Yeşil başkent adayı Bursa yerel özellikleri ile dönüşecek

Rönesans Gayrimenkul ana sponsorluğu ve Emlak GYO’nun katkılarıyla düzenlenen “Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nde Bursa’nın geleceği tartışıldı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ESRA ÖZARFAT - BURSA

Odağını “Yeşil Şehirler” olarak belirleyen Türkiye’de kentsel dönüşüm ve modern şehirlerin en büyük buluşması olarak adlandırılan “Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nin üçüncü durağı Bursa oldu. DÜNYA Gazetesi ve CNBC-E işbirliğinde, Rönesans Gayrimenkul ana sponsorluğu ve Emlak GYO’nun katkılarıyla düzenlenen zirve, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin katılımıyla gerçekleşti. Zirvenin diğer sponsor firmaları arasında gayrimenkul pazarının öne çıkan firmalarından Sur Yapı, mutfak ve banyo ekipmanları başta olmak üzere dünyanın en büyük eviye ve davlumbaz üreticisi Franke ve mobilya ve kapı donanımlarının yenilikçi markası Häfele de yer aldı. “Yeşil şehircilik nedir?”, “Dünyada bu konuda hangi uygulamalar öne çıkıyor?”, “Türkiye’nin kentsel dönüşümünde yeşile ve akıllı şehirleşmeye önem veriliyor mu?” sorularının öne çıktığı zirvede, sürdürülebilir şehirler oluşturmak için doğru kentsel projelerinin önemine de değinildi. 2017 yılı için Avrupa Yeşil Başkenti olmaya aday gösterilen Bursa’nın kentsel dönüşüm çalışmalarının masaya yatırıldığı zirvede, kentin yerel özellikleri korunarak dönüştürülmesi gerektiği belirtildi. 

Altepe: Dünyanın en hızlı büyüyen şehirleri arasındayız 

Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Altepe’nin açılış konuşmasını gerçekleştirdiği zirve, 3 panelden oluştu. Türkiye’nin olduğu gibi Bursa’nın da gündeminde kentsel dönüşümün yer aldığına dikkat çeken Altepe, “Bursa dünyanın en hızlı büyüyen şehirleri arasında seçildi. Büyümeyle birlikte dönüşüm de önemli. Deprem tehdidi altındaki Türkiye’de atılması gereken çok önemli adımlar bulunuyor. Bursa’da altyapı ve kentsel dönüşüm açısından çok önemli projelere imza atıyoruz, devam da edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi Bursa’daki çalışmalarıyla kentsel dönüşümde de öncü oldu. Kentsel dönüşümde devlet, vatandaş ve özel sektör birlikte hareket etmeli. Toplumda kentsel dönüşüm algısında sıkıntı olabiliyor. Vatandaşlarımızın bu konuda daha da bilinçli olmaları, kentsel dönüşümü talep etmeleri gerekiyor. Bursa’da ihtiyaç duyulan her konuda gerekli dönüşümler yapılıyor. Önceliğimiz insan hayatı. Bu nedenle kentsel dönüşümde de vatandaşlarımızın refahına, huzurlu ve güvenli yaşam alanlarına yönelik adımlar atalım istiyoruz. Bu noktada da önce vatandaşın bilinçlenmesi gerekiyor. Herkes üzerine düşeni yapmalı. Halkın harekete geçmesi, sitelerden dönüşüm talepleri gelmesi lazım… Şu anki görüntüde herkes, kaderine razı görünüyor. Bu olmaz, önce herkes önlemini almalı. Vatandaş bilinçlenirse kentsel dönüşümün de önü açılır, kentin değeri artar” diye konuştu. Başkan Altepe, Bursa’da yaptıkları çalışmalarla yeşil alan oranının 2 milyon metrekareye ulaştığını ifade etti.

