Güvensiz, kararsız ama yükselişte

Z kuşağı, gelecek altı ay içinde yüzde 47 ile mevcut işinden ayrılma oranı en yüksek grup olarak öne çıkarken, aynı zamanda yeni bir iş bulma konusunda en fazla endişe duyan nesil. Bu paradoks, gençlerin iş hayatından beklentileri, kariyer hedefleri ve iş güvencesi algıları arasındaki karmaşık ilişkiyi gözler önüne seriyor.

Güvensiz, kararsız ama yükselişte

ManpowerGroup’un ‘2025’te Z Kuşağının İş Dünyası’ küresel rapo­runa göre 1996-2012 yıllarında doğan Z kuşağı, 2030 yılında kü­resel iş gücünün yaklaşık üçte bi­rini oluşturacak. Buna karşın tüm yaş grupları arasında, mevcut iş­lerinden önümüzdeki altı ay için­de gönüllü olarak ayrılacaklarını söyleyenlerin oranı en yüksek olan grup yüzde 47 ile Z kuşağı, ancak ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir iş bulabileceklerinden en az emin olanlar da yine Z kuşağı oldu.

Genç kuşakların iş dünyasında­ki beklenti ve ihtiyaçlarını, işve­renlerin bu beklentilere nasıl yanıt verdiğini ve geleceğe yönelik öne­rileri mercek altına aldığı rapora göre, çeşitli endişelere rağmen, iş­verenler Z kuşağı için iş yerlerini daha cazip hale getirmek amacıyla stratejiler uyguluyor.

Bu stratejiler arasında teknolo­ji araçlarının iyileştirilmesi (yüz­de 76), çalışanların iyi oluşuna yö­nelik çalışmalar (yüzde 75), esnek çalışma saatleri (yüzde 73), maaş artışları (yüzde 73) ve kariyer geli­şim fırsatlarının artırılması (yüz­de 73) yer alıyor.

Değişim yeni beklentileri beraberinde getiriyor

2030’un Z kuşağı, uzaktan ve­ya hibrit çalışma ile yapay zekâ tabanlı teknolojilerin ve otomas­yonun entegre edildiği saha ça­lışmalarına daha alışkın olacak. Z kuşağı, iş dünyası ve ekonomik koşullar değişmeye devam ettikçe, yeni rollere geçiş yapmalarını sağ­layacak benzeri görülmemiş çeşit­lilikte ve aktarılabilir yetenekler biriktirme eğiliminde olacak.

Pandemi öncesinde iş gücüne katılan daha büyük yaştaki Z kuşağı üyeleri ile pandemi sırasında ya da sonrasında çalışmaya başlayan da­ha genç Z kuşağı çalışanları arasın­daki bağlılık farkı da oldukça dikkat çekici. Raporda yer alan verilere göre 2020’den bu yana genç çalı­şanlar arasında aktif bağlılık oranı yüzde 40’tan yüzde 35’e düşerek 5 puanlık bir azalma gösterdi.

Raporda genç çalışanların iş ararken öncelik verdiği bazı dik­kat çekici eğilimler de yer alıyor. Örneğin, Z kuşağının neredeyse yüzde 59’u, üretken yapay zekâ­nın yaygınlaşmasının kendileri­ni vasıflı zanaatlar ya da fiziksel emek gerektiren meslekler gibi otomasyona daha az duyarlı işler aramaya yönelteceğine inanıyor. Ancak aynı zamanda, kabul ede­cekleri işler konusunda seçiciler; çünkü Z kuşağının yüzde 86’sı, iş yerinde tatmin ve iyi oluş için ‘bir amaca sahip olmanın’ çok önem­li olduğunu söylüyor.

Genç Z kuşağının diğer ku­şaklara göre daha kötü zihinsel sağlık durumuna sahip olduğu da yaygın olarak rapor ediliyor. Aynı zamanda Z kuşağının yüz­de 52’sinin iş yerinde sebebi ne olursa olsun günlük yüksek stres yaşadığını söyleme olasılığının en yüksek gruplardan biri oldu­ğu bilgisine de yer veriliyor, buna karşılık, Baby Boomer kuşağının yalnızca yüzde 33’ü iş yerinde günlük yüksek stres yaşadığını bildiriyor.

