Çin'den bir adım daha

Çin Merkez Bankası (PBOC), dünkü yüzde 1,86'lık devalüasyondan sonra yuan referans kurunu bugün de yüzde 1,62 daha düşürdü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ekonomik verileri kötüleşen Çin süpriz şekilde parası yuanda 1994 yılından bu yana dün en sert devalüasyona gitti. 

Bugün yeni bir hamle daha yapan Çin Merkez Bankası (PBOC), dünkü yüzde 1,86'lık devalüasyondan sonra yuan referans kurunu bugün de yüzde 1,62 daha düşürdü. Böylelikle PBOC son iki günde referans kuru toplam yüzde 3,48 düşürmüş oldu.

Çin yuanı bugün de düşerek dört yılın en zayıf seviyesine kadar gerilerken, yetkililerin yuanı devalüe etmesi küresel kur savaşı korkularını artırmakla beraber Beijing'in ihracatçılarına adil olmayan bir avantaj sağladığı suçlamalarını da doğuruyor.

Yuan merkez bankasının orta noktayı 6.3306 olarak belirlemesinin ardından dolar karşısında 6.43 seviyesine gerileyerek Ağustos 2011'den bu yana en düşük seviyeyi gördü.

Merkez bankasından yapılan açıklamada "Uluslararası ve yerel ekonomik duruma baktığımızda yuan için şu an uzun sürecek bir değer kaybı trendi yok" açıklamaları kullanıldı.

Fakat bir Avrupa bankasında çalışan üst düzey bir işlemci beklenmedik devalüasyonun piyasalarda kısmen "paniğe" yol açtığını belirtti.

Kur savaşlarında yeni bir cephe açtı

Küresel ekonominin hız kestiği ve talebin yavaşladığı bir ortamda Çin, kur savaşlarında yeni bir cephe açtı. Çin Merkez Bankası (PBOC) son dönemlerde başta ihracattaki gerileme olmak üzere zayıf gelen ekonomik verilerin ardından yuanının değerini düşürdü. Çin kur savaşı korkularını dindirmeye çalışırken, yuandaki düşüş devam ediyor. Merkez bankası bu kararı serbest piyasa reformu olarak tanıtırken, bazı uzmanlar yuanda uzun sürecek değer kaybının başlangıcı olabileceğini ve kur savaşlarının kızışabileceğini söylüyor. 

İhracatçıya destek olacak 

Ekonomistler zamanlamaya bakıldığında bu adımın ihracatçılara yardım etmek amacıyla da atıldığını söylüyor. PBOC kararı, “tek seferlik değer kaybı” olarak nitelerken, ekonomistler ülkenin son dönemdeki güçlü yuan politikasından vazgeçtiğine işaret eden bu değişikliğin ne anlama geldiği konusunda farklı görüşler dile getiriyorlar. Ekonomist Patrick Chovanec, “Her ne kadar devalüasyonla ekonomik büyümeyi hızlandırmak gibi eski yöntemler çekici olsa da aslında çıkmaz bir yol” dedi. Chovanec yuandaki devalüasyonun piyasada şu an var olan arz talep koşullarını daha iyi yansıtabileceğini, ancak ekonomide ağırlığın düşük katma değerli imalattan tüketime kaydırılmasını gerektiren “acı verici” dönüşüm hedefine güçlü yuan politikasının cevap vereceğini belirtti. “Dünyanın Çin’den gelecek daha yüksek arzdan ziyade talebe ihtiyacı “ dedi. Shanghai merkezli Founder Securities ekonomisti Guo Lei ise, yuandaki devalüasyonun ihracatçıların sorunlarına bir çare olmayacağını, ancak çok daha büyük bir sorun olan defl asyon baskılarını hafifl etebileceğini belirtti. 

Kur savaşlarında yeni bir sayfa açılabilir 

PBoC bu müdahalenin tek seferlik bir ayarlama olduğunu açıkladı fakat piyasa tam anlamıyla ikna olmuş değil. PBoC’nun yüzde 2 olarak belirlediği günlük bandı artırabileceği bekleniyordu fakat doğrudan devalüe piyasalarda büyük bir sürpriz oldu. 

