'Mühendislik erkek mesleği değil'

Ford Otosan’ın 'Bal Arıları Mühendis Oluyor Projesi' son iki senedir tüm Türkiye’de “Mühendislik erkek mesleği değildir” diyor. 64 ilde yaklaşık 14 bin öğrenciye ulaşan projenin hedefi ülke sanayisine daha fazla kadın mühendis kazandırmak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

Türk Dil Kurumu’na göre “mühendislik” kelimesinin sözlük anlamını şöyle: “İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse.” Ne yazık ki ülkemizde, mühendislik kadınlar için dezavantajlı olarak değerlendirilen meslek gruplarının başında geliyor. Başta otomotiv olmak üzere özellikle makine, endüstri, elektrik- elektronik gibi mühendislik dalları için istihdam yaratan sektörler büyük bir çoğunlukla erkek çalışan tercih ediyor.

Koç Holding’in “Ülkem için toplumsal cinsiyet eşitliğini destekliyorum” projesi kapsamında Ford Otosan tarafından hayata geçirilen Bal Arıları Mühendis Oluyor Projesi de iki sene önce tam bu noktada devreye girdi ve “Mühendislik erkek mesleği değildir” dedi. “Kadından mühendis bal gibi olur” dedi.

386’sı kız öğrenci olmak üzere 13 bin 854 öğrenciye ulaştı

Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde gerçekleşen projenin hedefi, Türkiye’nin 81 ilinde toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını anlatarak, mühendislik mesleğini seçen kadın sayısını arttırmak ve ülke sanayisine daha fazla kadın mühendis kazandırmak olarak belirlendi. Ford Otosan’ın bu projeyi yaratmasının nedeni ise iş başvurularında kadın mühendis oranının düşüklüğüydü.

Ford Otosan bu süreçte şu noktayı sürekli olarak vurguladı: Öncelikle, kadınlar ve erkeklerin yapabileceği işlere yönelik kalıp yargıların ortadan kaldırılması gerekiyor.

Çünkü bu kalıp yargılar, kadınların sıklıkla evdeki sosyal bakım sorumluluklarının devamı olan hemşirelik, öğretmenlik gibi meslekleri seçmelerine neden oluyor.

Çünkü bu kalıp yargılar, kadınların, mesleki gelir ve statüye erişimde erkeklerle ile aynı fırsatlara sahip olmasını engelliyor.

Çünkü bu kalıp yargılar, cinsiyetlere sözde özellikler yakıştırarak, bireylerin işgücünde konumlandırılmasını olumsuz etkiliyor.

24 ay sürecek olan Bal Arıları Mühendis Oluyor Projesi bugüne kadar 64 ilde 8 bin 386’sı kız öğrenci olmak üzere 13 bin 854 öğrenciye ulaştı. Cinsiyet eşitsizliğinin ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engellerden biri olduğuna dair farkındalık yaratmaya çalıştı. Bunun yanı sıra, proje kapsamında Ford Otosan’ın gönüllü mühendisleri 81 ilde rol model olarak mühendislik mesleğini ve deneyimlerini öğrencilere, öğretmenlere ve öğrencilerin ailelerine aktarmaya devam ediyorlar.

YÖK’ün 2015 istatistiklerine göre, Türkiye’de mühendislik fakültelerinde öğrenim gören erkek öğrenci sayısı 182 bin civarındayken, kız öğrenci sayıs 72 binlerde. Fark çok büyük.

23 Haziran, yani bugün, tüm dünyada Uluslararası Kadın Mühendisler Günü olarak kutlanıyor. Biz de “bal arıları”na cesaret verelim. Çünkü onlar, mesleklerin cinsiyetinin olmadığını kanıtlayacaklar ve Ford Otosan’ın altını çizdiği gibi, “gelecek kadınların ellerinde yükselecek.”

İlaç sektörü cari açığın kapanmasına katkı sağlayabilir

1987 yılında Türkiye pazarını kan ürünleri ile tanıştıran Onko İlaç, 1995 yılında Koçsel İlaç’ın gruba katılması ile, kuruluşundan bu yana yüzde 100 Türk sermayeli bir şirket olarak faaliyet gösteriyor.

Yenilikçi ürünlere odaklanan şirket, 2015 yılında hayata geçirdiği farmasötik üretim tesisinde Türkiye’de kısıtlı olarak üretilen ya da hiç üretilmeyen ilaçların üretimini hedefl iyor. Şirketin amacı Türkiye’nin sektördeki dışa bağımlılığını azaltmak. Onko Koçsel İlaçları Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Tuğba Koç’un verdiği bilgilere göre, 2016’da Türkiye’nin ilaç ihracatı 863 milyon dolar, ithalatı ise 4.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aradaki açık 3.7 milyar dolar civarında.

