”Afganistan'daki olayların tümüyle aydınlatılması çok önemli”

Merkel, Afganistan'da iki petrol tankerinin yetkili Alman komutanın talimatıyla NATO uçakları tarafından bombalanması olayı hakkında konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

BERLİN - Almanya Başbakanı Angela Merkel, Afganistan'da iki petrol tankerinin yetkili Alman komutanın talimatıyla NATO uçakları tarafından bombalanması olayının tümüyle aydınlatılmasının kendisi için çok önemli olduğunu, ancak araştırma sonuçları açıklanmadan hiç kimsenin önceden yargılanmaması gerektiğini söyledi.

Merkel, saldırı sırasında sivillerin de öldüğüne ilişkin haberlerin yayılması nedeniyle bugün Federal Meclis'te konuya ilişkin yaptığı hükümet açıklamasında, hava saldırısıyla ilgili olarak çelişkili haberler aldıklarını, ancak tek bir masum insanın hayatını kaybetmesinin bile kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, sivil kurban olması durumunda bundan büyük üzüntü duyacaklarını, Afgan halkının barışı hak ettiğini ve herkesin bunun gerçekleşmesini ümit ettiğini kaydetti.

Bu konuda NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile de telefon görüşmesi yaptığını ifade eden Merkel, "Afganistan'daki olayın tümüyle aydınlatılması benim için çok önemli. Hiçbir şeyi güzelleştirmek istemiyoruz. Ancak önceden yapılan yargılamalara da karşıyız" diye konuştu.

Uluslararası terörizme karşı müttefik ülkelerle sürdürülen mücadelenin gerekliliğine vurgu yapan Merkel, Afganistan'ın bir an önce kendi ayakları üzerinde durabilmesine yardımcı olmak amacıyla Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Britanya Başbakanı Gordon Brown ile birlikte BM'den yıl sonuna kadar bir Afganistan Konferansı düzenlenmesini istediklerini hatırlattı.

Afgan hükümetinin de ülkedeki rüşvet olaylarına ve uyuşturucu ticaretine karşı sıkı bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini belirten Merkel, kendilerinin de Afganistan'a destek olmak için okulların açılmasına, yeniden imara ve polis eğitimine yardımcı olduğuna işaret etti.

Afgan halkının büyük bir cesaret örneği göstererek zor şartlar altında seçimlere gittiğini ve buna da büyük saygı duyduklarını ifade eden Merkel, "Hiç kimse bu konuda aldanmasın. Hiçbir şey yapmamanın sonuçları, bir şeyler yapmanın doğuracağı sonuçlardan daha kötüdür" dedi.

Terörizme karşı mücadelenin öneminin unutulmaması gerektiğini kaydederek, geçmişte yaşanan terör saldırılarına dikkat çeken Merkel, terörün Avrupa'dan değil, Afganistan'dan kaynaklandığını, bunun için de bu ülkede görev yapan Alman askerlerine teşekkür borçlu olduklarını sözlerine ekledi.

Savunma Bakanı Franz Josef Jung

Savunma Bakanı Franz Josef Jung, Almanya'nın daha yoğun bir şekilde Taliban'ın hedefine kaydığını, bu nedenle Afganistan'da gittikçe daha sık çatışmalara girdiklerini belirterek, petrol tankerlerine yönelik hava saldırısıyla ilgili olarak hiç kimsenin önceden yargılanmaması gerektiğini, talimatı veren Alman komutanın da, söz konusu petrol tankerlerini Alman askerlerine karşı kullanılabilecek somut bir tehdit olarak gördüğü için zor bir karar vermek zorunda kaldığını, bu nedenle yalnız bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Alman askerlerinin de her gün hayatlarını tehlikeye atarak Afganistan'da görev yaptıklarını, bu nedenle desteği hak ettiklerini ifade eden Jung, Alman askerlerinin Afganistan'da sağladıkları yardımlarla neleri değiştirdiklerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier

Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de, Avrupa'daki bazı ülkeleri konuyla ilgili olarak çok erken açıklamalarda bulunmakla eleştirerek, bu nedenle Avrupa'daki meslektaşlarıyla ve Afganistan dışişleri bakanıyla da görüştüğünü, Afganistan'daki sorunların sadece silah zoruyla çözülemeyeceğini herkesin bildiğini belirtti.

Almanya'nın yardım amacıyla Afganistan'a yaptıklarının unutulmaması gerektiğini ifade eden Steinmeier, "Bu işe düşünmeden girmedik, düşünmeden de bu işten çıkamayız" diye konuştu.

Afganistan için başka bir çözüm yolunun bulunmadığını da savunan Steinmeier, siyasi partilere çağrıda bulunarak Alman halkını, Afganistan'da sanki başka bir çözüm yolu varmış gibi kandırmamalarını istedi.

Muhalefet

Muhalefetteki Hür Demokrat Parti'nin (FDP) Genel Başkanı Guido Westerwelle, çoktan gerekli gördükleri hükümet açıklamasını desteklediklerini belirterek, hiçbir ülkenin diğer bir ülkeye rahatlıkla asker gönderemeyeceğini, ancak Alman askerlerinin Afganistan'da görev yapmalarının öncelikle Alman halkının güvenliği için şart olduğunu ifade etti.

Yeşiller Partisi meclis grubu eş başkanı Jürgen Trittin ise, hükümeti sert bir dille eleştirerek, hükümetin, Almanya'nın Afganistan politikasını zorlaştırdığını savundu.

Hava saldırısının hafife alınmaması gerektiğini, bu saldırıyla Almanya'nın Afganistan'daki stratejisinin yanlış olduğu şeklinde bir imaj yaratıldığını belirten Trittin, öncelikle bir araştırma başlatılmasını da hatalı bulduğunu, önce Afgan halkından özür dilenmesi ve tazminat ödenmesi gerektiğini, daha sonra araştırmanın yapılması gerektiğini iddia etti.

Sol Parti meclis grubu başkanı Oskar Lafontaine ise, bir kez daha Alman askerlerinin Afganistan'dan bir an önce çekilmesini talep ederek, Alman askerlerinin bu ülkedeki çabalarıyla ne uluslararası alanda güvenliğe, ne barışa, ne de uluslararası terörizme karşı mücadelede başarıya katkı sağladıklarını savundu.

Bu ülkedeki Alman askerlerinin sayısının da sürekli bir şekilde artırıldığına dikkat çeken Lafontaine, Afganistan'da öldürülen her bir sivilin yakınlarının intikam yemini ettiğini ve sonuçta askerlerin burada teröristlerin yerine Afgan halkına karşı mücadele etmeye başladıklarını iddia etti.