tl4bgr.jpg

"Yüksekten Uçanlar" başarı hikayelerini paylaştı

Moderatörlüğünü CNBC-E Yayın Yönetmeni Melda Yücel’in üstlendiği “Yüksekten Uçanlar” adını taşıyan ilk panelde, Rönesans Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özgümüş, Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, NEF Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur, Hafele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun ve Franke Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu Kafkasya Bölge Direktörü Özgen Özkan konuşmacı olarak yer aldı. Kentsel dönüşümde şirketlerin üstlendikleri rollerle başarı hikayelerini paylaşan panelistler, yeşil binalar, doğa ile uyum içinde tasarlanan ve enerji verimliliğini ön plana çıkaran sürdürülebilir ürünlerle geleceğin yeşil ve akıllı iş modellerini de tartıştı. Panelde konuşan Rönesans Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özgümüş, işe doğru planlamadan başlanması gerektiğini belirterek, binaların dünya standartlarında üretilebilmesi için gerekli standardizasyon programlarına, uluslararası teknik standartlara uyulması gerektiğine vurgu yaptı. Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, Bursa’nın nüfus artış hızının 5 yılda 250 bin kişiye ulaştığına işaret ederek, “250 bin kişi demek Anadolu’daki illerimizin yüzde 60’ından daha büyük bir il demek. Bursa 5 senede bir il doğuruyor. Önümüzdeki dönemde doğru yönetilmesi gereken bir süreç bu. Bugünün şehirleri karmaşık sorunlarla boğuşmak durumunda. Ulaşımını çözmek, yeni nüfusun ihtiyaç duyduğu sosyal eğitim imkanlarını, donatıları sağlamak donanımlı kadroları gerektiriyor. Şehirlerimiz için 1999 depremi bir milattır. 1999’dan sonra herkes oturup takkesini önüne koydu. Yapı yönetmeliklerimiz yeniden ele alındı. Bu süreç de bitmiş değil” şeklinde konuştu. NEF Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur da kent planlamasının sosyolojik boyutuna vurgu yaptı. Timur; kentsel dönüşümün iyi binalar, iyi oteller yapmanın ötesinde insanları geliştirmekten geçtiğini vurgulayarak, “Kentsel dönüşümde Bursa’nın sanayisi ve turizmi de değerlendirilmeli. Kentsel vizyon planı ve kentsel strateji planı yapıp tüm Bursa’nın bir master planı hazırlanmalı. Bursa’nın büyük turizm potansiyeli var ve bir sanayi devi. Planlama da olursa çok hızlı ilerleyebilir” açıklamasını yaptı. 

Bursa’nın dönüşümü sanayiyle birlikte planlanmalı 

Franke Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu Kafkasya Bölge Direktörü Özgen Özkan ise Bursa’da kentsel dönüşümü sanayiden ayırmanın mümkün olmayacağını savundu. Bursa’nın en önemli avantajını ‘çok yüksek eğitim seviyeli bir gruba hizmet eden bir şehir’ olarak değerlendiren Özkan, “Bursa’da bir takım şeyleri yapmak diğer şehirlere göre daha kolay. Ayrıca her şehre lokal çözümler bulmak lazım. Bursa’da kentsel dönüşüme sanayisi ve yaşam alanları birlikte düşünülerek başlanmalı. 15 sene evvel planlanmış sanayi alanları artık şehrin içinde kaldı. Şehir ciddi oranda büyüyor” dedi. 

Hafele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, kentsel dönüşümün nitelikli, sağlam konut yapmakla tamamlanamayacağını belirterek, “Şehrin yolu, yeşil alanı, alış veriş merkezi, hastanesi, oteli,okulunu da doğru çözmemiz lazım. Kentlerdeki asıl değer insanların turist olarak geldikleri zaman da en fazla yaşadıkları alanlar müşterek kentin alanlarıdır. Bizde maalesef halka mümkün olduğu kadar asgaride bir ekonomik yük yükleyerek bu dönüşümü yapma endişesi olduğu için konutların emsallaerini yükselterek, daha fazla sayıda konut yaratarak, kimseye yük olmadan sektörün kendi içinde bu işlemi tamamlamasını bekliyoruz. Halbuki burada ticari olmayan bazı yardımcı kent öğelerinin de ihmal edilmemesi gerektiği kanaatindeyim. Bir süre sonra bakacağız ki sağlam konutlarımız var ama şehirlerimizin hiçbir niteliği, turistik olarak değeri yok. Şehir yaşayanlarının mutlu oldukları, iyi vakit geçirecekleri kamusal alanları yok. Dolayısıyla bu planlamanın sadece sağlam konutlar yaparak tamamlanması ile bittiği görüşünde değilim. Mutlaka şehir plancılığı tarzında ele alınarak konutlarla birlikte planlaması gerekiyor” diye konuştu.

panel-2.jpg

"Kentsel dönüşüm, yeşil dönüşüm mü?"

