Almanya'nın "derin" davası başlıyor

Almanya'da 2000-2007'de 8'i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı "Nasyonalsosyalist Yeraltı" (NSU) hücresinin davası Pazartesi başlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MÜNİH - Alman kamuoyu, ülkenin en fazla ses getiren davalarından NSU yargılamasında, iç istihbaratın kuşkuya neden olan tutumu nedeniyle "derin devlet" iddialarına da yanıt arayacak.

Almanya'daki NSU soruşturması ve dava süreci, ülkenin son on yıllardaki en ilginç ve derin tartışmalarına kaynaklık ediyor. NSU soruşturmasında geçen yılın sonundan bugüne çorap söküğü gibi gelen ifşaatlar Alman kamuoyunu ve bu ülkedeki Türk toplumunu hayretler içinde bıraktı. Şimdilik üç kişilik bir hücreden ibaret bir oluşum olarak görülen NSU, Alman siyaseti, güvenlik bürokrasisi ve toplumunda deprem etkisi yaptı.

NSU'nun seri cinayetleri Alman devletinin istihbarat ve polis teşkilatının çalışma yöntemlerinin sorgulanmasına yol açtı. Aşırı sağa bakış kastedilerek, devletin sağ gözünün kör olduğu yorumları yapıldı.

NSU soruşturması süresince, 3 kişilik hücreden ibaret olduğu iddia edilen oluşumun aslında daha geniş bir çevreyle ilişkili olduğu yönünde bazı haberler gündeme geldi.

Sanık sandalyesindeki 5 kişi

NSU davasında 2'si tutuklu 5 kişi sanık sandalyesinde oturacak. Hücreye destek oldukları gerekçesiyle 8 kişi hakkındaki soruşturmanın ise sürdüğü bildiriliyor.
Davanın iki yıl sürmesi ve 85 duruşma yapılması öngörülüyor.

Baş sanık Beate Zschaepe

Davanın kadın baş sanığı Zschaepe, şimdilik 3 kişi olduğu düşünülen NSU'nun hayatta kalan tek üyesi.

Zschaepe, iki arkadaşının 4 Kasım 2011'de intihar etmesinden çok kısa bir süre sonra, birlikte oturdukları evi ateşe vererek 8 Kasım 2012'de polise teslim oldu.

Alman Federal Savcılığı'nın 8 Kasım 2011'de açtığı davanın iddianamesinde Zschaepe, NSU üyesi olarak örgütün tüm eylemlerinde suç ortağı olarak nitelenerek, Zwickau'daki evi ateşe verdiği gerekçesiyle adam öldürme ve kundaklamayla itham ediliyor.  

İddianamede, NSU üyelerinin kendilerini ırkçı motifli saldırılar yapan ölüm komandosu olarak algıladıkları, hedeflerinin ise çok küçük bir grup olan destekçileri tarafından bilindiği ifade ediliyor.

İddianamede, Zschaepe, suçları bizzat işleyen Mundlos ve Böhnhardt gibi bu eylemlerden sorumlu ve terör örgüne üye olmaka suçlanıyor. Ayrıca, Zschaepe'nin 9 Haziran 2005'te Nürnberg'de işlenen cinayette olay mahallinin yakınında olduğu yönünde deliller bulunduğuna yer veriliyor.

NSU davasında sanık sandalyesine oturacak diğer bir kişi ise aşırı sağcı Almanya'nın Milliyetçi Demokratik Partisi'nin (NPD) eski yöneticisi Ralf Wohlleben (37).

Sanıklardan tutuksuz yargılanan Carsten S.'nin (33), Wohlleben'in silahı temin etme talimatinı yerine getirdiği öne sürülüyor.

Mesleği duvarcı olan ve tutuksuz yargılanacak Andre E.'nin (33), NSU'nun 2'si ölen biri hayatta olan üçlüsünün en güvendiği kişilerden olduğu iddia ediliyor.

Terörist faaliyetlerde bulunmakla suçlanan NSU'yu desteklemekten yargılanacak Holger G.'nin (33) ise hücre üyelerine araç ehliyeti ve pasaportu gibi çok sayıda kimlik belgesi verdiği öne sürülüyor.