AİHM, kayıp kişilere ilişkin davayı cuma günü karara bağlayacak

1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kaybolduğu iddia edilen 18 Kıbrıslı Rum'un yakınları tarafından açılan davaya ilişkin karar cuma günü verilecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

STRASBOURG - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) temyiz niteliğindeki büyük dairesi, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kaybolduğu iddia edilen 18 Kıbrıslı Rum'un yakınları tarafından açılan davaya ilişkin kararını 18 Eylül Cuma günü verecek.

AİHM'nin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı kararda insan hakları ihlalinde bulunulduğuna hükmetmesi üzerine Türkiye, 28 Mart 2008 tarihinde davanın temyiz niteliğindeki büyük dairede görüşülmesini istemişti.

Büyük dairede 19 Kasım 2008 tarihinde yapılan duruşmada tarafların görüşleri bir kez daha dinlenmişti.

Bu duruşmada Türkiye'nin avukatı, 1974'te meydana geldiği iddia edilen bir olayla ilgili olarak Türkiye'nin "geriye dönük etkili bir soruşturma yapmamak" ile suçlanamayacağını savunmuştu.

Türkiye'nin AİHM'ye bireysel başvuru hakkını 1987'de tanıdığını hatırlatan avukat, başvuru sahiplerinin altı aylık süreyi geçirerek üç yıl sonra başvurmalarının da yasal olarak kabul edilemez olduğuna işaret etmişti.

Savunmada ayrıca, 34 yıl sonra başvuruda bulunanların "hukuki menfaatlerinin kalmadığı" gerekçesiyle başvurunun reddedilmesi istenmişti.

AİHM'nin ilgili dairesinin 10 Ocak 2008 tarihinde aldığı kararda, Türkiye'nin söz konusu davayla ilgili etkili soruşturma yapmadığı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 2, 3 ve 5'inci maddelerini ihlal ettiği görüşüne varılmış ve Türkiye'nin mahkeme masrafı olarak her bir başvuru sahibine 4'er bin Avro ödemesine karar verilmişti.

Başvuru sahipleri, 1974 Barış Harekatı sırasında esir alındığı ileri sürülen ve o zamandan beri kendilerinden haber alınamayan 9 kişinin yakınları ile harekat sırasında kaybolduğu iddia edilen 9 kişinin yakınlarından oluşuyor.

AİHM'den çıkacak karar, mahkemenin Rumların kayıp iddialarıyla ilgili vereceği ilk hüküm olması ve ileride benzer davalara emsal teşkil etmesi bakımından önem taşıyor.

Kamuoyunda "Varnava" davası olarak bilinen davada Rumlar, Türkiye'nin AİHS'nin 2, 3, 4, 5, 6, 8, 10, 12, 13 ve 14. maddelerini ihlal ettiğini iddia etmişti.