MTM, Endüstri 4.0 için ‘standart performans’ tanımı getiriyor

Endüstri 4.0 ile robotlar ve insanlar birlikte çalışacaklar ve insanların robotlara ayak uydurmasını beklemek mümkün değil. Robotların tempo takdirine, yorgunluk paylarına ihtiyacı yok.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

didem-eryar-unlu-005.png

Proses zamanını doğru belirlemek ve yönetebilmek başarının vazgeçilmez bir anahtarı olarak kabul ediliyor. 

20. yüzyıl başlarında endüstriyel devrime ışık tutan Fred W. Taylor ve Frank B. Gilbreth, insanın dahil olduğu sistemlerin üretim kapasiteleri ve verimliliklerini arttırdığı ve doğru süreç için doğru bir metodolojinin olması gerektiği fikrini kanunlaştırdılar. İş sürecinin, kişi performansına değil üretim metodunun tasarımına bağlı olduğunu savunarak; ergonomi, tasarım ve performans ilişkisini tanımladılar. 

MTM “Methods Time Measurement” (Metod Zaman Ölçümü), elle yapılan herhangi bir operasyonu analiz ederek gereken Temel Hareketleri belirleyen ve bu hareketlerden her birine, onu etkileyen faktörlere göre önceden belirlenmiş standart bir süre atayan, kodlara dönüştüren bir zaman hesaplama yöntemi. MTM, son 30 yılda sadece bir yöntem olmaktan çıktı ve bir “Yönetim Sistemi” haline geldi. MTM çalışmasının hedefi şöyle tarif ediliyor: 

“Bedenen normal olan bir çalışanın kendisini aşırı derecede yormadan yıllar boyunca sürdürebileceği bir emek seviyesini ifade etmesini sağlamak.” MTM, bu felsefeyle herhangi bir işi sürdürülebilir bir şekilde, performansta çalışan ayrımı gözetmeksizin değerlendirmeye çalışıyor. Böylelikle proses kişilere bağlı kalmadan her zaman ve dünyanın her yerinde doğru bir şekilde değerlendirilmiş oluyor. 

MTM Türkiye Derneği Kurucu Başkanı ve MTM Toplam Üretkenlik Şirketi sahibi Emmanuel Calvez, “MTM için %100 standart performans, ‘Orta derecede iyi çalışan bir insanın, bir işi yorulmadan devamlı yapabilmesi’ olarak tanımlanıyor. MTM bu felsefeyle herhangi bir işi sürdürülebilir bir şekilde, performans olarak çalışan ayrımı gözetmeksizin değerlendirmeye çalışır. Böylelikle proses kişilere bağlı kalmadan her zaman ve dünyanın her yerinde doğru bir şekilde değerlendirilir” diyor. 

Calvez, “MTM Yalın Üretim’in en büyük destekçisi ve beraber uygulanmaları gerekiyor. MTM, aynı zamanda Ar & Ge için vazgeçilmez bir araç ve sadece ürün tasarımı değil aynı zamanda proses tasarımını da kapsıyor” yorumunu yapıyor. 

MTM analizlerinden oluşan veri tabanını ile fabrika içindeki birçok bölüm aynı dili konuşuyor ve MTM aracılığıyla karar verir duruma geliyor; çünkü MTM, bir işin nasıl yapılacağını, seçilen yönteme göre işin zamanını, işgücü ihtiyacını, gerekli kısıtları ve dengelemeleri göz önüne alarak belirleyen bir yöntem.

MTM’i aktif kullanan şirketler arasında Bosch, Tofaş, Magnetti Marelli, Türk Demirdöküm, Arçelik gibi büyük firmalar yer alıyor. Calvez, bu şirketlerin yan sanayilerinin de MTM uygulamalarını benimsemeye ve uygulamaya başladıklarını kaydediyor. 

MTM Türkiye Derneği Kurucu Başkanı ve MTM Toplam Üretkenlik Şirketi sahibi Emmanuel Calvez’in MTM hakkında verdiği bilgiler şöyle: 

