Üniversitelerin de arı gibi çalışması gerek
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, küçük yaşlarda babasından öğrendiği arıcılığı yoğun iş temposundan fırsat bulduğu zamanlarda hobi olarak devam ettiriyor. Arıcılığı kardeşleriyle yıllardır amatör olarak sürdüren Al, boş vakitlerinde Karasu ilçesine bağlı Kuzuluk Mahallesi'nde aile hekimi kardeşine ait arıların olduğu fındık bahçesine geliyor.
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, babasından öğrendiği arıcılığa rektör olunca çok fazla zaman ayıramadığını, zaman zaman gelip kardeşinin arılarıyla uğraştığını söyledi. Dünyada en fazla sevdiği hayvanın arı olduğunu dile getiren Al, "Dünyanın en zevkli işi, arılarla uğraşmak." dedi.
Rektör Al, arıların zaman zaman kendisini ısırdığını ancak işi sevdiği için zevkle yaptığını dile getirdi. Arıların dünyanın yaşam döngüsüyle ilgili misyonları bulunduğuna, bal, arı sütü, arı zehri ve polen gibi sağlıklı ürünler ürettiklerine işaret eden Al, bu nedenle arıların çok fazla sevilmesi ve korunması gerektiğini vurguladı.
Kampüse de birkaç arı kovanı koyabiliriz
ABD'de balkonlarda arıların beslendiğine fakat Türk toplumunda buna ilginin yavaş yavaş azaldığına dikkati çeken Al, "Bu ilgiyi de biraz artırmamız lazım. İnsanlar balkonlarda da arı besleyebilmeli, bunları tanıyabilmeli. Gerekli önlemleri alarak arı neslini biraz daha çoğaltmamız gerekiyor. Kendi bekamız, insanlığın yaşaması için arılara ihtiyacımız var." diye konuştu.
Kampüslerinin bu tür canlılar için uygun olduğunu fakat tedirginlik oluşturabileceği için biraz endişe duyduğunu belirten Al, "Yoksa 3-5 kovan koyup öğrencileri de arılara alıştırmak isterim. Tarım İl Müdürlüğüyle görüşüp acaba öyle bir proje yapabilir miyiz diye aklımdan geçiyor. Herhangi bir sakıncası yoksa, eğer uygun görürlerse kampüse koyabiliriz birkaç arı kovanı." ifadesini kullandı.
Bu millet için bütün canlılar gece gündüz çalışmalı
Arılarla üniversitenin çalışması arasında herhangi bir fark bulunmadığından bahseden Al, sözlerini şöyle tamamladı:
"Onlar da birtakım üretim faaliyetlerinde bulunuyorlar, iş bölümleri var, çeşitli sınıflar var ve işleri güçleri üretmek. Üniversitelerin de arı gibi çalışması gerekiyor. Sakarya Üniversitesi olarak İstanbul Teknik Üniversitesine bağlı kurulmuş bir üniversiteyiz. Onların ambleminde de arı var biliyorsunuz. Bu anlamda üniversitelerin arılar gibi olması gerektiğini düşünüyorum. Rasyonel, verimli şekilde gece gündüz çalışmamız gerekiyor bu ülke için bu millet için. Onun için aralarında fark yok. Arılarla ve üniversite işleriyle uğraşırken çok farklılık da hissetmiyorum doğrusu. İkisini de zevkle yapıyoruz."