'Yaramaz kardeş' kontrolden çıkıyor

Kuzey Kore, uluslararası toplumun "derin kaygılarına" rağmen hidrojen bombası denemesinden sadece bir ay sonra uzun menzilli füze fırlatarak, bir kez daha uluslararası hukuku çiğnedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Çin'in "yaramaz kardeşi" Kuzey Kore, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) açık kararı, uluslararası kamuoyunun tepkisi ve başta ABD olmak üzere bölge ülkelerinin "derin kaygılarına" rağmen, hidrojen bombası denemesinden sadece bir ay sonra uzun menzilli füze fırlatarak bir kez daha uluslararası hukuku çiğnedi.

Pyongyang yönetimi, dün "Kwangmyongsong-4 (Parlayan Yıldız-4)" adlı gözlem uydusunu uzun menzilli füze taşıyıcılarıyla uzaya fırlattığını, uydunun, roketler ateşlendikten 10 dakika sonra belirlenen yörüngeye ulaştığını açıkladı.

Kuzey'in bu hareketine, ABD, Japonya ve Güney Kore başta olmak üzere birçok ülkeden "kışkırtıcı, tolere edilemez ve sorumsuzca" şeklinde tepki geldi.

Bu durumu "küresel barışa büyük darbe" olarak yorumlayan uluslararası toplum, uzun menzilli füze denemesini "şiddetle kınarken" Pekin yönetimi ise Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla "itidal" çağrısında bulunmakla yetindi.

"Çin'in yüzüne vurulmuş tokat"

Ancak Çin, Kuzey Kore'nin "şımarıklıklarını" daha fazla tolere edemeyeceğinin sinyallerini veriyor.

Pekin yönetimi, Kore yarımadasında "savaş ve karışıklık" istemediğini Devlet Başkanı Şi Cinping'in ağzından dile getiriyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de önceki hafta Pekin'e yaptığı ziyaret sırasında, Çin'den Kuzey Kore'nin nükleer programını kontrol etmesini istemişti.

Çin'in Kuzey Kore Özel Temsilcisi Vu Davey, beraberindeki heyetle geçen hafta başı Pyongyang'da bulunuyordu. Kuzey, tam da Vu'nun Pyongyang'da olduğu sırada 8-25 Şubat arası uydu fırlatma denemesi yapacağını açıkladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, Pyongyang'ın kararını "Çin'in yüzüne vurulmuş bir tokat" olarak yorumlayan bir gazeteciye, "Bu tokatın kimin yüzüne vurulduğunu en iyi tokatı yiyen bilir" yanıtını vererek, Washington yönetimini işaret etti. Çin'in Kuzey Kore Temsilcisi, Çin'e dönüşte gazetecilerin temaslarına ilişkin sorusu üzerine "Konuşulması gereken her şeyi konuştuk, yapılabilecek her şeyi yaptık" cevabını vermişti.

Balistik füze denemesi mi, gözlem uydusu mu olduğu tartışması

Güney Çin Denizi'nde komşularıyla egemenlik tartışmaları yaşayan Çin, bu konuda Washington yönetimini "muhatap" kabul etmediğini açık şekilde beyan ederken, aynı tavrı Kore yarımadası meselesinde gösteremiyor.

Pyongyang yönetimi, yörüngeye uydu fırlatmanın "egemenlik hakkı olduğunu" savunarak, bunun ülkenin uzay programı çerçevesinde barışçıl amaçlarla yapıldığını ifade ediyor. Uydu fırlatma bahanesiyle uzun menzilli füze denemesi yapıldığı ise sadece ABD tarafından değil, Çin tarafından da kabul ediliyor. Uydu ile ateşlenen füzelerin, 10 bin kilometre menzile sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu da füzelerin ABD'nin kara sahasına kadar ulaşabileceği anlamına geliyor.

Ancak Pyongyang yönetimi, daha çok "uydu fırlatmaya" ihtiyaç duyuyor. Zira yörüngeye 10 dakikadan daha kısa sürede çıkabilen balistik füzelerin, Hawai'ye yollanması durumda yaklaşık 30 dakikaya ihtiyaç duyuluyor. Seul, Kuzey Kore'nin mevcut teknolojisinde roket yakıtının bu mesafenin yarısına gelmeden tükeneceğini savunuyor.

