y kuşağı ve iş dünyası

Dr. Elif Başak Sarıoğlu Y'leri Anla, Değiştirme kitabında, Türkiye'de Y kuşağının işe alım süreçlerinde karşılaştıkları zorluklara değiniyor ve iletişim engellerini ortaya koymaya ve bu engelleri giderecek yöntemleri sunmaya çalışıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MELİKE A. BULUT

İngiliz Edebiyatı'nın ünlü isimlerinden George Orwell, "Her kuşak kendini bir önceki kuşaktan daha zeki, bir sonraki kuşaktan ise daha erdemli zanneder" diyor.

Dahada geriye gidersek, dünya tarihine damgasını vurmuş ünlü filozoflardan Platon, kendisinden genç kuşaklar için "Bugünkü çocuklar lükse düşkünler, büyüklerine karşı saygısızlar ve çok fazla konuşuyorlar. Çocuklar evlerinin hizmetkârları değil, âdeta zorbaları. Büyükleri odaya girdiğinde ayağa kalkmıyorlar. Ebeveynleri ile çatışıyorlar, toplum içinde herkesten önce konuşuyorlar, bacak bacak üstüne atıyorlar, öğretmenlerine kötü davranıyorlar'' ifadelerini kullanıyor. Şaşırtıcı değil, Y jenerasyonu iş hayatında kendini göstermeye başladığında da X jenerasyonu aynı şekilde onları eleştirdi ve mevcut bakış açısıyla iş dünyasına uyum sağlayamayacaklarını savundu. Ancak bugün, taşların yerine oturduğunu görüyoruz. Dünyadaki hızlı değişimle birlikte yeni iş yapış biçimlerine (yani Y'lerin, hatta Z'lerin bakışıyla şekillenen dünyaya) baby boomer'lar ve X'ler uyum sağlıyor ve dönüşüyorlar.

Dr. Elif Başak Sarıoğlu Y'leri Anla, Değiştirme kitabında, Türkiye'de Y kuşağının işe alım süreçlerinde karşılaştıkları zorluklara değiniyor ve iletişim engellerini ortaya koymaya ve bu engelleri giderecek yöntemleri sunmaya çalışıyor. Y kuşağının işe alımdaki iletişimsel yaklaşımının daha net anlaşılması ve mülakatlarda kuşak çatışmalarını önlemek adına, farklı sektörlerden 18 kurumun insan kaynaklarından sorumlu en tepe yöneticileri/danışmanları ile yüz yüze derinlemesine görüşme gerçekleştirerek oluşturduğu çalışmasında, işe alım sürecinde kuşak farklılıklarını anlayabilen bir yöneticinin ve/veya işe alım uzmanının bu süreci daha etkili yürütmesinin hem şirket hem de aday açısından kazan-kazan sonucuna zemin hazırladığının altını çiziyor. İşte çalışmasında saptanan bazı kilit noktalar:

İşe alımda insan kaynakları gözünden yaşanan en kritik iletişim problemleri:

Adayların görüşmelere katılacaklarını son dakikaya kadar teyit edip, son anda vazgeçmeleri…

Görüşmelerde profesyonellikten uzak konuşmalarda bulunmaları…

Görüşme esnasında kariyer planları sorulduğunda gerçekçi hedefleri kuramamaları…

Bilgiye hızlı erişimin mümkün olduğu bu ortamda, görüşmelere hazırlanmadan gelmeleri…( Şirketi yeterince araştırmadan vs.)

Online başvurularda soruların detaylı cevaplandırılmaması…

Hızlı yükselme beklentisi içerisinde olup, ilerleme için ödenmesi gereken bedelin her zaman farkında olmamaları…

İşe alımda iletişimsel engellerin aşılması için şirketlere bazı öneriler:

Mülâkatın gerçekleşeceği ortamın dikkat dağıtıcı öğelerden arındırılması…

Mülakatı gerçekleştiren yönetici tarafından, adayın dış görünüşüne ya da farklı bir özelliğine karşı beslenen önyargılardan uzaklaşılması…

Prototip beklentilerin önüne geçilmesi… Doğru jargon kullanmak…

Adaylarla açık-samimi iletişim kurulması…

Kurumlardaki entelektüel sermayenin mentorluk ve koçluk programları vasıtasıyla adaylara aktarılacağının açıklanması…

Kariyer planlaması için ileriye dönük ışık tutacak net tablonun konuşulması…

Adaylarla, kurumlarda yürütülen sosyal sorumluluk projelerinde ne tip katkı sağlayabileceklerinin tartışılması...
Görüşmelerde her adaya olumlu deneyimler yaşatmak…

Olumlu çalışan deneyiminin kurgulanması, onlar için gerçekçi beklentiler oluşturmak ve bunu sürdürebilmekle mümkün oluyor. Ve bu da hangi kuşak söz konusu olursa olsun, ilk buluşmayla, yani iş görüşmesiyle başlıyor. Şu bakış açısını gözden kaçırmamak gerek: Görüşme yaptığımız her aday, aynı zamanda potansiyel bir müşteridir ve onu işe almasak bile günün birinde birlikte iş yapmamız gayet muhtemeldir.

Y LERİ ANLA, DEĞİŞTİRME. Dr. Elif Başak Sarıoğlu, Hümanist Kitap Yayıncılık, 124 s.

Bu konularda ilginizi çekebilir