İlaç sektörünün bu tabloyu tersine çevirecek güçlü bir altyapıya ve potansiyele sahip olduğunu söyleyen Koç’a göre, sektörün önünde duran en büyük engellerden biri kur farkı. İlaç sektöründe sabit kurun 2.34, gerçek kurun ise 4 düzeyinde olduğunu söyleyen Onko Koçsel İlaçları Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Tuğba Koç, kurun makul bir düzeye çekilmesinin yerli ilaç üreticilerinin global pazarlarda rekabet gücünü artıracağını belirtiyor.

Katma değer çok yüksek

Tuğba Koç’un şöyle diyor: “Global pazarlarda büyük üreticilerle rekabet edebilmek için yerli pazarda güçlü olmanız gerekir. Bugün Türkiye’de en ileri teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürünler geliştirebiliyoruz. Ancak kur etkisini sektör olarak çok yoğun yaşıyoruz. Türkiye’de 80 modern üretim tesisi var. Bunların 69’u ilaç üretim tesisi, 11’i hammadde üretim tesisi. Potansiyelimiz çok büyük. Türkiye’nin ortalama ihracatına baktığımızda bir kilo ürün için sadece 1.5 dolar katma değer yaratabiliyoruz. İlaç sektöründe ise bu oran bir kilo ürün için 29 dolar. Sektörün bazı ürünlerinde bu oranı bir kilo ürün için 1000 dolar katma değere çıkarma potansiyelimiz var. İlaç sektörü bu gücüyle cari açığın kapanmasına çok büyük katkı sağlayabilir.”

Ar-Ge desteği gerekiyor

Bu süreçte tabii ki Ar-Ge çok önemli. Onko Koçsel İlaçları Türkiye’de onkoloji alanında GMP lisansı ile üretim yapan Ar-Ge merkezine sahip. Tuğba Koç, “Ar-Ge’ye ayırdığımız pay yüzde 15” diyor. Koç’un Ar-Ge konusunda söyledikleri şöyle: “İlaç sektöründe ülkemizde 23 Ar-Ge merkezi faaliyet gösteriyor. Ar-Ge’ye yatırım 223 milyon TL. Yurtdışında bu oran milyar dolarlar düzeyinde. Kalite standartlarını yukarıya taşımak ve yeni ürünler geliştirmek için Ar-Ge’nin desteklenmesi gerekiyor. Global pazarlara sadece eşdeğer ürünlerle çıkmamak gerekiyor. Bu alanda teşvikler büyük önem taşıyor. Gerek kur düzenlemesi gerekse Ar-Ge teşvikleri, sektörün potansiyelini gerçekleştirmesini sağlayacak. Sektör aktörleri ne kadar güçlenirse Ar-Ge yatırımları da o oranda güçlenecek. İç pazarda güçlendikçe küresel pazarlarda da çok daha güçlü oyuncular haline gelmemiz kolaylaşacak.”

Dünya pazarlarına giriyor

Onko Koçsel İlaçları onkoloji, hematoloji ve kontrast maddelerin üretimini gerçekleştiriyor. Şirket küresel pazarlara açılmak konusunda ciddi bir atılım içinde. Bu süreci şöyle anlatıyor Tuğba Koç; “2016 yılında ABD ofisimizi açtık ve ilaçlarımızın ABD pazarına yönelik pazar erişim projeleri için FDA onay süreçlerini başlattık. Avrupa Birliği’ne giriş noktalarımızdan biri Bulgaristan oldu. Üretim tesislerimizi AB ilaç ajanslarının denetimine açtık. Malezya, Pakistan ve Sudan’ın en önemli ilaç dağıtım şirketleriyle anlaşmalar imzaladık ve bu sayede diğer Güney Asya ve Afrika ülkelerine ulaşmayı hedefl edik. Bunun yanı sıra Körfez ülkeleri ve Orta-Güney Amerika’da lokal ithalatçı firmalarla işbirliği görüşmelerimizi tamamlamak. Sahip olduğumuz sertifikalarla dünya genelinde 70’den fazla ülkeye ihracat yapabilme gücümüz var. Yapacağımız ihracatla ülkemizin cari açığının kapanmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz.

Günün sözü

“Kızlar ve kadınların güçlendirilmesi kaliteli bir eğitimle, kültür ve bilgiye erişimle, okul sıralarından başlar. Cinsiyet eşitliği okur yazarlıktır. Bilime erişimdir.”

Irına Bokova- UNESCO Genel Müdürü