Özdemir Sabancı'nın 'Bebeği' idi

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Sabancı Holding, polyester üreten şirketi SASA'yı Taylandlı Indorama Grubu'na 62 milyon dolara sattı. SASA'da yüzde 51 hisssesi olan Sabancı Grubu'nun satış sonrası SASA'da hissesi kalmadı...

Bize “Satana da alana da hayırlı olsun” demek düşer. Ancak SASA denilince, bu sanayi işletmesini büyüten, ülkenin önemli bir kuruluşu haline getiren ve de 1996 yılında cinayete kurban giden Özdemir Sabancı’yı hatırlamamak olamaz. 

SASA Özdemir Sabancı’nın “Bebeği” idi. Özdemir Sabancı, farklı bir girişimci idi. "Farklılığı", "proje üretme becerisi"ydi. Bu beceri "doğuştan" gelme bir yetenek değildir. Bu beceri eğitim, teknolojik gelişmeleri izleme, yoğun dış temas, ilişki kurma ve organizasyon yetenekleri ve dinamizm "yumağı"ndan oluşur.

SASA Türkiye’de özel sektörün ilk ve en büyük petrokimya sanayi tesisi idi. Tekstilde kullanılan  elyafları ve bugün yaygın kullanılan pet şişeleri Türkiye’de üretmeye başlayan ilk sanayi kuruluşudur.
Özdemir Sabancı, 1966 yılında Adana'da kurulan SASA'yı dev bir kimya tesisi haline getirmişti.
Öldürülmeden önceki yıllarda ise üretiminin yarısından fazlasını Batı pazarına ihraç eden SASA'ya ek yeni petrokimya tesislerini projelendirmişti. Uygulama aşamasında idi.

Özdemir Sabancı'nın proje "pipe-line"nin (proje paketinin) içinde yer alan ve uygulama aşamasına gelen, bağlantıları yapılan önemli projeler şunlardı:

- Yumurtalık'ta yeni bir polyester ve sentetik elyaf tesisi kuruyordu. Bu 450 milyon dolarlık bir yatırımdı.
- Yumurtalık'ta 250 milyon dolarlık yatırım ile enerji üretimine geçiyordu.
- DMT (dimetiltaraftalat) ve TPA (traftalik asit) isimli kimyevi maddelerin hammaddesi olan paraksilen üretmek için dünyanın kimya devleri ile ortaklık halinde Yumurtalık'ta 500 milyon dolarlık, en ileri teknolojide bir tesis gerçekleştiriyordu.
- SASA'nın DMT üretim kapasitesini 100 bin tondan 240 bin tona yükselten yatırım tamamlanırken, polyester elyaf, iplik ve pet şişe üretiminde DMT yanında TPA üretmek için dünyanın petrol devlerinden Amaco ile 450 milyon dolarlık bir yatırım için anlaşmaya varmıştı.

Dünyanın petrokimya devleri Amerikan ve Avrupalı firmalarla Avrupa'da ortak yatırım projelerine başlamıştı.

SASA'da yıllardır birlikte proje çalışması yaptığı arkadaşı Ali Doğan Eserce'ye öldürülmeden bir hafta önce şunları söylemişti: "Ne oldu? Ne değişti bilmiyorum. Çoğu rakibimiz olan Amerikalı, Avrupalı ve Japon yabancı firmalar şimdi Avrupa'da ve Türkiye'de bizimle ortaklık yapmak için hergün bir proje teklif ediyorlar..."

Değişen birşey yoktu... Yabancılar Özdemir Sabancı'nın "doğurgan, yapıcı" kişiliğini keşfetmişti.
Çalışma arkadaşlarından Nedim Bozfakıoğlu der ki; "Özdemir Sabancı insanın aklından geçiremeyeceği şeyleri proje haline getirip, ortaya koyma ve insanları ikna etme yeteneğine sahip bir müteşebbisti. Vizyon denilen şey herhalde budur..."

İşte bu nedenle Özdemir Sabancı, Japon sermaye çevrelerinin Avrupa ve Amerika kimya devlerinin peşinden koştukları Türk müteşebbisi olmuştu.

Dünyada bugün paradan çok birşey yok. Dünya bugün iş doğuran, aş doğuran müteşebbise değer veriyor.

Özdemir Sabancı'nın kaybı sadece Sabancı Topluluğu, ailesi için değil, Türk sanayi için bir kayıptır. Çünkü en "olgun" çağında, en verimli olacağı dönemde, en önemli projeleri gerçekleştirmek üzere iken "bir kurşun" onu aldı götürdü...

Günümüzde büyük girişimler alınıyor, satılıyor. Çünkü dışarıda da içeride de pazar şartları değişiyor. Arz ve talep dengeleri değişiyor.

Tekrarda yarar var. Satana da alana da hayırlı olsun… Ben sadece SASA’nın satışı nedeniyle Özdemir Sabancı’yı, Özdemir Sabancı’nın gerçekleştiremeden öldürüldüğü  SASA’yı büyütme projelerini  hatırlatmak istedim.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018