İlgi siyasete odaklandı ama…

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Uzun süredir gündemimizde siyaset var. Genel seçim ülkenin gelecek dört yılda ne karakterde bir yönetime sahip olacağını belirleme kapasitesi taşıyordu. Seçim yapıldı. Önümüzdeki dört yılın yönetim karakterini öğrendik. Seçim koalisyon karakteri taşıyan bir yönetime işaret etti. Bunu beğenmezseniz ya da aranızda koalisyon kurmayı beceremezseniz hemen bir seçim daha yapın ve netleşmeye bakın mesajı da saklıydı seçim sonuçlarında.

Seçim sürecinde siyaset ön plana çıktı, ilgi odağı oldu. Olağan bir durum bu. Hemen her seçimde de bu oluyor. Seçim sonucu, az çok biliniyor olsa da ilgi siyasete takılı kalıyor. Dış dünyada neler olduğu, ekonominin nereye yöneldiği gibi konular geri planda kalıyor. Yurtta sulh cihanda sulh durumu oldukça dışarıya dönük ilginin geri plana itilmesinin önemli bir sonucu olmuyor. Ekonomide de işlerin iyi gittiği dönemlerde siyasetin ön plana çıkmasının bir sakıncası yok. Bir süre siyasetin labirentlerinde dolaşıp, laflamak keyifli bile olabiliyor. 

Ama bu defa durum böyle değil. Seçim belki yurtta sulh iklimi yarattı ama cihanın özellikle bizi çevreleyen parçasında sıcak çatışma var, barış hala uzakta. Yani, bir süre de olsa, ilgi evrenimizin dış dünya parçasını geri planda tutma lüksümüz yok. Ekonomide de durum böyle. AKP’nin uzun süren iktidar döneminde bazen özde genellikle de sözde ekonominin iyi olduğu algısı egemen oldu. Ekonominin iyi olduğu algısı gerçeklikle üst üste oturduğu sürece bunun önemli bir sakıncası olmadı. Ama algının gerçeklikle bağı koparsa, durum kötüye giderken bunu tam olarak algılayamama, içselleştirememe gibi bir durum çıkıyor ortaya. Bunun sonuçları pek olumlu olmuyor. Şimdilerde buna benzer bir süreç yaşıyoruz diye düşünüyorum. Algılamaya yanaşılmasa da ekonomide durum iç açıcı değil. Dolayısıyla, ekonomiyi de ilgi evrenimizin geri planında tutma lüksümüz yok. 

Ekonomiyi uzun süredir kısa vadeli kararlarla yürütüyoruz. Sadece konjonktürü yönetmekle yetindiğimiz anlamına geliyor bu. Böyle biçimlenen ekonomi yönetimi yaklaşımını eleştirdiğim biliniyor. Ekonominin yapılanması, temel dengeleri ve devinip büyümesi bağlamında önemli iktisadi sorunlarımız var. Sadece kısa vadeyi yöneterek bu durumu sürdürmenin mümkün olmadığı her gün daha açık biçimde ortaya çıkıyor. 

Türkiye ekonomisinin üretim yapısı hizmetler sektörüne kayıyor. Buna karşılık mal üreten üretken sektörlerde üretim artışları düşük kalıyor ve bunların ve toplam üretim içinde ağırlıkları azalıyor. Büyümeyi ve dünya ekonomisi ile eklemlenmeyi olumsuz etkiliyor bu yapılanma. Bu dinamiği düzeltmek zorunluluğu var. Bunun için de ekonomiyi uzun dönemli programlarla yönetmek gerekiyor. Biz şimdi siyasete odaklandık, bunlarla daha sonra uğraşırız diye oyalanınca ekonominin uzun erimli devinimi içinde görece fakirleşmek gibi bir sonuç çıkıyor ortaya. 

Ekonomi bir süredir kendi potansiyelinin altında bir hızla büyüyor. Türkiye ekonomisi sanki bir sınıra gelmiş ve takılıp kalmış gibi bir görüntü veriyor. Konjonktürel salınım içinde yavaşlamaya benzemiyor bu durum. Adeta nefesin tükenip, harekette zorlanma durumunu andırıyor bu takılı kalma hali. Aslında, bu koşullarda sadece bir düzeye takılı kalmıyorsunuz, uluslararası standartlarla (fiyatlara) ölçüldüğünde reel olarak geriye gidiyorsunuz. Dünya ekonomisinde konumunuzu ve ağırlığınızı kaybediyorsunuz. Bu durum ekonomi yazınında orta gelir tuzağı diye tanımlanıyor. 

Türkiye ekonomisi bir süredir orta gelir tuzağına yakalandığını düşündüren bir görüntü veriyor. Bu tuzağı aşmak için üretime odaklı ve görece uzun dönemli bir yaklaşımla ekonomide bir atılım yapılması gerektiği yönünde uluslararası görüş birliği var. Bizde böyle bir durum söz konusu değil derseniz algı ile gerçeklik arasındaki bağın koptuğu bir duruma sürüklenmişiz demektir. Tamam, sorunun farkındayız ama şimdi siyasi sorunlarla uğraşıyoruz, tuzak meselesine sonra bakarız demek de olmaz. Bu meselelerle uğraşan yetişkinler için söz konusu tuzak belki bir şey ifade etmez ama yeni doğan çocuklar doğrudan bu tuzağın içine doğuyor. Siyasi söyleşilere takılı kalıp, özü ıskalamanın vebali büyük yani. 

Umarım, seçim sonuçlarının dayattığı siyasi odaklanma çabuk aşılır ve temel sorunlara odaklanmak mümkün olur. Yoksa çok zaman ve enerji kaybedeceğiz.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018