şeklidir. Umarım benden sonra da benden sonra yerli-yabancı kimse yaşamaz, bu Galatasaray'a yakışmaz. Eleman meselesi, yönetim değişikliği, Albayrak ve Dürüst'ün ayrılıkları, Mersin maçı sonrası federasyonda konuşululanlar, aylardır hoca isimleri, primin futbolcuyla görüşülmesi, maç sonrası sadece futbolcuların kutlanması daha neler, neler... liste uzar...
''Bunların herhangi birinden sonra benim yerimde kim olsa istifa ederdi, tam aksine ben, dördüncü yıldızı takmadan gitmeyeceğim dedikçe herşeyin şiddeti arttı.''
''Sayın Aysal'ın TV'de söylediği Antalya maçı sonrası açıklamalarının bir daha izlenmesi faydalı olur. Net bir şekilde göndermeye çalışsalar bile direneceğimdem şüphe duyulmasın demiştim."Galatasaray kulübünde bana haksızlık yapanlara hakkımı helal etmiyorum" dedi.. ''

Terim, bir soru üzerine, mayıs ayına kadar bedelsiz olarak 4 maç için söz verdiğini, henüz bu sözümün haricinde bir şey yapmadığını belirterek, ''Bundan sonraki kariyerim beni ve ailemi bağlıyor. Yaşananların etkisi geçmeden herhangi bir şey yağmam söz konusu olabilir mi? Ayrıca buna söz veriliyor mu?'' dedi.
Terim, 12 Nisan'da federasyonla görüşüp anlaştığı iddialarını yalanladı, ispat edilmesini istedi.

''Ben görüşmedim ama ben görevimin başındayken, görüşülen teklif edilen yabancı hocaları niye sorgulamıyorsunuz? Antalya maçı öncesi aldığım telefondaki sesten, daha önceki aylarda kulağıma gelen isimlerden... Ah onlar Türkçe konuşsa. Antalya maçında ve Beşiktaş maçının devre arasında dördüncü yıldızı takmadan gitmeyeceğimi söylemiştim'' diye konuştu.

[PAGE]

"Milli takımda işin özü değil süsü mü rahatsız etti?" 

A Milli Takım'la sözleşme imzalamadan önceki süreç hakkında detaylı bilgiler veren Terim, şöyle devam etti: 

"Bu süreç benim hayatımda usul ve etik olarak her şeye uyduğum, çok dikkat ettiğim ve Galatasaray'ın zarar görmemesi için hassas davrandığım bir süreçti. Tüm dengeleri gözettim. Her adımda tüm açıklığıyla Galatasaray'da bulunduğum görev ve sorumluluklara zarar vermemek için çok uğraştım. Sayın Demirören 'hocamızı 4 maçlık istiyoruz. Buna izin veriyor musunuz?' diye sorduğunda Galatasaray başkanının, 'Ne demek, isterseniz ocak ayında (tamamen) verelim. Yeter ki 2-3 hafta önce haber verin' cevabı beni çok yaraladı. Vazgeçmeye hazır başkan, bir de bundan emin. Bildiği bir şey varmış. 

Ben etik değerlere ve usule aykırı hiçbir şey yapmadım. Teklifin geldiği ilk andan itibaren izinsiz tek adım atmamışken, işin özü değil süsü mü rahatsızlık verdi? Sayın Demirören, imza atılan kağıdı gösterdi. O kağıt görülene kadar koskoca Galatasaray Kulübü, bırakın TFF'yi, kendi hocasına güvenmek yerine o kağıdın peşine düştü. Uğradığım heksızlığı daha nasıl ifade edeyim ki... Söylenildiği gibi yapılan teklif ve sonrasında yaşananlar Galatasaray'ı durdurmak için bir komplo ise bu komplonun kolaylaştırıcısı ve ekmeğine yağ süreni ne yazık ki çok uzakta değil, ama ben değilim." 

Milli takım için Başbakan'la görüştüğü iddiası 

Fatih Terim, milli takımı çalıştırması yönünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan bir talimat alıp almadığı yönündeki bir soru üzerine şunları kaydetti: 

"Sayın Başbakan'la bilginiz dahilinde ve haricinde Türk sporu ve futboluyla ilgili zaman zaman görüşüyoruz. Bu konuda sohbetlerimiz oluyor. Kendisi fikirlerimizi, görüşlerimizi ve projelerimizi dinliyor. Kendisinin gönlünden geçenin de Türk futbolunun gelişmesi için elimizi taşın altına sokmamız gerektiği olduğunu biliyorum. Bundan da gurur duyuyorum. Onun için sandığınız senaryolardan daha farklı bir durum olsaydı söylerdim."  

Neden sözleşme uzatmadı? 

Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu'nun almış olduğu sözleşme uzatma kararı hakkında kendisine bir mukavele sunulmadığını anlatan Fatih Terim, sözlerini şöyle devam ettirdi: 

"Sayın Aysal, genel kurulda yönetim olarak bir değişikliğe gitme kararı aldı. Biz de 'o halde genel kurul sonrası hallederiz' diye sözleştik. Genel kurul geçti. Sezon başına gittik, o da geçti. Emirates Kupası geçti. Süper Kupa'yı aldık, o da geçti. Lig başladı. Bu zaman zarfında tek rahatsızlık yok. Mukavele bir defa bile gündeme gelmedi. Ne zaman milli takımla süs imzasını attık ve bu konu çıktı birden bire olaylar çok farklı bir hal almaya başladı. Milli takımın taktik toplantısından sonra yönetim kurulunun iki sene uzatma kararı aldığı belirtildi. Daha da acısı ben bunu Galatasaray'ın resmi sitesinden öğrendim. Kimse beni bilgilendirmedi. Resmi site 'imzaladı' diye yazdı. Sonradan değiştirildi. Bu haberlerin ardından hakikaten şaşırdım. 10 gün geçti. Bana getirilen bir mukavele, öneri ve bilgi var mı? Olmayan şeyleri olmuş gibi göstermeyi becerenler, böyle bir şeyi getirmiş olsalar bu konuda destan yazmazlar mı? Fakat buna gerek de yok. Başkanla karşılıklı verilmiş sözler vardı. Yeterdi o. Bence bunun sebebi, camia ve taraftar baskısıydı." 

Galatasaray'la 3. döneminin ilk gününde imzaladığı 3 yıllık sözleşmenin 24 saat geçmeden 1 yıla indirildiğini anlatan Terim, şöyle konuştu: 

"Basına gönderilen SMS'lere, oyuncuyla yapılan prim görüşmelerine, arkanızdan söylenenlere, başka hocalarla yapılan görüşmelere göz yummuşsunuz. Rahmetliler Ali Sami Yen ve Metin Oktay bile bunları yaşasaydı isyan ederdi emin olun. Buna rağmen kimseye zarar gelmesin diye '4. yıldızı takmadan bir yere gitmem' dedim. Benim Galatasaray'a gelişimin birinci gününde Sayın Dürüst ve Sayın Aysal ile öğlen 3 senelik mukavele imzaladık. Herkesin isteği üzerine geldim. Aynı akşam, 24 saat geçmeden evime gönderilen bir yönetici, 'başkan, her yıl başarılı olmak kaydıyla, bu 3 senelik sözleşmeyi birer seneye döndürmeyi rica etti' dedi. Benim yerime kendinizi koyun. Eğer haysiyeti kırılan birisi varsa o da benim. Bir gün bile çıkıp, bununla ilgili tek kelime söylemedim. Ancak zaten bizim sözleşme problemimiz ilk günden başlamış. Çok da ileri gitmeye gerek yok. Bununla ilgili Galatasaray etiğine bağlılığımdan herhangi bir şey söylemedim." 

"Aşk olsun hatta yazıklar olsun" 

Galatasaray'dan gönderilme sebebinin hala anlaşılıdığını düşünmediğini kaydeden Terim, kendisiyle ilgili yapılan yorumlara tepki göstererek sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Başkan aradı aramadı, ulaşmak istedi istemedi, milli takımı çalıştırdım çalıştırmadım... Mesele bu değil. Zaten istenmeyen bir durum vardı. Buna uygun bir kılıf bulunmaya çalışıyordu. Demek ki şartlar o zaman oluştu. Sadece alınmak istenen bir karar vardı. O günden bu güne bu kararı haklı göstermek için nedenler sıralanıyor. Kimse benimle çalışmak zorunda değil. Bunun için hak etmediğim iddiaları servis etmek yakışmıyor. Dahası asıl bunlar haysiyet kırıcı. SMS kayıtlarının bir gazeteciye servis edilmesi, hocasından habersiz bir futbolcuyla prim pazarlığı yapmak, alnının akıyla 2 sene şampiyon olmuş, başarılar yaşatmış hocanızı, değerlerinden vurmaya çalışmak haysiyet kırıcı. Biz de mi telefon kayıtlarını açalım? Bu benim tarzım değil. Bana ve Galatasaraylılığa yakışmaz. Bunlardan daha çok zoruma giden bir durum var. O da konsantrasyonumu kaybettiğimin söylenmesidir. Bana başka bir şey söyleydi zoruma gitmezdi. Aşk olsun hatta yazıklar olsun." 

