ABD'nin yaptırımları, Türkiye-İran ticaretini tehdit ediyor

ABD'nin İran ile nükleer anlaşmadan çekilmesi, İran ile ticareti geliştirmek isteyen Türkiye'nin planlarını da olumsuz etkiledi Sert bir ambargo halinde Türkiye'nin milyarlarca dolarlık ticareti sekteye uğrayabilir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile Batı dünyası arasındaki nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran’a yeniden sert bir ekonomik ambargo uygulanacağını açıklaması, Türkiye’nin sınır komşusu İran ile yaptığı milyarlarca dolarlık ticaretin geleceğini tehdit ediyor.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, iki ülke arasındaki ticaretin hem gerilemesi hem de Türkiye’nin enerji faturasında ağır bir tahribat oluşma tehlikesi yüksek.

Türkiye ile İran arasındaki dış ticaret hacmi yaklaşık 10 milyar dolar seviyesinde. TÜİK’in 2017 sonu verilerine göre bu rakamın 2,3 milyar dolarını Türkiye’nin ihracatı oluştururken, geri kalan kısmını Türkiye’nin İran’dan ithalatı oluşturuyor. Özellikle son yıllarda mobilyadan tekstile, beyaz eşyadan mücevhere kadar pek çok Türk şirketi İran’da mağaza açtı.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) verilerine göre şu anda İran’ın pek çok şehrinde 40’ın üzerinde Türk firmasının 200’den fazla mağazası bulunuyor. Ekim 2017’de İran’a resmi bir ziyarette bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası yaptığı basın toplantısında, “İki ülke arasındaki ticaret 10 milyar dolara takıldı. Hedef 30 milyar dolar” açıklamasında bulunmuştu.

Böylelikle yeni dönemde Türkiye ile İran arasındaki ticaretin hızla artırılması için çalışmalara başlanmıştı. Ancak ABD’nin İran ile Batı arasındaki nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklaması ve İsrail ile İran arasında yeniden ortaya çıkan sıcak çatışma ihtimali sonrasında, ikili ticari ilişkilerde ilerlemenin aksine gerileme ihtimali artmış görünüyor.

“Ticaret durma noktasına geldi”

Yeni dönemde İran ile ticarette yaşanabilecek olası senaryoları DW Türkçe’ye değerlendiren Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı Ümit Kiler, yaşanan son gelişmelerin Türkiye-İran ticaretine ağır darbe vuracağı görüşünde. ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin hemen sonrasında, İran’ın en büyük bankası olan Bank Mellat ile Halk Bankası arasındaki para transferi anlaşmasının sekteye uğramaya başladığına dikkat çeken Ümit Kiler, “Ne yazık ki önümüzdeki günlerde de ticarette olumsuz gelişmeler yaşanması ihtimali yüksek” dedi.

Ticarette para transferi sorunu başladığında bunu tüm ticari işlemlere etki ettiğini ifade eden Kiler, “Nükleer anlaşma sonrası, birkaç yıldır İran ile ticaretimiz hızlı bir şekilde gelişiyordu. Trump yönetiminin bu kararı sonrasında karşılıklı ticaretimizde öngörülen 30 milyar dolar hedefini yakalamak mümkün gözükmüyor” diye konuştu. Şu ana kadar anlaşmadan geri adım atmayan Avrupa ülkelerinin ise İran ile ticarette ‘kendilerini sağlama alan’ adımlar atarak Türkiye’nin yaşadığı sorunlara benzer sorunlar yaşamadığını dile getiren Kiler, “Bizim ise şu an karşılıklı ticaretimiz neredeyse durma noktasına geldi” ifadelerini kullandı.

Enerji politikalarını nasıl etkileyecek?

İran, yalnızca karşılıklı mal ve hizmet ticaretinde değil Türkiye’nin enerji tedariğinde de çok önemli bir yer kaplıyor. Türkiye her yıl doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 17’sini İran’dan karşılıyor. Bu anlamda İran, Rusya’dan sonra Türkiye’nin en büyük doğalgaz tedarikçisi konumunda. Dolayısıyla olası bir ambargonun Türkiye’nin enerji faturasını nasıl etkileyeceği merak konusu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre geçen yıl ilk kez Türkiye’nin yıllık doğalgaz ithalatı 50 milyar metreküpün üzerine çıkarken bunun 9 milyar 250 milyon metreküpünü İran karşıladı.

Doğalgaza ödenen fiyat devlet tarafından açıklanmadı. Ancak bin metreküp başında 200-220 dolarlık seviyelerden hesap edildiğinde, Türkiye’nin İran’dan yılda yaklaşık 2 milyar dolarlık doğalgaz alımı gerçekleştirdiğini söylemek mümkün. Bugüne kadar İran’a uygulanan ambargoların Türkiye’nin doğalgaz talebini sekteye uğratmadığını ifade eden Petrol Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Daha önce İran’ın Türkiye’ye doğalgaz ihracatının önü hiç kesilmedi. Dolayısıyla yeni dönemde de uygulanacak ambargoların Türkiye’nin enerji ihtiyacına dönük olumsuz bir etkisi olacağını düşünmüyorum” diyor.

"Enerji faturası artacak”

İran’ın dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip olsa da ürettiği doğalgazın tamamına yakınını iç piyasada tükettiğini dile getiren Pamir, Türkiye’nin İran’ın doğalgaz ihracatındaki en büyük müşterisi olduğuna da işaret ediyor. Öte yandan İran’ın yeniden içe kapanması halinde bunun doğalgaz ve petrol piyasasındaki fiyatlamalara yansıyabileceğine dikkat çeken Necdet Pamir, şöyle konuşuyor:

“İran ambargosu, İran’ın ihracat gelirlerinde ciddi sıkıntı yaratırsa, o zaman arz talep dengesi açısından petrol fiyatları daha da artar ki, şimdiden 70-80 dolar seviyelerine çıkıldığını görüyoruz. Geçen yıla göre petrol fiyatlarında yüzde 25’e varan artış yaşandı. Bu durumun enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’nin hem petrol hem de doğalgaz ithalat faturasını artırma tehlikesi çok büyük. Buna bir de dolar kurundaki artışı eklerseniz, tablonun ne kadar kötüleşebileceğini görebilirsiniz.”

Ruhani Avrupa'dan güvence istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 8 Mayıs’ta ülkesinin İran'la imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamış ve 2015’te askıya alınan İran'a ambargonun en güçlü şekilde yeniden hayata geçirileceğini ilan etmişti. Anlaşma, BM'nin beş daimi üyesi ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin'in yanı sıra Almanya ve Avrupa Birliği'nin de katılımı ile İran'la imzalanmıştı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise ABD'nin İran'la varılan nükleer anlaşmadan çekilerek uluslararası kuralları çiğnediğini söylemiş ve anlaşmanın tarafı olan diğer devletlerden güvence almaları halinde anlaşma şartlarına uymaya devam edeceklerini açıklamıştı.

"İran ile ticaret yapmaya devam edeceğiz"

 

Bu konularda ilginizi çekebilir