İki yeni veri: enflasyon yukarı ticaret aşağıya

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Son günlerde iki yeni veri açıklandı. TÜİK dün ağustos ayı enflasyon verilerini açıkladı. Geçtiğimiz ayın son gününde ise temmuz ayı dış ticaret bilgileri açıklanmıştı. Dün bunlara Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan ağustos ayı dış ticaret verileri de eklendi. Bu sonuncusunu, doğası gereği, geçici bilgi olarak algılamak durumundayız. 

Ağustos ayında tüketici fiyatlarındaki hareket yukarı yönlü olmuş. Yükselme marjı piyasa beklentilerinden yüksek. Beklentiler yüzde 0.25 ve altında iken tüketici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 0.40 yükselmiş. Yılbaşından bu yana artış oranı yüzde 5.27, önceki yılın aynı ayına göre, yani yıllık (on iki aylık) bazda yüzde 7.14 olarak gerçekleşmiş. Beklentiler yıllık enflasyon oranının temmuz ayındaki yavaşlamanın (yüzde 6.81) ardından ağustos ayında da hız keseceği, yine yüzde yedinin altında kalacağı yönündeydi. Bu beklentinin gerçekleşmediği, yıllık enflasyon oranının ağustos ayında yeniden yüzde yedinin üstüne çıktığı gözleniyor. 

Geçtiğimiz aylarda ciddi bir enflasyon baskısı yaratmış olan ‘gıda ve alkolsüz içkiler’ grubunda ağustos ayındaki fiyat artış hızı yüzde 1.31 düzeyinde. Kısmen gerilemiş olsa da bu hala yüksek bir oran. Bunun ağustos itibariyle yıllık boyutu ise yüzde 9.71. Yani gıda grubunda fiyatların artış hızı hala yüksek. Yıllık bazda enflasyonun tekrar yüzde yedinin üstüne hareket etmiş olması ve enflasyonu beslediği düşünülen bu veriler Türkiye ekonomisinde enflasyonun katılaştığı tezine destek veriyor. H ve I endeksleri ile izlenen çekirdek enflasyon oranlarının da yıllık bazda hala genel enflasyon oranının üzerinde kalması da katılaşma tezini güçlendiriyor. 

Ağustos ayı verileri içine yerleşmiş bir bilgiye işaret etmek de ilginç olabilir. Ağustos ayında tüketici fiyatlarında en yüksek aylık artış yüzde 1.08 ile Gaziantep, Adıyaman, Kilis bölgesinde gerçekleşmiş. Bu bölgenin son aylarda Suriye-Irak kaynaklı yoğun göçe muhatap olduğu düşünülürse bu gelişmenin beklenen bir sonuç olduğu söylenebilir. Son sıralarda medyada da bu yönde yoğun bir ilgi olduğu ve söz konusu göçün enflasyonu beslediğini savunan yayınlar yapıldığı biliniyor. 
Dış ticarete ilişkin bilgi veren istatistikler son günlerde gündeme gelen ikinci veri seti oldu. TÜİK’in geçen ayın son gününde açıkladığı temmuz ayı verileri resmi bilgiler. Bundan birkaç gün sonra da Gümrük ve Tekel Bakanlığı, geçici olduklarını da ifade ederek, ağustos ayı dış ticaret verilerine ilişkin kendi bulgularını açıkladı. Temmuz ayına ilişkin resmi veriler dış ticaretimizdeki daralma eğiliminin devam ettiğini gösteriyor. Bir önceki yılın aynı ayına kıyasla bu sene temmuz ayında ihracatımız yüzde 16.2 oranında daralmış. İthalatımızda da benzer bir eğilim var. İthalat temmuz ayında yüzde 8.7 oranında gerilemiş. Dış ticaretimizin her iki kaleminde aylık bazda gözlenen daralma eğilimi yılbaşından bu yana devam ediyor. Ocak-Temmuz döneminde ihracatta yüzde 9.4, ithalatta da yüzde10.6 oranında daralma var. Bu sayılar 2015 yılının ilk yarısında dış ticaret hacmimizde önemli bir küçülme (yüzde 10.1) olduğunu gösteriyor. 

Dış ticaretimizde gelişen bu gelişmeler son dönemdeki iktisadi gelişmelerin içinde belki de en önemlilerinden birisi. Önümüzdeki dönemde bunun üzerinde daha ayrıntılı biçimde durmak durumunda olacağımızı düşünüyorum. Zira çok yönlü, çok değişkenli bir gelişme bu. Genel olarak şunu söylemek mümkün. Ticarete egemen olan bu eğilimler bir şekilde durdurulup, ters yöne çevrilmezse bu süreç ekonominin de yavaşlayıp, giderek küçülmesiyle sonlanacaktır. Burada işler biraz karışık. Zira son dönemde dış ticarete egemen olan eğilimler sadece bizden kaynaklanmıyor. Bu yıl içinde ticaret hacmi daralan tek gelişmekte olan ülke biz değiliz. Bu bağlamda neredeyse yaygın denilebilecek bir eğilim var. Öte yandan, döviz kurlarının ve pazarların bizden bağımsız hareket ediyor olması da sonuç üzerinde etkili oluyor. Örneğin euro-dolar paritesinde son dönemde gözlenen oynaklık bizim ticaret kalemlerimiz üzerinde daraltıcı baskılar yaratıyor. Yakın komşularımızda gelişen jeopolitik olaylar da bu pazarları küçültüyor, neredeyse tamamen kapatıyor. Bizde büyüyen siyasi vb. nitelikteki riskler de ticaret kalemlerimiz ve dolayısıyla ticaret hacmimizi gerileten etkiler yaratıyor.

Bu eğilimler devam edecek olursa süreç karakolda biter. Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nın açıkladığı ağustos ayı dış ticaret kalemlerimizdeki daralmanın devam ettiğine, dış ticaret hacmimizdeki daralmanın da hızlandığına işaret ediyor. TÜİK açıklaması bunu doğrularsa oturup düşünmek gerekecek demektir. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018