IMF’nin dünya ekonomisine son bakışı...

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Dünya ekonomisiyle ilgili genel ekonomik tahminlerin sürekli revize edildiği malum. IMF, Dünya Bankası, OECD, AB başta olmak üzere çeşitli uluslar üstü ve uluslararası kuruluşlar, çeşitli finansal kurumlar ile araştırma birimleri ekonomik büyümeyle ilgili tahminlerini sürekli değiştiriyor. Artık bir yıldan en az 3-5 tahmin yapılması olağan hale gelmiş durumda. Hem rakamsal tahminler değişiyor ve hem de buna bağlı olarak beklentiler...

IMF’nin çok yeni tarihli bir çalışması daha değişiklikleri içeren rapor olarak yayımlandı. 15 Nisan 2015 tarihli rapor, dünya ekonomisinin görünümünü tasvir ediyor. Düzensiz büyüme: “Kısa ve Uzun Dönem Faktörler” başlığını taşıyan bu yeni rapor, belirsizliklerle dolu. 

Raporda yer alan bazı makro büyüklüklere bir bakalım. Bu arada dilerseniz gelin şu raporun yönetici özetini bir özetleyelim. IMF’nin dünya ekonomisine ve bölge ekonomilerine bakışını görelim.
Küresel büyüme, pekçok ülke ve bölgedeki karşıt görünümü ile durgunluğunu korumaya devam ediyor. Ocak 2015’deki tahmine göre, 2015 yılı büyüme oranının yüzde 3.5 olacağı tahmin ediliyor. Geçen yıla göre gelişmiş ekonomiler iyiye gidiyor, ancak öncelikle bazı büyük gelişen pazarlar ile petrol ihracatçısı ülkelerde ve gelişen pazarlarda ekonomilerin büyümesi yavaşlıyor. 

Orta ve uzun vadeli trendler, küresel şoklar ve çok sayıda ülke ya da bölgedeki spesifik şoklar gibi çok sayıdaki karmaşık konular bu görünümü zorluyor. 
•Gelişen pazarlarda, son 4 yılda yaşanan negatif büyüme sürprizi, orta vadeli büyüme tahminlerine bakışı veya ilgiyi azalttı.
•Gelişmiş ekonomilerde; yaşlı nüfus, zayıf yatırım, cılız faktör verimliliği yüzünden potansiyel büyüme görünümü gölgelendi. Zayıf potansiyel büyüme tahminleri de bugünün yatırımlarını olumsuz etkiledi.
•Çok sayıda gelişmiş ekonomiler ve gelişen pazarlar, halen kriz mirası ile karşı karşıyadır. Şöyle ki negatif çıktı açığı ile yüksek kamu ve özel borçlar, kriz mirası olarak kendini çok hissettirdi. 
•Enflasyon ve enflasyon beklentisi, yüksek borç ve düşük büyümenin mirası olarak pek çok gelişmiş ülkede tahminlerin altında kaldı.
•Uzun vadeli bonolar, çok sayıda gelişmiş ülkedeki rekor düşüşlere bağlı olarak geriledi.
•Dikkat çekici arz faktörlerine bağlı olarak düşen petrol fiyatları, ihracatçı ülkelerin de koyduğu ağırlıkla, pekçok ithalatçı ülkede ve küresel büyümede katkı sağladı.
•Kurlar, büyüme oranlarındaki değişiklikler, para politikaları ve düşük petrol fiyatlarının etkisiyle, son aylarda övnemli para değerlerini etkiledi. 

Yukarıda sıralanan faktörler, gelişmiş ülkelerde büyüme tahminlerinin 2014’e göre artırılmasına neden oldu. 
Dolayısıyla küresel büyümeye ilişkin risklerin dağılımı, 2014 Ekim tahminlerine göre şimdi daha da dengede görünüyor. Fakat aşağı yönlü görünüm de halen devam ediyor. Petrol fiyatlarındaki talebe bağlı büyük çıkış ise belirgin bir yukarı yönlü risk olarak ortaya çıkıyor. Öte yandan jeopolitik tansiyon da yoğun bir şekilde büyük ekonomileri etkileme riski taşıyor. Aynı şekilde stagflasyon ve düşük enflasyon, her ne kadar daha henüz artırılan yakın dönem büyüme tahminlerine rağmen, gelişmiş ekonomilerde varlığını sürdürüyor. 

IMF’nin kaba hatlarıyla özetlediği büyümeye ilişkin dünya ekonomisinin görüntüsü çok da iç açıcı değil. Küresel bağlamda var olan sıkıntılar, dışsal faktörler olarak etkisini Türkiye’ye de göstereceği ortada. Yetmiyormuş gibi Türkiye, asıl kendi içinde iç politik ve ekonomik sorunlarıyla boğuşma halinde. 
Şimdi gelin siz bu tablo karşısında pembe tablolar çizin. İnananlara bol şanslar!

nevzat-001.png
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar