Fintek’te ‘Series A’ bilmecesi
2025'in ilk çeyreğinde sadece 49 işletmede, toplam 58 milyon dolarlık yatırım yapılabildi. Bu, son yılların en zayıf dönemlerinden biri. Fintek alanında bu düşüşün temel nedenlerinden biri de ‘Series A’ krizi. Tohum yatırım alan girişimler, büyümek için gerekli ikinci fonlamayı bulamıyor. Sonuç; ya yerinde sayma ya da erken sonlanma.
Magicpay CEO’su LATİF VARDAR
Son yıllarda birçok girişimci gibi ben de Türkiye'de fintek alanında bir dönüşümün eşiğinde olduğumuza inandım. Ancak içinde bulunduğumuz gerçekler, bize devrimden çok, derin bir duraksama dönemi yaşadığımızı gösteriyor. Rakamlar net: 2025'in ilk çeyreğinde sadece 49 işletmede toplam 58 milyon dolarlık yatırım yapılabildi. Bu, son yılların en zayıf dönemlerinden biri.
Bu yazıyı kendi markamdan ya da ürünlerimden bağımsız olarak kaleme almak istedim. Çünkü mesele artık kişisel başarı öykülerini değil, kolektif bir sıçramayı konuşmamız gereken bir noktada.
Türkiye fintek devrimini gerçekleştirmek istiyorsa, önce neden bu kadar geciktiğini ve bugün hangi zorluklarla karşı karşıya olduğunu anlamalıyız. Bu anlayış, geleceğe dair atılacak adımlarda gerçekçi, uygulanabilir ve kırılma yaratabilecek kararlar almamızı sağlar.

Neden bir fintek patlaması yaşanmıyor?
1. KOBİ'ler fintek'ten korkuyor
Yüzlerce KOBİ ile birebir temas kurmuş biri olarak şunu net söyleyebilirim: Fintek çözümleri hâlâ ‘anlaşılmaz’, ‘güvenilmez’ ve ‘yük getirici’ olarak görülüyor. Regülasyonlara uyum, MASAK denetimleri, KVKK süreçleri, çoğu KOBİ için ciddi bir bariyer. Fintek, kolaylaştırmak yerine bürokratikleştirildiğinde tabana inemez.
2. Girişimler ürün-pazar uyumsuzluğuyla boğuşuyor
Pek çok fintek, batıdaki modellerin yerelleştirilmiş versiyonu olarak piyasaya sürülmüş durumda. Ancak Türkiye'de hâlâ çek-senet kullanılıyor, vadeli satış esastır ve ticari davranışlar dijitalden çok fiziksel alışkanlıklara dayanıyor. Böyle bir pazarda ‘global gibi olalım’ refleksi, büyümekten önce çöküş getiriyor.
3. Yatırımcı güvensizliği artıyor
2021-2022 yıllarında şişirilmiş değerlemelerle yatırım alan birçok fintek, 2024 sonu itibarıyla ya küçüldü ya da kapandı. Bu, yatırımcıların ‘erken başarı = süreklilik algısı’nı kırdı. Bugün fonlar daha temkinli; bekliyor, izliyor, bazen tamamen piyasadan çekiliyor.
Tablodaki son beş çeyreğe baktığımızda yatırım sayısı ve hacminde dramatik bir düşüş olduğu görülüyor. Fintek alanında bu düşüşün temel nedenlerinden biri de ‘Series A’ krizi. Tohum yatırım alan girişimler, büyümek için gerekli ikinci fonlamayı bulamıyor. Sonuç: Ya yerinde sayma ya da erken sonlanma.
Peki, Türkiye fintek devrimini gerçekten istiyorsa ne yapmalı?
1. KOBİ’yi eğiten kazanır
Onboarding süreci karmaşıksa kaybedersiniz. Sadeleştirilmiş kayıt, demo çözümler, bölgesel tanıtımlar ve pilot uygulamalarla KOBİ'ler kazanılabilir. İstanbul dışındaki KOBİ'lerin çoğu finteklerle tanışmamış durumda.
