Asya'nın Lehman Brothers'ı
Çin’den son 13 ay içerisinde yaklaşık 828,4 milyar dolar seviyesinde net sermayenin çıkması, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin likidite ihtiyacına ilişkin endişeleri artırıyor.
Merkezi Londra'da bulunan CrossBorder Capital’ın sermaye hareketleri verilerine göre son 13 ayda Çin’den yaklaşık 828,4 milyar dolar net sermaye çıkışı meydana geldi. Bu yılın yedi aylık dönemi içerisinde ise Çin’den net sermaye çıkışı yaklaşık 448 milyar dolara dayandı.
Çin’in ekonomik büyümesine ilişkin endişelerin artışıyla birlikte büyümeyi desteklemek isteyen Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) dün para piyasalarına 140 milyar yuan (21,8 milyar dolar) enjekte etmesi gözleri bir kez daha artan likidite risklerine çevirdi. Uluslararası finans piyasaları uzmanları Çin merkezli finans kuruluşlarının likidite sorunlarının tahmin edilenden daha derin olabileceğine dikkati çekiyor.
“Bu Çin’in Lehman Brothers’ı”
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan sermaye hareketleri uzmanı ve CrossBorder Capital Direktörü Michael Howell, “Bu Çin’in Lehman Brothers zamanı. Herhangi bir iflasla karşılaşmayacağız belki, fakat her iki durumun da altında yatan sebepler aynı. Lehman krizine bakarsak, ortada likidite sorunu olduğunu görürüz. Şu anda Çin’de de aynısı gerçekleşiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Çin’deki finans kuruluşlarının likidite baskısıyla karşı karşıya kaldığını beliren Howell, “Borçlananlar açısından bir kredi krizi söz konusu” dedi.
Howell, küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası (Fed) ve PBoC arasındaki rollerin de gelecek dönemde dikkate değer şekilde değişebileceğine işaret ederek, “Kur savaşı küresel piyasalarda likiditenin azalmasıyla tetiklendi. Başka bir deyişle merkez bankalarının nakit akışını sürdürmesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde daha fazla para basılacak” diye konuştu.
“Çin bilançosunu genişletecek”
Küresel finans krizinin ardından geçmişte Fed’in attığı adımların hatırlanması gerektiğini belirten Howell, “O dönemde küresel ekonomi faiz artışına değil, parasal genişleme programına bakıyordu. Lehman Brothers faizler yüksek olduğu için değil, likidite bulamadığı için iflas etmişti. Modern finansal sistemlerde, kriz anlarında likidite eksikliği telafi edilemez” ifadelerini kullandı.
Dünyanın mevcut bu durumdan çıkması için piyasalarda daha fazla likiditenin olması gerektiğini vurgulayan Howell, sözlerine şöyle devam etti:
“Fed zaten parasal genişlemesini durdurdu ve son 12 ay içerisinde bilançosunu artırmadı. Açık bir şekilde faiz artışına hazırlanıyor. Fakat bunu, dönecek bir tank misali oldukça yavaş bir şekilde yapıyor. Şu anda Çin’in bankacılık sistemi ciddi bir şekilde nakde ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden kaçınılmaz olarak PBoC'un yapması gereken piyasaya nakit enjekte etmek. Bu da para biriminin değerini azaltacak ve Çin’in enflasyona doğru ilerlemesi anlamına gelecek.”
Toplam bilançoları kıyaslandığında hali hazırda PBoC’un bilançosunun Fed’den yüzde 20 daha büyük olduğuna işaret eden Howell, Fed’in Lehman krizinin ardından bilançosunu genişlettiği gibi Çin’in de aynı yolu izleyebileceği öngörüsünü dile getirdi.
Howell, “Çin önemli bir büyüme motoru ve bilançosunu genişletmeye ihtiyaç duyuyor. Lehman sonrası Fed bilançosunu neredeyse 3 kat artırmıştı. Çin belki bu kadarını yapmayacaktır. Ama bu ölçeğe yakın, büyük bir likidite artışını izlemek üzereyiz” dedi.
“Çin’de sert inişten korkuluyor”
Merkezi Londra'da bulunan Capital Economics’in Asya Pasifik Makro Araştırmalar Başkanı Clare Howarth ise Çin’in ekonomik büyümesine ilişkin beklentilerin olumsuz bir görünüm kazandığının altını çizerek, “Çin ekonomisi yavaşlıyor, hatta neredeyse durma noktasına doğru ilerliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Howarth, “Çin ekonomisi sert inişi deneyimleyecek gibi görünüyor. Önümüzdeki beş yıla ilişkin yüzde 5,8 olan ortalama büyüme beklentimizi yüzde 4’e çektik” dedi.
Çin’de talebin azaldığına işaret eden Howarth, “Resmi verilerin ötesine baktığımızda Çin ekonomisindeki keskin yavaşlamayı görebiliyoruz; otomobil ve akıllı telefon gibi tüketici ürünlerinin satışları azalıyor. Otoriteler mevcut duruma faizleri azaltılmasıyla karşılık vermeye çalışıyor. Fakat Çin tarafından küresel ekonomik krizin ardından gördüğümüz gibi henüz bir canlandırma paketi sunulmadı” diye konuştu.