Denizdeki yosun karadaki mahsulün verimini artırabilir

Bilim insanları, deniz yosununun henüz benzeri olmayan klorofil türü oluşturan gene sahip olduğunu keşfetti. Bu geni, kara bitkisi üzerinde deneyen araştırmacılar, az arazide daha iyi mahsul verimi olduğunu saptadı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

Uc Riverside biyomühendislik araştırmacıları, deniz yosununun (alg) benzersiz bir klorofil türü oluşturmasını sağlayan gen keşfetti. Keşfettikleri geni tütün bitkileri üzerine yerleştiren bilim insanları, daha az arazide daha verimli mahsul elde etti. Bir kara bitkisinin, deniz klorofilini üretebileceğini gösteren keşif ile daha sürdürülebilir gıda tedarikinin elde edilmesi amaçlanıyor.

Current Biology dergisinde yayınlanan çalışmaya ilişkin konuşan UC Riverside biyomühendislik yardımcı doçenti ve araştırmanın başyazarı Tingting Xiang, “Deniz yosunları, soluduğumuz oksijenin yarısını, hatta karadaki bitkilerden bile daha fazlasını üretiyor. Ayrıca memeliler ve insanlar tarafından yenen balıklar olan devasa besin ağlarını besliyorlar. Küresel önlemlere rağmen, şimdiye kadar alglerin hayatta kalmasının genetik temelini anlamadık” diyerek bu alandaki çalışmaya devam edeceklerinin mesajını verdi.

“Yakıtlar için daha fazla hammadde oluşturabilir”

Yapılan araştırmanın, benzer bir ek uygulamasının, deniz yosununun, biyoyakıtları üretiminde de denenebileceğini belirten bilim insanları, ışığı yiyecek veya kimyasal enerjiye dönüştürerek fotosentez sağlayan pigment olan klorofilin, alglere aşılanarak daha fazla ışık kullanma yeteneklerinin geliştirilebileceğini ve büyümelerini artırarak yakıtlar için daha fazla hammadde oluşturabileceğinin altını çizdi.

Başlangıçta, mercanlarda yaşayan alg (deniz yosunu) türü hakkında bilgi edinmek için yola çıktıklarını belirten Xiang, “Her mercan kolonisinde binlerce polip bulunur ve bunların kahverengi rengi alglerden kaynaklanır. Mercan ağarmasını gördüğünüzde, bunun nedeni alg kaybıdır” bilgisini verdi.

Mercan beyazlamasını durdurabilir

 Alglerin fotosentez yapma yeteneğinin mercanları nasıl etkileyeceği üzerinde çalışan araştırmacılar, deney olarak ise mutant alglerle çalıştıklarının bilgisini verdiler.

Araştırma esnasında ise söz konusu nadir mutantların, kahverengi akrabalarına göre daha sarı renkte olduğu ve fotosentez yapamadıkları görüldü. Beklenmedik bir şekilde, mercanlarda bu mutant alglerin hâlâ yaşayabildiğini ve büyüyebildiğini bulen ekip, mercanların, alglerin büyümesi için besin sağladığını ifade etti.

Dalga boylarındaki ışığı emen klorofil c geninin keşfinin, çalışmanın ilk hedefi olmadığını söyleyen Xiang ve ekibi bu çalışmanın, dünya çapında görülen mercan ağartma (mercan beyazlaması) dalgasının durdurulmasına yardımcı olabileceğinden umutlu olduklarını belirttiler. Bu durumun, iklim değişikliğinin neden olduğu değişikliklere uyum sağlanması açısından da önemli olabileceği öngörülüyor.

“Gıda güvenliği için potansiyel değiştirici”

UCR kimya mühendisliği profesörü ve çalışmanın ortak yazarı Robert Jinkerson, "Klorofil c için biyosentetik yolun tanımlanması bilimsel bir meraktan daha fazlasıdır; sürdürülebilir enerji ve gıda güvenliği için potansiyel bir oyun değiştiricidir. Bu önemli pigmentin sırlarını açığa çıkararak, yalnızca deniz ekosistemlerinin can damarı hakkında bilgi edinmekle kalmıyoruz. Aynı zamanda daha sağlam mahsuller ve verimli biyoyakıtlar geliştirmeye yönelik bir yola da öncülük ediyoruz” dedi.