gelecek ve değişim

Kitabı sadece yazılım alanında çalışanların değil, birçok farklı alanda çalışanların da okuması mümkün. Çünkü, planlamadan uygulamaya birçok safhası bulunan proje-süreç yönetimi konusunda etkinlik-verimlilik-zaman yönetimi konularında dersler barındırıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Birbirinden ayrı düşünülemeyen iki olgu: Gelecek ve değişim... Gelecekle ilgili iki seçeneğimiz var. Ya bekleyip gerçekleşmesini görürüz, yani değişime dâhil olmadan oluşmasını bekleyip sonradan geç kalmış bir tepki veririz ya da geleceği şekillendirmek için harekete geçeriz, diğer bir deyişle kontrolü ele alıp değişimi yönlendiririz.

Ahmet Şerif İzgören Geleceği Yönetmek kitabıyla ikinci seçeneği, önceden adım atmayı öneriyor. Kurumlarda gelişimin ve değişimin kaçınılmaz bir gerçek olduğu aşikâr. Bu gerçeği kabullenmeyenler veya göremeyenler ya kontrolsüz büyüyorlar ya da rekabette geri kalıp küçülüyor ve sonunda da yok olup gidiyorlar. Değişim ve gelişimin engellenemeyeceğini baştan kabul edenler, kurumlarında yapılacak tüm projelerde değişimi yönlendirebilme becerilerinin gelişmesine odaklanabiliyorlar.

Kurumsallaşma, stratejik planlama, verimlilik, yeniden yapılanma, insan kaynakları, finansal yönetim ve üretim yönetimi gibi çeşitli başlıklar altındaki birçok kurumsal gelişim projesi söz konusu. Bu projelerin başlığı ve içeriği ne olursa olsun, hepsinin odak noktasını, eğitim ve danışmanlık hizmeti verilen kurumların değişimi ve gelişimi baştan kabul eden, bunları yönlendirebilme becerisine sahip kurumlar olmasını sağlamak oluşturuyor. Bu çalışmalarda, içve dış çevrelerinin incelenmesi, değerlendirilmesi ve mevcut yapısının tanımlanmasına her zaman öncelik veriliyor. Eğitim ve danışmanlık aşaması ise kurumların gelişim ve değişim ihtiyaçlarının değerlendirilmesi, ihtiyaca yönelik özel çözümlerin geliştirilip uygulanması ve sonuçların takip edilerek geri bildirim verilmesine yönelik olarak gerçekleşiyor.

İşte "Geleceği Yönetmek" başlıklı bu kitaptaki kurumsal gelişim modellerinin tasarlanması ve uygulanması bu tecrübeler ışığında ortaya çıkmış. Bu tecrübelerin çok net ortaya koyduğu bir gerçek var: Çalışılan her kurum ayrı bir kişilik ve kendine has çalışmalar gerektiriyor. Bunu yapabildiğinizde çalıştığınız kurumlara gerçek anlamda fayda sağlıyorsunuz. Verimlilikleri artıyor, katma değerleri yükseliyor. İşbirliği yapılan kurumlarda karşılaşılan en önemli problemlerden birisi ise, değişim ihtiyacının açık ve net bir şekilde ortada duruyor olmasına rağmen, yapılmasıgerekenlerkarşısındakararsız ve eylemsiz olunması. Bu da doğal olarak kurumları olumsuz bir sona götürüyor. "Geleceği Yönetmek" konusunda kararları verecek olan yöneticilerin eylemsiz halleri bu "sonu" hızlandırıyor.

Değişim, doğası gereği, bir kurumda ya aşağıdan yukarıya ya da yukarıdan aşağıya doğru gerçekleşiyor. Bizim kültürel kodlarımız değişimin yukarıdan aşağıya olmasına daha yatkın. Bu sebeple kurumun üst yönetiminin gerçek anlamda niyeti yoksa bu konuda çabalamakda anlamını yitiriyor. Değişim aynı zamanda uzun ve sancılı bir süreç. Yazar kitabında Türkiye'ye uygun bir değişim modeli ve yol haritası öneriyor. Doğrudan çalışma imkânı bulduğu, kitapta isimleri yer alan ve değişim yolculuklarına eşlik ettikleri kurumların iznini de alarak bir çok gerçek olay ve örneğe yer veriyor.

GELECEĞİ YÖNETMEK, Ahmet Şerif İzgören, Elma Yayınevi, 222s.

Bu konularda ilginizi çekebilir