balonla yolculuk ya da karar vermek

Lale Saral Develioğlu karar vermeyi balonla yapılan bir yolculuğa benzeterek hem kararlarımızı etkileyenleri fark etmemize hem de karar yolculuğuna çıkmak için cesaret toplamamıza yardımcı oluyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Her gün bilinçli bilinçsiz yüzlerce karar alıyoruz. Birçok günümüz genellikle o gün ne giyeceğimize karar vererek başlıyor. Ayrıca tereddütler yaşadığımız, kararsız kaldığımız anların yanı sıra, "en kötü karar kararsızlıktan iyidir" diyerek sonuçlandırdığımız durumlar da var.

İster çok kararlı, ister kararsız biri olalım, hem iş hem de özel hayatımızda daha sağlıklı kararlar verebilmek için yapabileceklerimiz var. Karar Verdim'de Lale Saral Develioğlu karar vermeyi balonla yapılan bir yolculuğa benzeterek hem kararlarımızı etkileyenleri fark etmemize hem de karar yolculuğuna çıkmak için cesaret toplamamıza yardımcı oluyor. Yazar, 25 yıllık iş tecrübesinin yanı sıra, karar bilimleri alanında lisansüstü dereceye sahip. Karar yolculuğunu balon yolculuğuna benzeten yazar, konuyu iki kısımda ele alıyor. Birinci kısımda kararı etkileyen faktörleri (değerler, duygular, algı, tecrübe, ortam), iyi bir yolculuk için balonun sahip olması gereken donanımlar ve kullanım teknikleri üzerinden anlatırken ikinci bölümde kararları nasıl verdiğimizi (hazırlanmak, kararı değerlendirmek, harekete geçmek) yolculuğun adımları üzerinden değerlendiriyor.

Çalışma hayatından örnekler sunan yazar, karar verici pozisyonda olmadığımız durumlarda ise karar mercilerine nasıl karar verdireceğimizi, nasıl ikna edeceğimizi teknikleriyle anlatıyor. Son bölümde delegasyon yetkinliğiyle ilgili birkaç noktaya değinip anlattıklarını özetleyerek kitabı sonlandırıyor. Develioğlu'nun ifadeleriyle, günümüzde karar balonunun sepeti (değerlerimiz) daha az dayanıklı, ateşleyicisi (duygular) daha sönük, balonun kubbesi ise (algılarımız) fazla bilgiye maruz kaldığı için çabuk yıpranıyor, üstelik ortam o kadar hızlı değişiyor ki geçmiş tecrübeyi ileriye dönük avantaja çevirmek zorlaştı.

Kısacası balonu uçurmak, yani karar vermek artık daha da zor. Herkes kendisine doğru soruları sorduktan sonra artık içsesini dinlemelidir. Karar vermenin bir alışveriş olduğunu ve vazgeçmemiz gerekenler olabileceğini kabul etmeliyiz. Duygularımızın bizi harekete geçirmesine izin vermeli ve zorlandığımızda değerlerimize yaslanmalıyız.

KARAR VERDİM, Lale Saral Develioğlu, Mediacat Kitapları, 184 s.

Bu konularda ilginizi çekebilir