2. Series A krizi çözülmeli
2025 Q1’de Series A alan girişim sayısı yalnızca 4. Bu, erken aşamadaki girişimlerin ikinci adımda takıldığı anlamına geliyor. Devlet destekli köprü fonlar ve özel teşvik paketleri hayati.
3. B2B fintek'e odaklanılmalı
Tüketiciye yönelik çözümler doygunlaştı. Gerçek fırsat, B2B alanında: dijital tahsilat, tedarik zinciri finansmanı, nakit akışı yönetimi gibi çözümler geleceği şekillendirecek.
4. Yabancı yatırımcıya kapı yeniden açılmalı
2025 yılı ilk çeyreğinde yabancı yatırımcı oranı sadece yüzde 10. Halbuki potansiyel halen var. Doğru anlatım, şeffaflık, İngilizce raporlama ve güven inşası şart.
Bir hayal değil
Fintek, sadece teknolojiyle değil, davranış değişikliğiyle devrim yaratır. Türkiye’de bu değişimin kapısını aralayacak enerjimiz, bilgimiz ve teknolojimiz var. Ama bunu sürekli hale getirmek için cesur olmamız, gerçekleri göz önüne alarak hareket etmemiz gerekiyor.
Fintek devrimi, bir hayal değil. Ama onu gerçek kılacak irade, vizyon ve sistematiği kurmadıkça, o hayal sadece bir konferans başlığı olarak kalmaya mahkum.
‘Series a’ krizi nedir?
Fintek alanında yaşanan ‘Series A krizi’, genel olarak erken aşama fintek girişimlerinin, ilk yatırım turu olan ‘Seed’ aşamasını başarıyla tamamlamalarına rağmen, büyüme ve ticarileşme için ihtiyaç duydukları daha büyük ölçekli ‘Series A’ yatırım turunu kapatmakta karşılaştıkları zorlukları ifade ediyor. ‘Series A krizi’, erken aşama büyüme finansmanına erişimde yaşanan zorlukları ifade eder ve sektörün genel dinamiklerini etkileyebilir. Hem girişimler hem de yatırımcılar açısından dikkatle takip edilmesi gereken bir süreç olarak değerlendiriliyor.
Krizin temelinde önemli faktörler yatıyor
● Artan rekabet: Son yıllarda çok sayıda fintek girişimi ortaya çıktı. Bu durum, yatırımcıların daha seçici davranmasına ve yalnızca potansiyeli yüksek, iş modeli kanıtlanmış ve belirgin bir pazar avantajı olan girişimlere odaklanmasına neden olabilir.
● Yüksek değerlemeler: Özellikle 2020 ve 2021 yıllarındaki hızlı büyüme döneminde bazı fintek şirketleri yüksek değerlemelerle ‘Seed’ yatırımı aldı. Ancak bu şirketler, ‘Series A’ aşamasında bu değerlemeleri haklı çıkaracak büyüme ve metrikleri gösteremeyebilirler.
● Makroekonomik belirsizlikler: Küresel ekonomik yavaşlama, artan enflasyon ve faiz oranları gibi faktörler, yatırımcıların risk iştahını azaltabilir ve daha temkinli bir yaklaşım sergilemelerine yol açabilir. Bu durum, özellikle kârlılık konusunda henüz netliği olmayan erken aşama girişimlerin yatırım bulmasını zorlaştırabilir.
● Yatırımcı beklentilerindeki değişim: Yatırımcılar artık sadece büyüme odaklı değil, aynı zamanda sürdürülebilir iş modelleri, gerçek kullanıcı kazanımı ve kârlılık potansiyeli olan şirketlere yatırım yapmaya daha istekli olabilirler.
● ‘Seed’ aşamasındaki şişkinlik: Son yıllarda ‘Seed’ aşamasına yapılan yatırımlarda önemli bir artış yaşandı. Bu durum, Series A aşamasında daha fazla sayıda şirketin yatırım arayışında olmasına rağmen, bu aşamaya ayrılan fonların aynı oranda artmaması sonucunu doğurabilir. Bu durum ‘Series A sıkışıklığı/Series A Crunch’ olarak da adlandırılır.