Ayçiçeğinde ithalat tablosu...

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN aey@dunya.com

 

Türkiye'de yılda ortalama 1 milyon ton bitkisel yağ tüketiliyor. Bu yağın yüzde 85'ini ayçiçeği yağı oluşturuyor. Ayrıca yılda ortalama 350-400 bin ton yağ da ihraç ediliyor.

Hem iç tüketim hem de ihracat için ihtiyaç duyulan ayçiçeği üretimi 3 milyon ton. Ancak,Türkiye bunun ancak üçte birini yaklaşık 1 milyon ton ayçiçeği üretiyor. Üretim yetersiz olduğu için tohum veya ham yağ olarak ihtiyacın büyük bölümü ithal ediliyor.

Uzun yıllardan beri göreve gelen hükümetlerin tamamı yağlı tohum üretimini artırmayı hedefledi. Kalkınma planlarında yağlı tohum üretiminin artırılması mutlaka  ifade edilir. Ancak, uygulanan politikalar  üretimi değil ithalatı çığ gibi yükseltiyor.

Ayçiçeğinde ithalat tablosu özetle şöyle:

Hükümet yetkilileri, bakanlar  başarılarını anlatırken hep 2002 yılını referans alır. Bizde Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği'nin verilerine dayanarak 2002'den bugüne ayçiçeğinde ithalat rakamlarını mercek altına aldık.

2002'de 129 bin ton ayçiçeği ithalatı için 42 milyon dolar ödenirken aynı yıl 93 bin ton ham ayçiçeği yağı ithalatı için 52 milyon dolar döviz ödeniyor. Sonraki yıllarda çok istikrarlı bir büyüme kaydediliyor. Rekor ise 2011 ve 2012 yıllarında kırılıyor.

Ayçiçeği tohumu yani çekirdeği ithalatı 2011 yılında 905 bin tonla rekor düzeye ulaşıyor. Bu ithalata ödenen döviz 589 milyon dolar.

Ham yağ ithalatındaki rekor ise bir yıl sonrasına,2012'ye ait. Geçen yıl Türkiye, 742 bin ton ham ayçiçeği yağı ithal ederken yaklaşık 1 milyar dolar (987 milyon) döviz ödeniyor.

Bu arada Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalatlar bu rakamlara dahil değil. Örneğin 2013'ün ilk 6 aylık döneminde 313 bin ton  ham yağ ithal edilirken 276 bin ton ham yağ da Dahilde İşleme Rejimi(DİR) kapsamında ithal edildi. Yani bu ham yağ işlenerek ihraç edilecek. DİR kapsamında yapılan ithalata 6 ayda 398 milyon dolar ödendi.

Denilebilir ki, ne güzel işte, ham yağ ithal ederek,işleyip ihraç ediyoruz. İhracatın yapılması elbette sevindirici. Ancak, ayçiçeği ülkede üretilse hem üretici kazanır, hem  katma değer büyür hem de çekirdeğin kırılması, ham yağ elde edilmesi ve yağın rafine edilmesi ile istihdam yaratılır. Ayçiçeğinden elde edilecek küspe ve diğer yan ürünler yem sektörüne hammadde olur. Küspe ithalatına da ciddi paralar ödüyoruz.

Ayçiçeği ithal ettiğimiz ülkelerin başında Rusya, Ukrayna, Moldova, Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan var. Ham yağ ithal edilen ülkeler arasında Rusya ve Ukrayna'nın yanı sıra Arjantin var.

Türkiye'nin bu ülkelerden ne eksiği var?

İklimi mi uygun değil?

Üretim yapacak toprağı, çiftçisi mi yok?

Bilgisi mi yetersiz?

Türkiye'nin her şeyi var. Fakat ülke çıkarlarına uygun tarım politikası yok. Bu ülkelerden farklı olarak girdi fiyatları çok yüksek. Edirne'deki ayçiçeği üreticisi dünyanın en pahallı mazotunu kullanırken, sınır komşusu Bulgaristan,Yunanistan çiftçisi  girdileri çok daha ucuza aldığı gibi,devletten de ciddi destekler alıyor.

Türkiye'deki destekleri daha önce yazdık tekrarlayalım;  2006'dan bu yana yani 8 yılda destekleme primi sadece 4 kuruş artırıldı.

Söze gelince herkes yağlı tohum üretimini, ayçiçeği üretimini artırmak istiyor. Fakat uygulamaya gelindiğinde bu sözler bir kenara bırakılıyor. Çiftçiye dünyanın en pahalı girdileri ile üretim yaptırılıyor. İthalata cömertçe para bulunurken, çiftçiye "prim için kaynak yok" deniliyor. Bunun için üretim yerinde sayıyor. Bugüne kadar tüm zorluklara,haksızlıklara rağmen ayçiçeği üretimini inatla ve ısrarla sürdüren üreticilere herkesin teşekkür etmesi gerekir.

214412.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar