iş dünyasında hayatta kalmak!

Dr. David Posen işyerindeki stres faktörlerinin ortadan kaldırılması için kılavuz niteliğinde bir eser kaleme almış.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DOĞAN SELÇUK

Stres kontrolünün önde gelen uzmanlarından biri olan Dr. David Posen işyerindeki stres faktörlerinin ortadan kaldırılması için kılavuz niteliğinde bir eser kaleme almış. Yazarın gözlemlerine göre, işyerleri insanları hasta ediyor, ancak insanlar bu konuda konuşmamayı tercih ediyor ve konuştuklarında ise hiç kimse dinlemiyor.

Aşırı stresli çalışanların zamanlarının ve çabalarının çoğunun verimsiz olduğunu gözlemleyen yazara göre, çözümlerin çoğu aslında çok da karmaşık değil. Anekdotlar ve gerçek yaşam vaka çalışmaları kullanarak, stresin fizyolojik etkilerini tanımlayan yazar, ekonomik belirsizlik, teknoloji ve kurumsal kültürün işyerini her zamankinden daha zehirli kıldığını iddia ediyor. İşyeri stresiyle baş etmeye yönelik pratik çözümler ve kolay teknikler sunarken sağlıklı ve üretken bir atmosfer sağlamak için hep birlikte neler yapabileceğimizi ana hatlarıyla belirtiyor.

Yazar, çalışanlarda tükenmeye ve düşük üretkenliğe neden olan stresin 3 büyük kaynağını şöyle sıralıyor: Hacim, Hız ve Kötüye Kullanma- İstismar. Posen, stresin ilk kaynağını ‘hacim' yani iş yükü olarak tanımlıyor ve iş yükünü azaltacak öneriler sunuyor.

Yazara göre işverenler, çalışanların düşük ücrete karşılık çok çalışmasını talep ediyor, çalışanlar ise iş yükleri artmasına rağmen aynı ücrete razı oluyorlar. Şirketlerin çalışanları üzerindeki baskıyı azaltmak adına üç yaklaşım benimseyebileceğini iddia ediyor yazar: Elinizdeki kadroyla yapabileceğiniz kadar iş alın. Müşterileriniz tarafından talep edilen ürün ve hizmetleri sağlamak için çalışan sayısını artırın. Kaynakları artırın ve verimliliği geliştirin. Yazar, çalışanlar için de çeşitli tavsiyelere yer veriyor: Zindeyken yüksek odaklanma isteyen işleri yapın. Stres ve enerji seviyelerinizi gözlemleyin ve yerinde molalar verin. Yorulduğunuzda sık sık elinizdeki işleri değiştirin. Uzun saatler çalışmaktan kaçının. İyi bir gece uykunuz olsun. Yazara göre, iş dünyası şimdi her zamankinden daha hızlı. Bilgisayarlar, e-postalar, anlık mesajlar, ısrarcı müşteriler, sabırsız patronlar, acımasız iş teslim tarihleri... Bu baş döndürücü ve yorucu ortamda üretkenliği artırmak amacıyla, insanlardan hızlanmaları isteniyor ancak ne kadar hızlı gidebileceğimizin ve ne miktarda yapabileceğimizin bir sınırı vardır. Yazar bu noktada işverenin aşağıdaki soruları kendisine sormasını öneriyor: Her bir çalışan bireyin sınırı veya tahammül seviyesi nedir? Bu sınırı aşmanın bedeli -stres, sağlık, enerji, ilişkiler ve genel verimlilik bakımından- nedir?

İnsanlar iş kapasitelerini ve hızlarını sonsuza kadar genişletmeye devam edemezler. Hız ve çalışma saatleri bakımından hepimizin limitleri var. Teknoloji yüzünden, artık her yerde ve her zaman çalışabiliyoruz. İşlerimiz açık uçlu oldu ancak fizyolojimizle sınırlıyız. Belli miktarda uykuya ve düzenli yemek yemeye ihtiyacımız var. Zihinlerimiz dağılana kadar beyinlerimiz ancak belirli bir süre odaklanabilir.

Posen kitabın son bölümünde, "Birlikte çalıştığınız insanlar en büyük stres kaynağınızsa ne yapmalı?" sorusuna cevap veriyor. Yazara göre, işyerindeki çatışma yeni bir şey değil. Bir grup insanı bir araya getirdiğinizde zaman zaman belli seviyelerde kişilerarası gerilim olması kaçınılmaz. Fikir ayrılıkları, farklı kişilik tarzları, terfiler için yarış, taraf tutan patronlar, dedikodu ve küçük şeylerle uğraşma sosyal DNA'mızın bir parçası. Ancak işyerinde taciz, yıldırma, istismar veya daha da kötüsü zorbalık tamamen farklı bir konu ve kararlılıkla ilgilenilmesi gerekiyor. Yazar, yöneticilere işyerlerindeki istismarcılarla baş etmek için birtakım reçeteler sunuyor: Problemli insanları belirleyin. Onları düzeltin. İlerlemelerini izleyin. Mesajı alıp davranışlarını düzeltmezlerse, işa kitlerini feshedin.

İŞ YAŞAMINDA HAYATTA KALMA REHBERİ, Dr. DavidPosen, Türkçesi: NilgülÖzbörek, MartıYayınları, 416s.

Bu konularda ilginizi çekebilir