2023 senesine yeni tohumlar atarak başladık

Çiğdem ALAGÖK

Koordinatör şef

ANFAŞ Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım A.Ş tarafından 20.000 metrekarede düzenlenen HORECA sektörünün en büyük buluşması 29. Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı ve 33. Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı 17-20 Ocak tarihleri arasında eş zamanlı olarak kapılarını açtı.

Pandemi dönemi sonrasında ara verilen ve 2022 senesinde toparlanmaya çalışılan fuar ve organizasyon sektörüne de umut veren ANFAŞ, 1500 üzerinde marka ve 300’e yakın firmaya ev sahipliği yaparken yurt içinde 70 il, yurt dışında 50’nin üzerinde ülkeden 50.000 profesyonel yerli ve yabancı ziyaretçi sayısına ulaştı ve 2023 yılı içinde beklenenin üzerinde bir iş hacmi oluşturmanın ilk tohumlarını attı. 

• Fuarın katılımcı profili
• Bakliyat ve Baharat
• Katı ve Sıvı Yağlar
• Et ve Et Ürünleri
• Süt ve Süt Ürünleri
• Unlu Mamuller 
• Çikolata, Şekerleme, Dondurma 
• Toptan Gıda Dağıtım
• Deniz Ürünleri
• İçecek
• Kahve, Çay ve Ekipmanları
• Su ve Şişeleme Teknolojileri
• Enerji İçecekleri
• Konsantre İçecekler ve Meyve Suları
• Soda ve Maden Suları
• Kokteyl Sosları
• Soğutma Ekipmanları
• Donmuş Gıdalar
• Gıda ve Servis Ekipmanları
• Taze Tarım Ürünleri 
• Gıda Laboratuvarı, Hijyen, Danışmanlık
• Paketleme ve Ambalaj
• Konserve Ürünler 
• Soğuk Hava Depolama ve Uluslararası Lojistik

Antalya Büyükşehir Belediyesi, KOSGEB, ATSO (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası) Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği, Türkiye Aşçılar Federasyonu, Antalya Gastronomi ve Eğitimciler Birliği, TUSID- Endüstriyel Mutfak Ekipmanları ve Profesyonel Otel, Yöneticiler Derneği tarafından desteklenen fuarda özellikle yurt dışından gelen profesyonel ziyaretçi ile katılımcı firmalara yeni ihracat fırsatları sağlamanın tohumlarını sezon başında atılmasına olanak sağladı.

Fuar, Rusya, İran, Kosova, Azerbaycan, Katar, Ürdün, Gürcistan, Irak gibi ülkelerden gelen ziyaretçiler ile sezon öncesinde verimliliği ve iş hacmini arttıracak ikili görüşmelere ev sahipliği yaptı.

Otel, golf resort, restoran, catering, kafe, üniversite ve SPA merkezlerinden gelen temsilcilerinin yoğun olduğu fuarda, son trendleri ve yenilikleri anlatan paneller, söyleşiler ve şeflerin düzenlediği yarışmalar ile birlikte renkli anlar da yaşandı.

Antalya’nın 7 Mehmet’i

Antalya’ya kadar gidip 7 Mehmet’te yemek yemeden dönmek elbette olmazdı. “Yediğin içtiğin sana kalsın gördüklerini anlat” sözünü hep duyarız ama işim gereği bu kurala uymayacağım. Restoranın üçüncü nesil temsilcisi şef Mehmet Akdağ önderliğinde işletilen 7. Mehmet, Antalya’yı uzaktan gören bir tepeye sade olduğu kadar havalı bir şekilde konumlanmış. 8 saatlik baş döndürücü fuar alanı temposundan sonra şehrin gürültüsünden uzak, her cephesiyle Akdeniz kokan, gösterişten uzak tasarım tarzıyla döşenmiş mekâna gelip taksiden indiğim ve kapıda karşılandığımız an kendimi çok iyi hissettim.

Restoranın giriş kısmındaki renkli tablolar ve karşı köşesine konumlandırdıkları şarküteri dolapları dükkâna farklı bir hava katmış. Porsiyonlanmış ve marine edilmiş çiğ kırmızı etler, tekerlek halinde kesilmiş ve vakumlanmış kuzu kokoreç, kavanozlarda satışa çıkarılmış sade yağ, turşu çeşitleri, yöresel peynir çeşitleri, bal, incir ve bergamot reçelleri, elma sirkesi, tarhana ve erişte gibi yöresel ürünler paketlenmiş bir şekilde satılıyor.

86 yıldır profesyonel kadrosu ve üstün kalite anlayışı ile misafirlerine ev sahipliği yapan 7 Mehmet’in bu mekânı 25 sene önce açılmış. Restoran 86 sene içinde 3 farklı lokasyonda tek şube olarak müşterilerine hizmet vermiş.

Menü, geleneksel Türk mutfağının modern Akdeniz lezzetleri ile harmanlanmasından oluşuyor. 25 senedir aynı mekânda çalışan servis personelimizin önerileri doğrultusunda seçtiğimiz başlangıç tabaklarından ufak ufak başlayalım isterseniz…

Kavrulmuş kabak çekirdekli beyaz üzüm yaprağının pişirilme tekniği ve sunumu, tahin soslu pırasalı baklanın tabaktaki duruşu, nar taneli tazecik taze naneli cacığın kokusu hala burnumda. Aynı tabakta bir araya gelen farklı ürünlerin lezzet uyumları gerçekten çok tatmin ediciydi ve daha masaya geldikleri an çok beğenildi.

Ara sıcakta denediğimiz kabak mücver ve kuzu kokoreç sunum başlangıç tabakları ile kıyaslandığında biraz zayıf kalsa da onların da tatları hala damağımda.

Ana yemekte seçtiğimiz bademli, ciğerli iç pilav ve kuzu tandıra dair aklıma şu anda gelen tek şey ne biliyor musunuz? Antalya’ya giden ilk sefere bilet alıp o yumuşacık puf puf pirinç tanelerinin kuş üzümü ile birleştiği, kuzu tandırın etinin tel tel döküldüğü sofraya geri dönmek.

Çifte kavrulmuş tahin ve rendelenmiş ceviz ile sunulan balkabağı tatlısı ise camız kaymağı farkı ile kendini başka bir kulvara koyup taçlandırmıştı.

7 Mehmet, tam kapasitede 500 – 550 kişiyi aynı anda ağırlayabilen büyük bir mekân olmasına rağmen, starliçeler, zeytin ağaçları, yem yeşil muz ağaçlarının çevrelediği, konumu itibarıyla gün batımında açık maviden koyu pembeye dönen bulutların çevrelediği, Akdeniz’in göl gibi durağan yüzünü gösterdiği, Toros dağlarının heybetli manzarası ile birleşen, rahatlatıcı bir auraya sahip ve nesilden nesile geçmeyi başaran bir mekân.

Yediğiniz yemekten, içtiğiniz içeceklerden keyif alabileceğiniz, benim gibi uçağın kalkmasına 4 saat kala gelip, uzun saatler geçirebileceğiniz, verdiğiniz her kuruşu hak eden ender yerlerden biri olarak 7 Mehmet, Antalya’ya gitmek için güzel bir neden.