BM'nin gündeminde Suriye vardı

BM Genel Kurulu, Suriye'nin itirazına rağmen "Suriye" gündemi ile toplandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
NEW YORK - BM Genel Kurulu, Suriye temsilcisinin Kurul'da Suriye ile ilgili toplantı düzenlenmesine itirazına rağmen toplandı.
Suriye'deki krizle ilgili devreye giren, 193 üyeli BM Genel Kurulu'nun 66. dönem başkanı Nasır Abdülaziz El Nasır, toplantının başında Suriye'deki krizi ve insan hakları durumunu ele almak üzere toplanmak için Genel Kurul üyelerinin onayını istedi.
Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşşar Caferi bunun üstüne söz alarak BM Genel Kurulu'nun BM İnsan Hakları Konseyi'nin insan hakları raporunun 66. dönemde ele alınmasının BM Genel Kurulu kurallarına aykırı olduğunu, bu raporun ancak gelecek sene 67. dönemde ele alınabileceğini savundu.
Caferi, bu konuda Genel Kurulun toplanmasının BM kurallarının ihlali olacağını ve bunun bir "skandal" olacağını ileri sürdü ve bu konuda bağımsız yasal bir görüş alınması gerektiğini savundu.
İran ve Kuzey Kore temsilcileri de bu konuda Suriye'ye destek verdiler ve toplantının düzenlenmemesi gerektiğini belirttiler.
Genel Kurul Başkanı El Nasır itirazları dinledi ancak başkan olarak BM Genel Kurulu kurallarına uygun şekilde inisiyatifini kullandı ve toplantının düzenleneceğini söyledi.
El Nasır, BM Genel Kurulu üyelerinin Suriye'deki insan hakları ihlalini görüşmek istediklerini belirterek, kendisinin de bu kapsamda BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay'ı Genel Kurul'a davet ettiğini bildirdi.
Pillay, Suriye'deki insan hakları durumuyla ilgili Kurul üyelerine brifing verecek.
Arap Birliği'nin Suriye kararına tam destek
Öte yandan AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Arap Birliği'nin Suriye'ye uluslararası müdahale çağrısına tam destek verdi.
Ashton, yazılı açıklamasında, "Arap Birliği dışişleri bakanlarının Şam yönetimi üzerindeki baskıyı artırmaya yönelik dün aldıkları önemli kararları memnuniyetle karşıladıklarını" bildirdi.
AB'nin öncelikli hedefinin Suriye'de şiddetin sona ermesi olduğu ve bu doğrultudaki insiyatifleri destekleyeceği vurgulanan açıklamada, Arap Birliği'nin BM Güvenlik Konseyi'ne yaptığı Suriye'ye uluslararası barış gücü çağrısına karşılık verilmesi istendi.
Açıklamada AB dışişleri bakanlarının 27 Şubat'ta Suriye yönetimini hedef alan yeni yaptırımlara başvuracağı belirtildi.
Caferi: Ükemize karşı oynanan komplonun sona ermesini istiyoruz
BM Genel Kurulu'nun Suriye konulu toplantısında konuşma yapan Caferi, öncelikle bu toplantının BM kurallarına aykırı şekilde düzenlenmesini protesto ettiğini belirtti.
Suriye'de El Kaide tarafından intihar saldırılarının düzenlendiğini kaydeden Caferi, Şam ve Halep'te düzenlenen saldırılardan El Kaide'nin sorumlu olduğunun ortaya çıktığını, ''bazı Arap ülkelerinin'' El Kaide'yi Suriye'de kullandığını öne sürdü.
"Her ülkenin kendi topraklarında kendi halkını koruma, güveni ve düzeni koruma hakkı bulunmaktadır'' diye konuşan Caferi, ''Ülkeme karşı oynanan komplolar sona erdirilmeli. Burada amaç Suriye devletini etkisizleştirip, insani koridorlar, uçuşa yasak bölgeler oluşturmaktır. Muhalefetin şiddet ve terör eylemlerine giriştiği ortadadır" dedi.
21 milyonluk Suriye'nin sadece 7 bininin yönetime karşı çıktığını ileri süren Caferi, Arap Birliği'nin ülkesindeki muhalefete "maddi ve siyasi destek verme" kararının ise kabul edilemez olduğunu söyledi.
Arap temsilcileri
Toplantıda söz alan Mısır, Libya, Suudi Arabistan, Tunus gibi Arap ülkelerinin temsilcileri ise BM Güvenlik Konseyi'nin, Arap barış planını destekleyen karar tasarısını Rusya ve Çin'in vetosu yüzünden kabul edememesinin ardından Suriye'de ölümlerin devam ettiğini, bu duruma sessiz kalınamayacağını, o yüzden harekete geçilmesi gerektiğini belirttiler.
Arap temsilciler BM Genel Kuruluna sunmak üzere üzerinde çalıştıkları karar tasarısına BM'ye üye tüm devletlerin destek vermeleri gerektiğini söylediler.
Rusya Büyükelçisi
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin de konuşmasında, Suriye Büyükelçisi Caferi'ye destek vererek, toplantının Genel Kurul'da düzenlenmesinin usule aykırı olduğunu savundu.
Rusya'nın Suriye'deki krizin barışçıl şekilde çözümlenmesi için uğraştığını, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Suriye'ye gittiğini anımsatan Çurkin, ''Arap Birliğinin Suriye'ye BM-Arap Birliği ortak barışı koruma gücü gönderilmesine yönelik kararının dikkatle incelenmesi gerekir. Suriye'ye barışı koruma gücü göndermek için önce orada barışın olması gerekir, ancak Suriyeli silahlı muhalif güçler şiddeti bırakmaya yanaşmıyor'' diye konuştu.
Bu konularda ilginizi çekebilir