ABD ve İran nükleerde anlaşamıyor
ABD ve İran uzun vadede nükleer anlaşmanın olmayabileceği konusunda birleşiyor
VİYANA - ABD ve İran, bugün başlayacak olan nükleer görüşmeler öncesinde, hiç değilse bir konuda aynı görüşü paylaşıyor: Uzun vadeli bir nükleer anlaşmaya varmak belki de mümkün olmayacak.
İran'da her türlü devlet kararında son sözü söyleme yetkisine sahip kişi olan dini lider Ayetullah Ali Hamaney ülkesi ile altı büyük devlet arasına yürütülen müzakerelerden "hiçbir şey çıkmayacağı" görüşünü dün bir kez daha tekrarladı.
Bu haberden birkaç saat sonra Amerikan hükümetinden bir yetkili de, yüksek beklentileri boşa çıkaracak bir açıklama yaptı.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzeyli yetkili, Viyana'da gazetecilere müzakerelerin "komplike, zor ve uzun bir süreç" olacağını ve "bir anlaşmaya varmamız ihtimali kadar, varamamamız ihtimali de ortada" dedi.
Taraflar arasında 24 Kasım'da varılan ara anlaşma uyarınca Tahran altı ay süreyle bazı nükleer faaliyetlerini durdurdu. Karşılığında ise maruz kaldığı yaptırımların bazıları geçici olarak kaldırıldı. Bu aşamadan sonraki ilk yüksek düzeyli görüşmeler bugün Viyana'da başlayacak.
Hamaney, kalıcı bir anlaşma konusundaki karamsarlığına rağmen İran'ın İngiltere, Çin, Fransa, Almanya, ABD ve Rusya ile yaptığı müzakerelere devam etmekte kararlı olduğunu söyledi.
"Yetkililerimiz başladıkları işi devam ettirecekler. Sözümüzden dönmeyiz. Benim itirazım yok."
Hamaney dün Tebriz kentinde bu konuşmayı yaparken onu dinleyen kalabalıklar "Amerika'ya ölüm" sloganları atıyorlardı.
Müzakereler başarılı olursa, İran ile Batı arasında onlarca yıldır süren gerilim yatışır, Ortadoğu'da savaş ihtimali zayıflar ve İran'da Batılı şirketler için çok büyük fırsatlar açılabilir.
On yıldır bir bitip bir başlayan görüşmelerde İran Batılı ülkelerin, nükleer silah üreteceği iddialarını reddetti ve bu faaliyetlerinin enerji üretimi ve tıbbi amaçlı olduğunu savundu.
İran'ın Birleşmiş Milletler kararlarına meydan okuyarak uranyum zenginleştirme ve benzer hassas çalışmalarını sürdürmesi, petrol üreticisi ülkenin ekonomisine ciddi zararlar veren ağır yaptırımlara maruz kalmasına yol açtı.
Hamaney'in ülkedeki sertlik yanlısı kesimlerle aynı görüşte olmasına rağmen, altı devletle müzakereleri sürdürme kararı, diplomatlar ve analistlerin görüşüne göre, ülkenin bozulan ekonomik koşullardan kaynaklanıyor.
Müzakerelerin ABD ve Avrupalı müttefikleri için getireceği yarar ise İran'ın bomba yapımına elverişli fisil malzeme üretmesi için gereken hazırlık süresini uzatmak.
Bu amacın gerçekleşmesi için ise İran'ın uranyum zenginleştirmeyi düşük fisil yoğunluğa indirmesi, bu iş için kullandığı santrifüjlerin çoğunu durdurması, nükleer araştırmalara son vermesi ve Birleşmiş Milletler denetçilerinin çok titiz incelemelerini kabul etmesi gerekir.
Hameney ve başka İranlı yetkililer ise, nükleer yeteneklerin bu ölçüde zayıflatılmasının kabul edilemeyeceğini çok kez söylediler.
Diplomatlara göre İran'ın nükleer çalışmaları artık tamamen durdurulamayacak kadar ilerlemiş düzeyde.
Bu durumda İran'ın sınırlı nükleer yeteneğe sahip olması kabul edilebilir ancak Batılı ülkeler, eğer Tahran nükleer bomba yapmaya kalkışırsa bunun hemen tespit edilip gerekirse askeri yolla durdurulmasına imkan verecek güvenceler isteyeceklerdir.
Bugün başlayacak görüşmelerin birkaç gün sürmesi bekleniyor. Görüşmelerde Batılı yetkililer, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve yardımcısı Abbas Arkaçi ile muhatap olacaklar.
Altı ülke adına müzakereleri de Avrupa Birliği dış politika yetkisi Catherine Ashton yürütüyor.
Müzakereler uzarsa, altı aylık sürenin bitimi olan temmuz sonundan itibaren bir yıl daha süre tanınabilir.