Başkan Aysal'ın telefonlarına çıkmadığı şeklindeki iddiaları hatırlatarak, duygulandığı görülen ve elini masaya vurarak konuşan Fatih Terim, şöyle devam etti: 

"Deplasmanda Beşiktaş derbisini kazanmış, 3 tane önemli deplasmanı atlatmış, namağlup bir Galatasaray bıraktım. İlk maçlarda alınan skorlar üzerinden mi beni yargılayacaksınız? Benim emeğimi böyle bi sorgulayacaksınız? Başarı varsa varsın, yoksa yoksun, öyle mi? Hakikaten yazık... O zaman 3 maçta 1 puan alınan Şampiyonlar Ligi'ni hatırlayalım. Zaten bir şey söylememe gerek yok. Kupalar geride duruyor. Ben sadece başarısızlıklardan sonra değil, çok büyük başarılardan sonra da telefonumu kapattım. Geçen sene şampiyonluk gecesi kapattım. Real Madrid karşısında 33 dakika muhteşem oynamış bir takımın ondan sonra çözülmesi ve bu şekilde yenilmesi beni çok üzmüş olamaz mı? Travma yaşıyor olamaz mıyım? Ben insan değil miyim? Karımla ve çocuklarımla göreşmezken telefonumu kapatamaz mıyım? Bu mudur benim suçum? Ben de bir insanım. O gelecek telefonların hepsi de 'Üzülme sen bize lazımsın' diyecek olmasına rağmen kendi aileme de kapattım, evime de gitmedim."  

Dürüst ve Albayrak'ın yönetime alınmaması 

Ünal Aysal'ın iki yıl yönetimde bulunan Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak'ı yeni yönetime almaması hakkında konuşmasının doğru olmayacağını belirten Terim, şu ifadeleri kullandı: 

"Ben atandım, onlar seçilmiş... Ancak elbetteki içime sindirdiğimi söyleyemem. Benim için dostlukları ve hayatımdaki yerleri apayrı. Eksikliklerini her zaman hissettim. Varlıklarında da çok mutlu oldum. Bu vesileyle Galatasaray'a ve şahsıma kattıkları için ve Galatasaraylılıkları için çok teşekkür ederim."   

Sneijder konusu 

Terim, Hollandalı futbolcu Wesley Sneijder'le bir sorunu olup olmadığı sorusuna da şu yanıtı verdi: 

"Benim herhangi bir oyuncuyla ne gibi bir sorunum olabilir. Bu, Sneijder özelinde değil, bir oyuncu alırken birçok kriterimiz var. İnce eler sık dokuruz. Bunun için dönüş yapar, son saniyeye kadar 'hayır' deriz. Bunun üzerinde hep beraber son saniyeye kadar kulübümüzde teknik ve ekonomik katkısı daha çok olur diye bakarız. Ben ne dediğimi basına söyledim, Sneijder'in yüzüne de söyledim. Bu öncelikler ve ihtiyaçlar ile geri dönüş meselesidir. Benim Sneijder'le hiç problemim olmadı. Biz ona sadece sıkıntısı olduğu zaman burada olduğumuzu ifade ettik." 

Terim, Galatasaray'ın Spor Toto Süper Lig'de şampiyon olması durumunda şampiyonluk kutlamalarına gidip gitmeyeceği şeklinde bir soru üzerine,  "Kişilere kırılıp, kızıp Galatasaray'a arkamı döneceğimi zannedenlere rağmen giderim. Kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu. 

Ligde oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisini milli takım teknik direktörü olarak statta izlemesi gerektiğini düşünmesi durumunda Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu'na gideceğini aktaran Terim, takımdaki bazı oyuncuların kendisini başkan Aysal'a şikayet ettiği yönünde duyumlar aldığının altını çizerek, "Buna inanmak istemedim. Ben çocuklarıma ve oyuncularıma her zaman güvendim" ifadelerini kullandı.  

Galatasaray taraftarına seslendi 

Sözlerini Galatasaray taraftarına seslenerek bitiren Fatih Terim, şöyle konuştu: 

"Beni ben yapan, Fatih Terim'i 'imparator' diye bağrına basan, iyi günümüzde ve kötü günümüzde daima yanımızda olan muhteşem Galatasaray taraftarına... Ben ne sizden ne de Galatasaray'dan ayrılmadım, ayrılmam. Ben ne sizi ne de Galatasaray'ı bırakmadım, bırakmam. Şimdi elimi kalbime götürüyorum ve Galatasaray taraftarının benim için yaptıklarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. 40 yıl içinde hakkım varsa hakkımı Galatasaray taraftarına ve Galatasaraylılara helal ediyorum. Siz de hakkınızı bana helal edin."  

Bu arada, gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiği basın toplantısının düzenlendiği The Grand Tarabya Otel'in bulunduğu kıyıya tekne ile gelen Galatasaraylı bir taraftar Fatih Terim'e destek verdi. Taraftar, teknesine "İnadına Terim" ve "Ya Terim ya ölüm" yazılı pankartlar astı. 

Bu konularda ilginizi çekebilir