“Asgari ücretin bin 300 TL olduğu Türkiye’de, işgücü maalesef doğru kullanılamıyor. İşgücü maliyetinin yüksek olmasının sebebi, sadece asgeri ücretin bin 300 TL olmasından değil, aynı zamanda insanların doğru yönetilememesinden, kişilere doğru hedef verilememesinden kaynaklanıyor. Endüstri 4.0 ile çalışanlara doğru bir hedef verilmesinin önemi daha da artacak. Günümüzde firmaların birçoğu manuel işgücü kullanımının gerçek durumunu, verilmesi gereken hedefi bilmediklerinden gereksiz yatırımlar yapıyorlar. İnsan işinin tasarımının giderek önem kazanmasıyla birlikte, insan-robot işbirliği, insan-makina ve insan-bilgisayar etkileşimleri de önem kazandı. Endüstri 4.0 devrimi, tam da bu etkileşime dikkat çekiyor. Artık robotlar ve insanlar birlikte çalışacaklar ve insanların robotlara ayak uydurmasını beklemek mümkün değil. Robotların tempo takdirine, yorgunluk paylarına ihtiyacı yok. Bu durumda, insana verilecek olan standart çalışma süreleri daha fazla önem kazanacak. Dolayısıyla, akışın genel optimizasyonuna dayalı olan Yalın Üretim bunun için yeterli değil. Metot ve insan işinin modellenmesine odaklanan MTM ile insana, doğru standart zaman ve doğru hedef verilmiş olacak. Otomasyona geçildiğinde çalışanın ne iş yapacağı ve bu iş için standart zamanının ne olacağı önceden belirlenmeli. Bunun için MTM destek bir yöntem. Böylece çalışan optimum şekilde beklemeden çalışabilecek, otomasyonun kompleksitesi azaltılabilecek ve otomasyona geçiş maliyetleri düşürülebilecek.” 

“İlk Seferde Doğru” ilkesi 

“Endüstri devriminden günümüze kadar gelen MTM metodu, geliştirilen farklı yöntemlerle, insanın dâhil olduğu bütün süreçlerde uygulanabiliyor. MTM, Üst Yönetimin karar almasını kolaylaştıran, verimlilikleri sayısallaştıran ve üretimde görev alan herkesi düşünmeye iten bir yöntem. 

MTM “İlk Seferde Doğru” ilkesini esas alıyor. Buna göre, ‘İlâve iş tasarımlarıyla maliyeti azaltma’ yerine, ‘Önceden iş süreçlerini planlama yoluyla maliyetten kaçınma’ temeline dayanıyor. 

‘İlk Seferde Doğru’ ilkesi, katma değer zincirinin ürün geliştirme aşamasında maliyeti ve verimliliği optimize etmenin öneminin vurgulandığı bir ilke. Hareket ögelerinin tek tip kodlanması, iş sürecinin uluslararası ölçekte kabul gören, çoğaltılabilir bir tanımının yapılmasını sağlıyor.”

Verimliliğin yüzde 60’ı tasarım ve Ar-Ge'den

“MTM Türkiye Derneği 3 yıl önce, endüstri devlerinin performans değerlendirmesi ve verimlilik anahtarı olan MTM’in Türkiye’de yayılmasını sağlamak ve sanayimizin rekabet gücünü sağlam temeller üzerinde geliştirmek hedefiyle kuruldu. Dernek, akademisyenler ve endüstri profesyonellerinden oluşuyor. Sanayide söz sahibi ülkelerde MTM sektörün olmazsa olmazı olarak değerlendiriliyor. MTM Toplam Üretkenlik şirketi, MTM Türkiye Derneği’nin operasyonel görev gücü konumunda. Şirket, tüm IMD (International MTM Directorate) tekniklerine ait uluslararası sertifikalı eğitim programları düzenliyor ve aynı zamanda danışmanlık hizmeti veriyor. MTM sayesinde süreçlerinizi doğru bir şekilde analiz edip, sistemleştirerek dünya çapında uygulanabilen bir standart haline getirip; başka bir ülkeden iş alırken veya işinizi başka ülkeye aktarırken ortak bir dil kullanılmasını sağlamış oluyorsunuz. Eğitim programlarının ardından kişinin analiz yapabilmesi için ‘Mavi Kart’ veriliyor. Mavi kart, IMD tarafından tüm dünyada kabul gören bir MTM uzmanlık lisansı. Bu lisansın oluşturulma amacı; doğrudan insan performansı üzerine analiz yapan bu sistemin tüm dünyada kabul gören eşitlikçi bir standart halini alması. Verimlilik çalışmalarının yüzde 60’ının tasarım ve Ar-Ge aşamalarında gerçekleştiği anlaşıldı. Bugün sistem Avrupa’da çok yaygın ve örneğin İtalya’da MTM ve Ergonomi çalışmaları olmadan, işçiler çalışmayı kabul etmiyor.”

MTM’nin 4 temel ilkesi var: 

1. Yöntem her sektörde geçerli olmalı; 

2. Yöntem genel anlamda anlaşılabilir olmalı ve ön bilgilere ihtiyaç duyulmadan öğrenilebilmeli; 

3. Yöntem o şekilde tasarlanmalı ki icrası için ayrı bir yöntem gerektirmemeli; 

4. Yöntem dünyanın her yerinde aynı şekilde yönetilmeli.