Bursa’nın Dönüşümü başlıklı ikinci panelin moderatörlüğünü Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç üstlendi. Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz; İkidesign Mimarlık Kurucu Ortağı Murat Kader; İMSİAD Başkanı Namık Ziya Mescioğlu ve Sözüneri Mimarlık Kurucusu Hasan Sözüneri’nin panelist olarak katıldığı bu bölümde, yeşil bir şehir olma yolundaki Bursa’da yaşanan kentsel dönüşüm çalışmalarıyla gelecek planları tartışıldı. İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD) Başkanı Namık Ziya Mescioğlu, Bursalıların yüzde 65’inin kendi evlerinde yaşadığını belirterek, “Sahip olduğu sanayisiyle en yüksek teknolojiyi üretme kabiliyetinde olan Bursa’da aynı zamanda en plansız kent de üretiliyor. En iyiyi üreten en kötüyü de üretebiliyor. Planlı üretilen bölgelerde de yapılan konutlar bugün bir barınak özelliği taşımıyor. Herhangi bir depremle karşılaşıldığı zaman insanlar oralarda barınamayacaklarını biliyorlar. Bugün Bursa’da bizi barındırmayacak planlı konutlarımız var. Planlı olan ancak kötü üretilmiş alanlarda kentsel yenileme yapılmalı, plansız alanlarda da kentsel dönüşüm gerekiyor. Burada da ‘rant’ kelimesi önümüzde çıkıyor. Bu noktada da bazı tarafl ardan karşı duruşlar sergileniyor. Oysa pek çoğumuz sağlıksız barınak özelliği taşımayan barınak gibi yapılmış konutlarda yaşıyoruz. Burada tek düşüncemiz bu barınak olmayan barınaklardan bir an önce halkımızı çıkarmak. Barınakları afetlere karşı dirençli hale getirmeliyiz.” 

“Doğru planlanmış yaşam alanlarına ihtiyaç var” 

Kamunun kazancı olmadan emsal artışı yapılmadığını savunan İkidesign Mimarlık Kurucu Ortağı Murat Kader de, yapılan emsal artışlarının vatandaşlara hastane, okul ve yeşil alan olarak geri döndüğünü dile getirdi. Bursa’da ciddi bir gayrisıhhi güvensiz yapı stoğu bulunduğuna işaret eden Kader, “Bu yapıları o zamanki bilgi birikimimizle biz yaptık. Şimdi ihtiyaçlara yanıt vermiyor. En büyük eksiklik planlamalarda sosyal donatı alanlarının eksikliğidir. Kentsel dönüşümün en önemli amacı aslında sosyal donatı alanı yaratmaktır. O nedenle ada bazında değişimlerle başlayan kentsel dönüşüm sakın ola ki bina yenilemeyle karşılaştırılmasın. Arada büyük bir fark var. Şehirleri dönüştürmek için planlama, planlama için de ada bazında projelerin yapılması gerekir. Öte yandan akıllı binalar içi elektroniklerle dolu daireler değildir. Doğru planlanmış yaşam alanlarıdır” dedi. Sözüneri Mimarlık Kurucusu Hasan Sözüneri, Bursa’nın 1960’lı yıllardan sonra yaşanan kötü şehirleşmeden en fazla payını alan şehirlerin başında geldiğini belirterek, “Bu coğrafyada en fazla tahrip edilen kentlerden biriyiz. Belediyeler ve STK’larda bu konuda bir şeyler yapılması için farkındalık oluştu. Bunları ortak akılla bir noktaya getirmeliyiz. Bu konuda anahtar rol oynayacak konu termalizmdir. Termalizm konusu Bursa için çok önemlidir. Kent yeniden termal özelliği çerçevesinde kurgulanmalıdır” diye konuştu. Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, kentsel dönüşüm yasası çıkana kadar arsa payı konusunda kimsenin bilgi sahibi olmadığını belirterek, “Türkiye’de arsa payları yüzde 70 oranında yanlış yazıldı. Bu durum müteahhitler ile malikler arasında sorunlara neden oldu. Dünyada en eski tapu kadastro sistemine sahip olan millet Türkler. İlk deforme eden de Türkler ancak gelinen noktada Türkiye’de tapu kadastro sistemi sağlam ve güvenilir bir yapıda. Bu süreçte deformasyonların da önüne geçilmesi gerekiyor” dedi.

