FED Başkanı'na göre "stagflasyon olmaz ama büyüme düşer, işsiz
OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör Geçen haftanın sonunda kötü haberler yağmur gibi yağdı: - İsviçre'nin ünlü yatırım bankası UBS, mortgage zararının, FED Başkanı Bernanke'nin belirttiği gibi 100-150 milyar dolarında kalamayacağını 600 milyar doları bulacağını açıkladı. -Altın fiyatı 976 dolara yükseldi -Türkiye'de de iş yapan ünlü sigorta grubu American Insurance Group'un (AIG) 2007 yılı dördüncü üç aylık dönem zararı 5.3 milyar dolar olarak açıklandı. -Petrolün varil fiyatı 103 dolar ile rekor kırdı. -İngiltere'de Peloton Partners bünyesindeki bir hedge fon battı. -AB'de ocak ayı ortalama enflasyonun yüzde 3.2 oranında olduğu açıklandı. -Euro/dolar paritesi 1.52'ye dayandı. Herkesin ne söyleyeceğini merakla beklediği FED Başkanı Bernanke, ABD ekonomisinde 2008 yılı için stagflasyon ihtimalinin olmadığını söyledi. "Ancak ekonomide büyüme düşerken işsizlik bir miktar artabilir. Büyüme de düşecek" dedi. Medyaya yansıyan haberlere göre, Bernanke, konuşmasında ABD'nin 1970'lerdeki gibi bir "stagflasyon"a doğru gitmediğini ancak, enflasyonun Merkez Bankası'nın ekonomiyi canlandırma çabalarını zorlaştırabileceğini ve konut piyasasındaki sorunlar nedeniyle bazı küçük ABD bankalarının iflas edebileceğini vurguladı. Bernanke, ABD Senatosu Bankacılık Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, 30 yıl önce görülen, hem ekonomik durgunluk ile yüksek enflasyonun birlikte görüldüğü (stagflasyon) ekonomik ortama gönderme yapan Bernanke, "1970'lerde hüküm süren durumla en ufak bir yakınlık olduğunu düşünmüyorum" dedi. Açıklamasında ABD ekonomisinin iddia edildiği gibi resesyona da girmeyeceğini ileri süren Bernanke, 2008 için düşük büyüme ve işsizlik oranlarında artış beklenebileceğini sözlerine ekledi. ABD Başkanı Bush da yaptığı açıklamada Bernanke'ye destek vererek, "Ekonomimizin bir yavaşlama döneminde olduğu doğru ancak resesyona girdiğimizi düşünmüyorum" dedi. ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke'nin "Düşük değerli dolar, dış ticaret açığımızı kapatmak için yararlı" şeklinde konuşmasından sonra Euro serbest piyasada tırmanışa geçti. Bütün bunlar dışarıda esen fırtınanın büyüklüğünü ve ciddiyetini ortaya koyan haberler. Bu haberler bizim günlük gazetelerimizin ekonomi sayfalarına yansıyor. Haberleri yorumlayanlar haberlerin arkasında yatan sorunları açıklıyor. Fakat bizde ve piyasalar da, Ankara yönetimi de bu gelişemelerden endişe duymuyor. Ankara'nın endişe duymaması (1) Özgüvene dayanabilir.(2) Olan biteni ciddiye almamaktan kaynaklanabilir. (3) Bilgi eksikliğine dayanabilir. (4) İç ve dış politikada ve terörle mücadelede yoğunlaşan ekonomi dışı gündemin baskısından kaynaklanabilir. Fakat "parmağı taşın altında olan" piyasaların ve finansal kuruluşların dışarıda olan biteni ciddiye almamalarının nedeni acaba nedir? (1) Endişe yaratmamak, paniğe neden olmamak veya düzeni bozmamak için piyasaya iyimserlik pompalanması mıdır? (2) Bankaların dış risklerinin olmaması mıdır? (3) Bugüne kadar böyle geldi, nasıl olsa böyle gider düşüncesi midir? Her ne ise, Ankara yönetimi ve de finans çevreleri ile ekonominin aktörleri, dışarıdaki fırtınanın olası etkilerinden hiçbir şekilde endişe etmemekte, olası bir tehlikeye karşı hazırlık yapma gereği duymamaktadır.