Çin’in müdahalesi kur savaşlarında yeni bir sayfa açabilir ve başta ABD kongresi olmak üzere bu hamlenin yankıları Çin dışında da devam edebilir. Bundan 10 sene önce terk edilen sabit kur rejiminden bu yana yuan dolara karşı yüzde 33 değer kazanmıştı ve son bir yılda faiz artışı beklentileriyle dolar bir çok para birimine karşı önemli bir değer kazancına imza atarken rağmen dolar/ yuanda yukarı yönlü hareket çok daha sınırlı olmuştu. Ancak yeni yöntem sonrası yatırımcı yuanın değerinin daha da düşmesine izin verirse Pekin yeniden paranın değerini yükseltmek için harakete geçmek zorunda kalabilir. Aksi takdirde diğer ihracatçı ülkelerin ‘rekabet güçlerini’ kaybettikleri için sesleri yükselebilir. ABD’nin tavrı da sertleşebilir. Düşük yuanın ABD’li imalatçıyı zor durumda bırakması halinde ABD’nin Çin’e sert bir yanıt vermesi olası senaryolar dahilinde.

6 adımda devalüasyon

1- Çin ne yaptı? 
● Merkez bankası, yeni bir yöntem çerçevesinde yuanın değerini yaklaşık yüzde 2 düşürdü. Yani dolar/yuan kurunun resmi orta noktası 6.1162’den 6.2298’e yükseltildi. Şu anki kur rejimine göre yuan spot piyasada belirlenen orta noktadan yüzde 2 aşağı veya yukarı gidebiliyor. 

2- Neden şimdi?
● En önemli katalizatör yavaşlayan ekonomi. İlk iki çeyrekte ekonomi son altı yılın en düşük olan yüzde 7 seviyesinde büyüdü. Son verilere göre temmuzda ihracat, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 8.3 zayıfl adı. beklenti yüzde 1.5’lik gerilemeydi. Daha düşük bir yuanın ihracatta rekabet gücünü artırması umuluyor. 

3- Bir piyasa reformu mu? 
● Kimilerine göre yeni bir kur savaşının pimi çekilirken, merkez Bankası’na göre bu bir piyasa reformu. Merkez Bankası açıklamasında, “Reel efektif yuan kuru, küresel para birimleri karşısında görece güçlü kalmaya devam ediyor ve piyasa beklentilerinden sapma gösteriyor. Bu nedenle piyasanın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yuanın orta noktasını daha da iyileştirmek gerekmektedir” denildi. 

4- Baskı var mıydı? 
● Bazı ekonomistler de kur rejimindeki bu değişikliğin ihracattaki düşüşe bir tepkiden ziyade Pekin’in IMF'nin borç verme işlemlerine temel oluşturan SDR adlı rezerv para birimleri sepetine yuanı dahil etmek için attığını belirtiyorlar. Uzmanlara göre, “Merkez bankası yuanın daha fazla serbest dolaşımda olması ve el değiştirebilmesini istiyor. Bunlar IMF’nin rezerv (para birimi) onayı vermesi için zorunlu” dedi. 

5- Çin dışında nereleri etkiler? 
● Çin büyük bir emtia tüketicisi ve bu hamlenin diğer ülkelerde de yansımaları olacaktır. Dün bölgedeki hemen tüm ülkelerin paraları dolar karşısında değer kaybı yaşadı. Yeni Zelanda, Tayvan, Güney Kore, Singapur ve Avsutralya’nın paraları yüzde 1’in üzerinde düştü. Çin’in zayıf para birimi nedeniyle alımlarının azalmasının, bu ülkeye ihracat yapan ülkelerin ekonomisi üzerinde olumsuz etkisi olabilir. Diğer yandan doların gücü, Fed’i doları daha da güçlendirecek bir faiz artışını ötelemeye itebilir. 

6- Riskler neler? 
● Analistler, ülkede son 20 yılın en büyük devalüasyonunun likidite sıkışıklığı getirebileceğini düşünüyor. Analistlere göre bu durum, zorunlu karşılık oranının düşürülmesi gibi araçların kullanılmasına neden olacak.

Bu konularda ilginizi çekebilir