Tam da bu noktada ABD, ulusal güvenliğe tehdit olarak algıladığı Kuzey Kore meselesi üzerinden bölgeye nüfuz etme planlarını yapıyor.

Kuzey Kore'nin nükleer ve balistik füze denemeleri Çin için doğrudan bir tehdit oluşturmasa da ABD'nin bunu kullanarak Kore yarımadasına adım atma ihtimali karşısında Pekin yönetimi, giderek daha zor durumda kalıyor. BMGK, Kuzey Kore'yi yaptırım uygulamakla tehdit etse de Çin, bu duruma razı tavır göstermiyor, Kuzey Kore üzerine çok fazla baskı uygulanması halinde sınırı olan ülkeden gelecek olası mülteci akınından endişe duyuyor. Pekin'in bile sözünü dinlemeyen "hırçın kardeş" Kuzey Kore ise uluslararası kamuoyunun endişelerini giderek artırıyor.

Diğer yandan Çin, Kore yarımadasında karışıklık olmasını kesinlikle istemiyor ancak uzun vadede olası bir Kuzey-Güney birleşmesini ise ulusal çıkarları açısından tehlikeli görüyor. Çünkü Kore yarımadasının tek ülke olması durumunda Seul'ün müttefiği ABD'nin, Çin'in kara sınırı olan bölgede boy göstermesinin kaçınılmaz bir sonuç olacağı öngörülüyor.

Kuzey, denemelere devam edecek

Pekin'in bu süreçte yarımadada statükonun korunmasından yana tavır almaya devam edeceği tahmin ediliyor ama Kuzey Kore'nin genç lideri Kim Jong-un, BMGK kararlarını hiçe sayan nükleer ve balistik füze teknolojisi denemelerine devam edecek.

Kim'in, Kuzey Kore İşçi Partisi'nin mayıs ayında yapılacak genel kuruluna güçlü girmek adına bu denemeleri propaganda malzemesi olarak kullanmaya devam edeceği görülüyor. Kuzey Kore Merkez Televizyonu, yeni uydular fırlatılacağını belirtti.

Kuzey'in uzun menzilli füze fırlatmasının ardından Güney Kore Savunma Bakanlığı, ABD ile Güney Kore'de füze savunma sistemi THAAD konuşlandırılması konusunda görüşmelere başlandığını açıkladı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua, karardan "ciddi kaygı" duyduklarını dile getirdi. Kuzey Kore'nin Pekin Büyükelçisi, dün dışişleri bakanlığına çağrılarak Pyongyang'ın balistik füze teknolojisi ile uzaya uydu fırlatmasına ilişkin Çin'in tutumu iletildi.

BMGK, Kuzey Kore'nin füze denemesinin ardından dün ABD, Japonya ve Güney Kore tarafından dün acil toplanmıştı.

Kuzey Kore, daha önce de 2006, 2009 ve 2013'te ülkenin doğusundaki Kilju kenti yakınlarında yer alan Punggye-ri tesisinde 3 yer altı nükleer test yapmıştı. Kuzey Kore, en son 6 Ocak 2016'da hidrojen bombası denemesi gerçekleştirdiğini açıklamıştı. Açıklamanın ardından acil toplanan BMGK üyeleri, bu ülkeyi "şiddetle" kınamış, deneme 1718, 1874, 2087 ve 2094 sayılı BMGK kararlarının açık ihlali olarak değerlendirilmişti.

Kuzey Kore'nin 2006'da balistik füze denemesi yaptığı iddiası üzerine 15 Temmuz 2006'da 1695 ve 14 Ekim 2006'da 1718 sayılı iki BMGK kararı kabul edilmiş, 1718 sayılı karar, BM şartının güç kullanma yetkisini içeren 7. bölümü altında düzenlenmişti. Kararın uygulanması, denetlenmesi ve ambargo listesinin tespit edilmesi için de "1718 Yaptırımlar Komitesi" oluşturulmuştu.