Z kuşağından CEO sayısı artıyor

Diğer yandan raporda 2030 yı­lında Z kuşağının en yaşlı üyele­rinin büyük hedeflerini gerçek­leştirmeye başlayacaklarına da dikkat çekiliyor. Günümüzde or­talama CEO yaşı hâlâ 50’li yaşla­rın ortalarında. Ancak demogra­fik ve psikografik değişimler, ör­neğin liderlik pozisyonlarındaki daha küçük bir X kuşağı (1964- 79 doğumlular) ve çocuk yetiştir­me ile yaşlı bakımı arasında ön­celik çatışması yaşayan daha bü­yük Millennial Kuşağı nedeniyle en yetenekli Z kuşağı üyelerinin daha genç yaşlarda üst düzey yö­netici pozisyonlarına getirilme­leri muhtemel görülüyor. Hatta araştırmalar bu eğilimi şimdi­den gözlemliyor ve Z kuşağından CEO sayısının artmakta olduğu­nu belirtiyor.

Raporda işverenlere genç ça­lışanların kendilerini tercih et­melerine, beklentilere etkili bir şekilde uyum sağlamalarına yar­dımcı olmak için önemli tavsiye­lerde de bulunuluyor:

* Bireyleri işe alın, sınıfı değil: İşverenler genç Z kuşağı­nı stajyer sınıfları ve giriş seviye­si gibi genellikle gruplar halinde işe almayı düşünüyor. Ancak ye­ni mezunlardan saha çalışanları­na kadar birçok Z kuşağı mensu­bu, son derece kişiselleştirilmiş ve beceri odaklı bir işe alım dene­yimi istiyor.

Çok boyutlu yetenek geliş­tirme imkânı sunun: Z kuşağı çalışanlarının mesleki gelişim fır­satlarına olan yoğun ilgisi göz önü­ne alındığında, ofis çalışanlarına ve saha çalışanlarına uygun şekil­de özelleştirilmiş çeşitli eğitim yöntemlerine sahip olduğunuzdan emin olun.

Onlara net bir kariyer yo­lu gösterin: Kendilerinden önce­ki birçok kuşakta olduğu gibi, Z ku­şağı da ilk günden itibaren liderlik etmeye istekli olabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca iş tanımlarına proje sahipliği ekleyin, genç çalı­şanların sorumluluklarını belirle­yecek ölçütler oluşturun ve hedef­lerine ulaşmaları ve beklentilerin ötesine geçmeleri için gerekli kay­nakları sağlayın.

* Kapsamlı destek sunun: İş/ yaşam dengesi, entegrasyon veya harmanlama Z kuşağı için vazge­çilmez. Z kuşağı, nerede, ne zaman ve nasıl çalışacakları konusunda söz sahibi olmak istiyor ve saha ça­lışanları bile belirli bir derecede esnek çalışma saatleri bekliyor.

* Nesiller arası farklılıkla­rın üstesinden gelin: Tüm Z ku­şağı üyelerinin yaşlarından dolayı belirli bir tür desteğe ihtiyaç duy­duğunu varsayarken dikkatli olun. Bunun yerine, çalıştaylar, odak grupları ve anketler aracılığıyla bi­reysel veya küçük çalışan grupla­rından, sizden bugün ve yakın ge­lecekte neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmek için geri bildirim alın.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ManpowerGroup Tür­kiye Genel Müdürü Feyza Nar­lı, “Z kuşağı, iş gücüne adım attığı andan itibaren köklü değişimleri beraberinde getiriyor. Hem diji­tal yerlilikleri hem de anlam ara­yışları, işverenleri daha kapsayıcı, esnek ve gelişim odaklı stratejile­re yönelmeye zorluyor. Raporu­muz gösteriyor ki, bu kuşak iyi bir ücret ya da unvandan çok kendi­lerini geliştirecek, seslerinin du­yulacağı ve bir amaca hizmet ede­cekleri iş ortamlarıyla bağlılık ku­ruyor. Bugünün işverenleri, genç yetenekleri elde tutmak ve gelece­ğe hazırlamak istiyorsa; bireysel­leştirilmiş kariyer yolları sunma­lı, çok boyutlu yetenek gelişimini desteklemeli ve psikolojik güven­liği önceliklendiren kapsayıcı bir iş kültürü inşa etmelidir” dedi.