yfuo7iyk.jpg

Yerel yönetimler kentsel dönüşüm vizyonlarını paylaştı

DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde düzenlenen üçüncü panelde ise, Bursa Büyükşehir Belediyesi kentsel Dönüşüm Şube Müdürü Feray Koyunlular; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar; Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün ile İlbank Genel Müdürü Turgut Dedeoğlu yer aldı. Kentsel dönüşümün finansal boyutlarının ele alındığı bu panelde, Bursa’nın kentsel dönüşümünde ortaya çıkan yatırım fırsatları da konuşuldu. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, kentsel dönüşüm planlaması yaparken kentlerin ileriye dönük vizyonlarının, gelişme rotalarının da masaya yatırıldığını söyledi. İlçenin geleceğine yön verecek yatırım ve planlamaları şansa bırakmayarak bilimsel yaklaşımlarla ilçeyi geleceğe hazırladıklarını ifade eden Dündar, “Osmangazi Belediyesi’nin öncülüğünde Ankara ve Osmangazi Üniversiteleri, İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın da desteğiyle Şehircilik Akademisi kurduk. Bu çerçevede teknik ve akademik konularda ortak akıl ortaya koyduk. Yapılan master plan çalışmasıyla Osmangazi ilçesini dört ana bölgeye ayırarak kentsel dönüşüm müdahale bölgeleri oluşturarak çalışmalara başladık. Bursa’da müteahhitler yer sıkıntısı çekiyor. 2009 yılında 70 bin lira olan daire fiyatları ilçe sınırlarında 200 bin liraya kadar yükseldi. Arz talep dengesini gözeterek özel sektörün önünün açılması gerekiyor” şeklinde konuştu. 

“Mahalleleri yeniden keşfetmemiz gerek” 

Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, Yıldırım’ı kentsel dönüşüm projesiyle değiştireceklerini belirterek, “Uzun vadeli bir perspektifl e daha önce riskli alan ilan edilen 6 mahallede çalışmalara başladık. Sosyal dokuya uygun mimari projeler yapmak kaydıyla o bölgeleri yeniden planladık. Kentsel dönüşüm anlayışı içinde gençlere istihdam sağlayacak alanlar da oluşturmak istiyoruz” dedi. Kentsel dönüşümün 3 farklı yolla hayata geçirileceğinin altını çizen İsmail Hakkı Edebali, “Mahalleleri mikro şehirler olarak planlayacağız. Mahalleleri yeniden keşfetmemiz gerekiyor. bu bizim kadim medeniyetimizde de var. Mahalle kavramı bizim kültür değerlerimizde önemli bir yere sahiptir. Bunu muhafaza edemedik. Toplumu geleceğe hazırlayacak sosyal dönüşümü yapmak istiyoruz. Bursa olarak yeni bir seviyeye çıkmak hedefiyle şehrimizin yaşam kalitesini artırmak için altyapı, ulaşım, mekansal gelişim, toplum ve sosyal dayanışma parametrelerini kıstas alacağız. Özel sektör-kamu işbirliğinde ilerleyeceğimiz bu projelerde kentsel dönüşümü 3 boyutuyla ele alacağız” açıklamasını yaptı. Başkan Edebali, Yıldırım Kentsel Dönüşüm projesinin, ilk adımının 27 bin 821 metrekare alan üzerine inşa edilecek olan yaklaşık 150 konutluk Değirmenpark Kentsel Dönüşüm projesi ile başladığını hatırlattı. 

“Bursa’da 600 riskli bina bulunuyor” 

Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün de Bursa’da öncelikli olarak tespit edilen 600’den fazla riskli bina bulunduğunu, Uludağ Üniversitesi olarak bu alanda bir dizi çalışma yaptıklarını ifade ederek,”Özel sektör ve yerel yönetimler el ele vererek kentin dönüşüme önderlik etmeli” dedi. 
İlbank Genel Müdürü Turgut Dedeoğlu ise 2012 yılından bu yana Türkiye’deki afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ile ilgili olarak ayrıca görevlendirildiklerini söyledi. Dedeoğlu, İlbank’ın her türlü gayrimenkul geliştirme faaliyeti yapma hakkına sahip olduğunu, elde edilen gelirin ise kentsel dönüşüm alanında kullanılmak üzere ilgili bakanlıklara aktarıldığını söyledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir