Perakende satış

Ekim itibariyle son bir yılda perakende satış hacmi yüzde 8.6 oranında arttı.

Gıda, içecek ve tütünde artış yüzde 4.4.

Gıda dışı perakende de yüzde 13.7 oranında.

Bu artış oranları TÜİK tarafından takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla belirlenen oranlar.

Perakende satış endeksi 2011 yılının tamamında ortalama yüzde 8.9, 2012 yılının tamamında yüzde 5.3 artmıştır.

Açık anlatım ile ekim ayındaki yüzde 8.6 artış önemli bir artış. Perakende ticaretteki bu gelişmeleri TÜİK izliyor. Perakende ticaretin artışı talepteki büyümeyi gösteriyor. Sözünü ettiğim artış oranları TÜİK’in belirlediği oranlar. İç talepteki büyümeyi bütçe gerçekleşmesinde KDV ve ÖTV gibi vergilerin artış oranından da izlemek mümkün.

Maliye Bakanı kasım ayı itibariyle bütçe rakamlarını açıkladı.

KDV 19.7

ÖTV 20.5

 İthalden 26.6

İşte bu göstergeler nedeniyle;

1)Merkez Bankası parasal sıkılaştırmaya gidiyor. Bankalara daha az para akıtıyor.

Sonuç olarak;

-Faiz oranları artıyor.

 -Piyasa daralıyor.

2)Bu yetmiyor. BDDK kişilerin borçlanma imkanını sınırlıyor.

Önce kredi kartları ile sınırlama getirildi. Şimdi tüm tüketici kredileri, ihtiyaç, konut, araç, kredi kartı borçları birleştiriliyor. Bu borçlarla ilgili aylık ödemelerin aylık gelirin yüzde 45’ini aşmayacak şekilde sınırlandırılmasına çalışılıyor.

Bu tür kararlar;

• Enflasyonu aşağı çeker.

• Cari açığı küçültür.

Bir bakımdan önemlidir ama öte yandan da üretimi ve büyümeyi aşağıya çeker, işsizliği artırır.

Bu da ekonomi politikalarında bir tercih meselesidir.

Örneğin ABD, piyasayı canlandırmaya, talebi artırmaya çalışıyor.

Biz ise tersini yapıyoruz.