Toplum sağlığının geleceği bu kez Harvard'da konuşuldu

Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi tarafından Harvard Üniversitesi'nde düzenlenen II. Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu, 1986 yılında Nobel Tıp Ödülü'nü alan Michael Brown ve Joseph Goldstein'ın konuşmalarıyla açıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sabri Ülker'in anısına kurulan Sabri Ülker Vakfı'nın ev sahipliğinde, Harvard Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen "II. Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu 29-30 Mayıs 2018 tarihlerinde, Harvard Üniversitesi Memorial Hall'de gerçekleştirildi. Sempozyum, insan vücudunda kolestrol mekanizmasının çözümlenmesini sağlayan buluşlarıyla 1986 yılında Nobel Tıp Ödülü'nü alan Michael Brown ve Joseph Goldstein'ın konuşmalarıyla açıldı.

Merkezin tüm iletişim çalışmalarını üstlenen, Sempozyuma da ev sahipliği yapan Sabri Ülker Vakfı'nın düzenlediği basın toplantısı ise Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş ve Harvard Üniversitesi Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Mark Elliott'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

"Türkiye'de de benzer bir merkez"

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Yıldız Holding olarak bilime destek vermek, bilimsel çalışmalara kaynak ayırmak bizim için çok önemli. Bunu hem Sabri Ülker'in ismini ve değerlerini yaşatmak adına yapıyoruz hem de bir misyon olarak görüyoruz. Toplum sağlığının geleceği için üzerimize düşen bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede hem Sabri Ülker Vakfı hem Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi bizim için çok değerli.

Sabri Ülker Vakfı, toplumu bilimsel ve güvenilir bilgiyle aydınlatmak, bilinçlendirmek için çalışıyor, bunun için pek çoğu alanında ilk olan önemli projelere imza atıyor. Sabri Ülker Merkezi de toplum için, dünya için, geleceğimiz için /bilim dünyasında yankılar uyandıran çalışmalar gerçekleştiriyor.

Ayrıca Türkiye ve diğer ülkelerdeki en iyi kurumlardan seçilen genç akademisyenlere burs imkanı sağlayarak onların Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi'nde araştırma projelerinde görev almasına, kariyer gelişim programlarına katılmalarına destek oluyoruz. Bunun yanı sıra ülkemizde de bilimsel verimliliğin artırılması için yeni projeler üzerinde çalışıyoruz.

Harvard ile beraber gerçekleştirdiğimiz ve çok başarılı sonuçlarını aldığımız bu işbirliğinin ardından inşallah yakın bir sürede Türkiye'de benzer bir merkezin Türk bilim insanlarının öncülüğünde kurulmasını arzu ediyoruz, bu konuda girişimlere başladık."

Hastalıklarla mücadele

Araştırma laboratuvarının Başkanı Prof. Gökhan Hotamışlıgil, "Merkez'de kronik ve metabolik hastalıkların altında yatan mekanizmaları anlamak, tüm dünyada toplum sağlığa yönelik bu en büyük tehditlerle mücadele için yeni tedavi yollarını belirlemek amacıyla bilimsel araştırmalar yapıyoruz. Genç araştırmacılara da destek vererek araştırmalarını hayata geçirme, dünyanın en önemli bilim insanlarıyla çalışma ve işbirliği olanağı yapma fırsatı da sunuyoruz. Bu çerçevede Merkezimiz yeni bilim insanlarının yetişmesine çok önemli bir rol üstleniyor. Metabolizma araştırmaları konusunda yeni ufuklar açacak çok sayıda doktora sonrası burslu araştırmacının ve farklı ülkelerden stajyerlerin metabolizma alanındaki eğitim faaliyetlerine destek olmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi.

Obezite ve metabolik hastalıklar

Toplantıda Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi'ndeki son keşiflere ilişkin bilgiler de aktarıldı. Merkezde 2017 Kasım ayında hücrelerde bulunan Nrf1 molekülünü ve bu molekülün karaciğerdeki önemli fonksiyonu keşfedilmişti. "Metabolik koruyucu" adını verilen Nrf1 molekülü, hücrede kolesterol seviyelerini güvenli bir aralıkta tutarak bu şekilde karaciğer dokusu yağlanmasını ve hasarını önlüyor. Bu keşfin ardından devam eden çalışmalarda ise Nrf1 molekülünün kahverengi yağ hücrelerinin görevini sağlıklı bir şekilde yürütmesinde de kilit bir rol oynadığını tespit edildi. Bu keşifler obezite ve metabolik hastalıklara yatkınlık yaratan genetik zafiyetin Nrf1 molekülünde olduğuna işaret ederken, bu konudaki çalışmalar uluslararası prestije sahip başta The Cell ve Nature olmak olmak üzere önemli yayınlarda yer buldu.

Türkiye'de bilgi kirliliği ile mücadele

Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş ise "Özellikle sağlık ve beslenme alanında yaşanan bilgi kirliliğinin önüne geçmek için "Bilim Bunu Konuşuyor" platformu ile sağlık ve beslenmeyle ilgili gündemdeki konuları, bilimsel ve en güncel bilgileri tarafsız bir yorum ve anlaşılır bir dille kamuoyuyla paylaşarak gündeme taşıyoruz. Bu platformda topluma taşıdığımız bilimsel bilgiyi başta Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi olmak üzere, uluslararası referans kabul edilen işbirliklerimiz aracılığı ile sağlıyor ve ülkemizde önemli bir boşluğu dolduruyoruz" dedi.

Sabri Ülker Bilim Ödülü

"Sabri Ülker Bilim Ödülü"nün kazananı da sempozyumda açıklandı. Bu yılki ödülün sahibi "Hastalıklarda Kök Hücrelerin Diyetle Kontrolü" başlıklı projesiyle Massachusetts Institute of Technology (MIT) Kanser Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz oldu. Yılmaz'a ödülü Harvard Üniversitesi Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Mark Elliott ve Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker tarafından takdim edildi.

Bu konularda ilginizi çekebilir