İşsizlik rekor kıra kıra yükseliyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Tarih 16 Kasım 2016... Yazımızın başlığı şöyle: "İşsizlik yaz ortasında yüzde 11'i aştı, kışın vay halimize..." Ağustos ayının işsizlik oranı yüzde 11.3 olarak açıklanmış ve biz de bu başlığı atıp şu görüşleri dile getirmişiz:

"Türkiye'de işsizlik en yüksek düzeye, istisnai birkaç yıl dışında hep ocak ayında çıkmıştır. Aralık, ocak ve şubat ortalamasını gösteren işsizlik, öyle anlaşılıyor ki 2017'de de rekor kıracağa benziyor.

Bu yılın (2016'nın) ağustosundaki gerçekleşmenin yüzde 11.3'ü bulması ve gidişatın hiç de umut vermemesi 2017'nin ocak ayında yüzde 12.5 ile yüzde 13 arasında bir işsizlik göreceğimize işaret ediyor gibi..."

Meğer ocak için yüzde 12.5-13.0 işsizliğe işaret ederken iyimsermişiz. TÜİK'in dün açıkladığı oran gösterdi ki işsizlikte aralık gerçekleşmesi yüzde 12.7'yi buldu.

Son on yılın verileri gösteriyor ki, aralıktan bir sonraki yılın ocak ayına geçişte işsizlik oranı mutlaka ama mutlaka artıyor. İşte aralık- ocak geçişindeki bu denge, bize bu yılın ocak ayı için yüzde 13'ün altında kalmayacak bir işsizlik işaret ediyor. Yapılan hesaplamalar, ocak ayındaki işsizliğin yüzde 13.4'e kadar çıkma olasılığı bulunduğunu da gösteriyor.

Sanki kriz yıllarına döndük

İşsizlik oranının 2007'den bu yana olan aylık gelişimini gösteren detaylı tablomuzu bir kez daha dikkatinize sunuyoruz. 2016'nın işsizlik oranları ilk dört ayda önceki yıldan bile düşüktü. Ne var ki mayısla birlikte durum birden değişiverdi.

Geçen yılın mayısından sonraki dönemde oluşan işsizlik oranları, tüm dünyayı ve dolayısıyla da Türkiye'yi etkisine alan 2008- 2009-2010 küresel kriz yıllarında oluşanlardan sonraki en kötü oranlar.

Daha önce de vurguladık; 2008-2010 döneminin "mazereti" vardı; oysa geçen yılın yok!

15 Temmuz'un istihdam ve işsizlik üstündeki etkisini bire bir ölçmek mümkün değilse de, en azından bu tarihi izleyen birkaç ayda işsizlikte hızlı bir artış yaşanmadığını görüyoruz. Zaten asıl tırmanışın son aylarda yaşandığı dikkati çekiyor. Dolayısıyla 15 Temmuz ekonomiyi ve bağlı olarak istihdamı olumsuz etkilemişse de, tüm kötü gidişi tümüyle bu darbe girişimine bağlamak pek doğru değil.

İşgücüne katılan 4 kişiden 3'ü işsiz kaldı

Aralık ayları kıyaslamasına göre geçen yıl işgücü 888 bin kişi arttı. Ancak bu kişilerin ancak dörtte bir oranında 221 bini iş bulabildi, 667 bini ise işsiz kaldı.

Erkeklerde işgücüne katılan her 100 kişiden 72'si, kadınlarda ise her 100 kişiden 79'u iş bulamadı.

İşsiz sayısı, geçen yılın aralık ayı itibariyle yaklaşık 2.4 milyonu erkek, 1.5 milyonu da kadın olmak üzere toplam 3.9 milyona yaklaştı.

Bu arada aralık ayı rakamları belli olmakla birlikte yıl ortalamasına ilişkin verilere değinmediğimiz sanırız dikkati çekmiştir. TÜİK, işgücü istatistikleriyle ilgili yıl ortalamasına ilişkin verileri 23 Mart Perşembe günü açıklayacak.

"Yeni şeyler söylemek lazım"

Günümüzden yüzyıllar önce yaşayan Mevlana'nın dediği gibi "Dün, dünde kaldı; artık yeni şeyler söylemek lazım". Aralık ayının işsizliği yüzde 12.7'yi buldu. Ocak ayı da gerçekleşti ve geride kaldı. Biliyoruz ki ocak ayı; aralık, ocak ve şubatın ortalaması. Ama oranın hangi düzeye çıktığını ancak bir ay sonra öğrenebileceğiz. Bu arada şubat oranının bir kısmı bile oluşmuş durumda.

Dolayısıyla artık "etki edebileceğimiz" dönemlere odaklanmak durumundayız. İstihdamı artırmak adına bir dizi önlem alınıyor, hiçbir şey yapılmıyor değil. Ama şu "Benden de, (bizden de) şu kadar istihdam" şeklindeki dayanaksız çıkışlar yok mu, herhalde bu çabaları en çok bu tür çıkışlar baltalıyor.

Oysa bizim yatırım yapmaya ihtiyacımız var. Ancak yalnızca yatırım yapılırken istihdam yaratanlar değil, sonrasında da istihdam yaratmaya devam eden yatırımlara... Yol yapıyorsunuz; bitti mi, istihdam da bitiyor. Köprü aynı durumda, konut aynı durumda...

Bu yüzden yapımında istihdam doğuracak, sonrasında çalışırken de haliyle istihdam yaratacak yatırım gerekiyor bize. Sorun da burada zaten, bu tür yatırımları ara ki bulasın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar