Bursa'nın suyuna yatırımcı atağı

ESRA ÖZARFAT

BURSA - Marmara ve Ege bölgeleri başta olmak üzere Batı Anadolu'nun su ihtiyacının karşılandığı illerin başında gelen Bursa'da işletme sayısı 25'i buldu. Erikli, Nestle Pure Life, Kirazlıyayla, Uludağ, Sude, Miray Uludağ, Sultan, Damla, Karacakaya, Aroma Ömer Duruk, Korusu, Özkaynak, Elmas, Pürsu Elite, Kay, Gümüş, Pınar, Sırma, Birdağ Uludağ, Alaçam, Kınık, Damla Minera gibi markaların bulunduğu Bursa'da firmaların 5'i doğal mineralli su, 19'u doğal kaynak suyu üretimi yaparken, biri de içme suyu üretiyor. Uludağ'ın doğal su kaynaklarından faydalanmak isteyen yatırımcılar da mevcut tesislerinde kapasite artışına giderken, kimi markalar da ürün gamında su ile ilgili yeni kategoriler açıyor.

Meyve suyu sektörünün köklü markalarından Aroma, bu yıl Aroma Ömer Duruk Doğal Kaynak Suyu cam şişe su serisi ile yeni ürün kategorisine girerken, İnegöl ilçesindeki yeni tesisinde damacana su üretimine başlayan Pınar Su da yeni kaynağı için 70 milyon liralık yatırım yaptı. Yeni tesisinde saatte 3 bin damacana doldurma kapasitesine sahip olan Pınar Su, saatte 81 bin şişe üretim yapan teknolojiye de sahip. Marka, 2017 yılında yeni tesisinde farklı kategorilerde yeni ürünlerin de üretimini yapmayı planlıyor. Uludağ İçecek de geçen yıl Uludağ Premium Doğal Kaynak Suyu'nu ürün gamına ekledi. Geçmişte Erikli ile su sektöründe büyük başarı elde eden Aslanoba Grubu ise doğal kaynak suyu üretimi firmalarından Gümüş Su şirketine 8 milyon dolarlık yatırım yaptı.

Türkiye'de su pazarı hacmi 2015 yılında yüzde 2,4'lük büyüme ile 11 milyar litreye ulaştı. Bu hacmin 6,2 milyar litresi damacana, 4,8 milyar litresi ise yüzde 8'lik büyüme ile PET satış kanalından elde edildi. Sektör geçen yılı 4,6 milyar liralık ciro ile kapatırken, 265 bin ton ambalajlı su ihracatından 42 milyon dolar elde edildi. Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Seyhanlı, su pazarı hacminin bu yıl yüzde 2,5 büyümeyle yaklaşık 11,3 milyar litreye ulaşacağını, sektördeki toplam cironun ise 5 milyar lira olmasını beklediklerini kaydetti. Seyhanlı, "Ambalajlı su sektöründe mevcut endüstriyel kapasite kullanım oranının yüzde 40 seviyelerinde olduğu göz önüne alındığında, Türkiye'de ambalajlı su tüketiminin artması durumunda sektör mevcut kurulu kapasite ile bu ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilecek durumdadır. 2016 yılında ihracat hacminin yaklaşık 291 bin tona ulaşması ve sektördeki toplam cironun yaklaşık 46 milyon dolar olması bekleniyor" diye konuştu.

Suda kişi başı tüketim 143 litre olacak

Türkiye'de geçen yıl kişi başına ortalama tüketimin PET ve camda 60 litre, damacanada ise 79 litre olmak üzere toplam 139 litre olarak gerçekleştiğini belirten Serdar Seyhanlı, yıl sonunda bu rakamın PET ve camda 65 litre, damacanada ise 78 litre olmak üzere toplam 143 litre olarak gerçekleşmesi beklediklerini bildirdi. Ambalajlı su tüketiminde Marmara Bölgesi'nin toplam tüketimin yaklaşık yüzde 50'sini gerçekleştirdiğine dikkat çeken Seyhanlı, "Şehir olarak ise İstanbul yaklaşık yüzde 30'luk hacmi ile önemli bir pazar. Bununla birlikte İç Anadolu Bölgesi yaklaşık yüzde 20, Ege Bölgesi ise yaklaşık yüzde 15'lik pazar payları ile Marmara Bölgesini takip ediyor. Doğu Anadolu Bölgesi ise satışın en az olduğu bölge. Toplam satışların yaklaşık yüzde 2'si burada gerçekleşiyor" açıklamasını yaptı. Ambalajlı su sektöründe yasal mevzuatın çok başlılık ve dağınıklık gösterdiğini ifade eden Serdar Seyhanlı, sektörde yaşanan sorunlarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bu durum sektöre yönelik mevzuat düzenlemelerinin hazırlanma sürecini gereğinden fazla uzattığı gibi, kimi zaman birbiriyle çelişkili mevzuat düzenlemelerinin de gündeme gelmesine yol açmaktadır. Ayrıca, güncelliğini yitirmiş olan bazı mevzuatların yenilenmesi noktasında da geç kalınması da sektörümüze zarar verebilmektedir. Öte yandan kayıt dışı üretimin sebep olduğu haksız rekabet koşulları da sektörün önemli sorunları arasında ilk sıralarda yer alıyor."

Bursa, lojistikte şirketlere büyük fırsatlar sunuyor

SUDER Başkanı Serdar Seyhanlı, Marmara Bölgesi'nde işletilen su kaynaklarının büyük bir kısmının Bursa'da yer aldığına işaret ederek, "Ülkemiz sahip olduğu zengin su kaynakları ile bu alanda yabancı yatırımcıların da dikkatini çekmektedir. Bugün dünyamızda yaşanan iklim değişikliği ve küresel ısınma sonucu su kaynaklarının giderek azaldığını da göz önüne alırsak, bu ilginin normal olduğunu söyleyebiliriz. Coğrafi konumu itibariyle lojistik açısından da şirketlere büyük fırsatlar sunan Bursa, bu özelliği nedeniyle Ege Bölgesi ve Batı Anadolu Bölgesinin ambalajlı su ihtiyacının karşılandığı illerin başında geliyor. Türkiye, zengin doğal su kaynakları ile diğer birçok ülkeden daha şanslı bir ülke. Özellikle İstanbul, İzmit, Sakarya, Bursa, İzmir, Adana ve Antalya gibi iller başta olmak üzere Türkiye'nin hemen her bölgesinde farklı kaynaklar bulunuyor" dedi.

Denetim için yılda 2 bin numune

Bursa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Özcan Akan, su firmalarına yılda yaklaşık 200 denetim yaptıklarını kaydederek, "2 bin metre rakımdaki su kaynakları müdürlüğümüz tarafından hem ruhsatlandırma öncesi hem de ruhsat verildikten sonra belli aralıklarla denetlenerek, kaynak koruma alanı içerisinde suyun kirlenmesine neden olabilecek her türlü risk faktörünün önlenmesine çalışılmaktadır" dedi. Bursa'nın su firması sayısı bakımından Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden biri olduğuna dikkat çeken Dr. Akan, yılda ortalama iki bin civarında numune alındığını, bu yılın ilk 6 ayında su işletmelerine 70 civarında denetim gerçekleştirildiğini, işletmelerden ve kaynaklardan bin 32 adet su numunesi alınarak analizlerinin yapıldığını aktardı.