Borsada ilk etapta elektrik sözleşmeleri işlem görecek

Kurulacak Enerji Borsası ile üreticinin önündeki belirsizlik giderilerek geleceğe ilişkin fiyat belirsizliği ortadan kalkacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Macit, kurulacak Enerji  Borsası ile üreticinin önündeki belirsizliğin giderilerek geleceğe ilişkin fiyat belirsizliğinin ortadan kalkacağını söyledi. 

HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi uzmanları Doç. Dr. Fatih Macit ve Dr. Cemil Ertem tarafından hazırlanan  "Enerji Borsası Raporu" basın toplantısıyla tanıtıldı. 

Doç. Dr. Fatih Macit, kurulacak Enerji Borsası'nın rolünü ilişkin bilgileri paylaştı. Enerji Borsası'nın öncelikle yatırımların önünü açmasına ve Türkiye'nin enerji koridoru olma rolüne yardımcı olacağına değinen Macit, şu ifadeleri kullandı:  

"Türkiye ekonomisi hızlı bir büyüme yaşadı. Bu, enerji talebinde önemli bir artışı da beraberinde getirdi. Türkiye'nin enerji tüketimi yüzde 60 artış gösterdi ve Türkiye enerjinin büyük kısmını ithal ediyor. Türkiye'nin elektrik üretiminin yüzde 43'ü gazdan sağlanıyor ve doğal gazı ithal ediyor. Türkiye'nin bu dengesizliği giderebilmesi için nükleer ve diğer yerel enerji kaynaklarının geliştirilmesine büyük ihtiyacı var. Yatırımların önündeki en büyük engel ise belirsizlik. Borsada ilk etapta elektrik sözleşmeleri işlem görecek. Borsalar bilindiği gibi tüm satıcı ve alıcıların buluştuğu bir yerdir. Bu ortamda likidite artacak, piyasada alıcı ve satıcı sayısı artacak. Kamu elindeki gücün tamamını elinden çıkarmadan piyasada düzenleyici olarak yer almaya devam edecek. Borsa ile üretici önündeki belirsizlik giderilerek geleceğe ilişkin fiyat belirsizliği kalkacak ve piyasada şeffaflık sağlanacak. İleride elektrikten sonra gaz ve petrol de işlem görecek." 

Macit, Türkiye'nin enerji köprüsü olma hedefinin TAP ve TANAP projeleri ile somut hale geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti: 

"Türkiye'nin doğusunda dünyanın doğal gaz rezervlerinin üçte ikisi var. Batısında ise dünyanın en büyük doğal gaz tüketicisi var. Türkiye bunun tam ortasında. Türkiye'nin tüketici ve üretici coğrafyalar arasında enerji köprüsü olma hedefi ve rolü ilk defa bugün Güney Gaz Koridoru, TAP, TANAP ile somut hale geldi. Ciddi anlamda bir borsa olabilmesi için tedarik çeşitliliğinin sağlanması gerekiyor. Irak ve İsrail gazı TANAP ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılabilir. Türkmenistan ve İran gibi önemli üretici ülkeler de gazını buradan geçirebilir. Türkiye Avrupa'nın enerji talebini karşılayan önemli bir ülke olabilir. Hesaplarımıza göre Türkiye rahatlıkla Avrupa'nın 100 bcm gaz ihtiyacını karşılayabilir. Türkiye aynı zamanda bu gazın fiyatlandığı bir ülke de olabilir. Türkiye'nin fiyatlama yapabilmesi için illa üretici olması gerekmiyor." 

HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Aras ise, Enerji Borsası'nın yeni bir olgu olmadığının altını çizdi. Türkiye'nin enerji üreten değil, tüketen bir ülke olduğunu anımsatan Aras, "Enerjiyi dışarıdan sağlayan bir ülke. Son birkaç yılda enerji sektöründe Türkiye'de önemli gelişmeler yaşandı. HASEN de bu konuya katkı sağlamak için bu çalışmayı gerçekleştirdi. Türkiye'nin bir enerji hub'ı olmasında Enerji Borsası, Türkiye'nin altyapısının hazırlanması için önemli bir adım. Mevcut koşullar Türkiye'yi bu adımı atmaya zorluyor. Fiziksel olarak Türkiye'nin bu kaynaklara erişimi ve bölgedeki değişim önemli bir fırsat sunuyor" diye konuştu. 

Dr. Cemil Ertem ise Kuzey Irak ile yaşanan gelişmelere değinerek Hazar gazının TANAP ve TAP ile tüketici piyasalara ulaşmasının ve yaşanan entegrasyonun önemine dikkati çekti. 

Enerji fiyatlarının belirlendiği en önemli merkezin Ceyhan olacağı görüşünü dile getiren Ertem, şunları kaydetti: 

"Türkiye attığı adımlarla spekülatif ve derinliği olmayan fiyatlamaların ortadan kaldırıp, daha gerçekçi bir fiyatlama yapılabilmesine önemli katkı sağlayacak. Hazar ve Kuzey Irak kaynaklarının Türkiye üzerinden ticarileşmesi çok önemli. İki ülke arasındaki yumuşama sonucu İran gazı da devreye girecek. Ekonomik olarak Güney Gaz Koridoru'ndan başka çıkışı yok. Bu tüm bölge için barışa ve entegrasyona katkı sağlayacak önemli bir gelişme. Bu sayede doğalgaz fiyatlarının yarı yarıya düşebileceğini öngörebiliriz. Bu da Türkiye'nin enerji maliyetlerinde yüzde 20-25 azalma sağlar. Bu sayede önemli bir bölgesel entegrasyonun önü açılacak." 

Bu konularda ilginizi çekebilir